Meltem Medya gurubu, hem televizyonları hem de gazete ve dergileri aracılığı ile yıllardan beridir öyle uyarılar yapıyor, öyle yol gösterici yayınlara imza atıyor ki keşke diyorsunuz; yedi iklim dört bucak duysa bizi.
Keşke yedi iklim dört bucak bizi duysaydı da, uyarılarımızı dikkate alsaydı da şu hatayı yapmasaydı, şu duvara toslamasaydı, bunca zarar-ziyana uğramasaydı.
İlim-irfan sahibi, basiret ve firaset sahibi, tek derdi vatan ve millet olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın öncülüğünde kırk yıla yakın bir süreden beri basın-yayın dünyasının içinde olan bu kadro, hem yöneticileri hem de milletimizi kardeşçe, dostça uyarmaktadırlar.
Namuslu, vicdanlı ve tarafsız araştırma gurupları geriye doğru bu kadronun yazıp-söylediklerini inceleseler göreceklerdir ki, hem devletin hem de milletin yara-bere içinde kaldığı nice felaketleri bu kadro onlarca yıl evvelinden haber vermiş "aman, dikkat!" diye feryad edip durmuş.
Son bir haftadan beri şahsen benim yazmaya çalıştığım, altını çizmeye çalıştığım Said Nursi konusunda Türk kamuoyunu ciddi manada ilk uyaran yine bu kadro olmuştur, bu yayın gurubu olmuştur.
Bu bataklıkta türeyen, üreyip gelişen FETÖ konusunda da yine hem yöneticileri hem de topyekun milletimizi belgeler ve bilgiler ışığında uyaran Sayın Haydar Baş öncülüğündeki bu kadro olmuştur.
Keşke yedi iklim dört bucak bu kadroya kulak verseydi, uyarılarını dikkate alsaydı da mesela 15 Temmuz felaketini bu ülke yaşamasaydı.
Devletimize ve milletimize kan kusturan 15 Temmuz gibi bir kanlı baskının taşeronluğunu yapan FETÖ konusunda, ta yıllar evvelinden bu kadronun yazıp-çizdiklerine bakınca, söylediklerine kulak kabartınca gayri ihtiyari diyorsunuz ki; keşke bu uyarılar seksen milyonun kulağına bangır bangır bağırılsaydı da bu felaket yaşanmasaydı.
Elinizdeki gazetenin arşivine girerseniz, bu konuda en az yazan benim, bu konuda benim yazdıklarım bile ortalama bir kitap olacak çaptadır.
15 Temmuz gecesi ve ardından yaşanan acıları ve sancıları görünce keşke diyoruz, beş daha fazlasını yazsaydık, bir bağırmışsak, beş daha fazlasını bağırsaydık ve sesimizi yedi iklim dört bucağa duyursaydık ta bu felaketi yaşamak zorunda kalmasaydık.
Bugün en güncel konu olan ABD meselesini alın, hiç güncelliğini yitirmeyen AB konusunu alın, her daim gündemimizin tam ortasında olan Ortadoğu meselesine bakın, işte Said Nursi fitnesini ve ona bağlı olarak FETÖ tuzağını inceleyin ve irdeleyin göreceksiniz ki bu yayın gurubunun arşivinde on yıllar evvelinden nice altın öğütler, nice altın değerinde uyarılar var.
Bütün bu gerçeklere çok yakından bizzat şahit olunca, ister istemez sesinizin çıktığı kadar bağırmak istiyorsunuz; keşke yedi iklim dört bucak duysa bizi.
Keşke yedi iklim dört bucak bizi duysaydı da, uyarılarımızı dikkate alsaydı da şu hatayı yapmasaydı, şu duvara toslamasaydı, bunca zarar-ziyana uğramasaydı.
İlim-irfan sahibi, basiret ve firaset sahibi, tek derdi vatan ve millet olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın öncülüğünde kırk yıla yakın bir süreden beri basın-yayın dünyasının içinde olan bu kadro, hem yöneticileri hem de milletimizi kardeşçe, dostça uyarmaktadırlar.
Namuslu, vicdanlı ve tarafsız araştırma gurupları geriye doğru bu kadronun yazıp-söylediklerini inceleseler göreceklerdir ki, hem devletin hem de milletin yara-bere içinde kaldığı nice felaketleri bu kadro onlarca yıl evvelinden haber vermiş "aman, dikkat!" diye feryad edip durmuş.
Son bir haftadan beri şahsen benim yazmaya çalıştığım, altını çizmeye çalıştığım Said Nursi konusunda Türk kamuoyunu ciddi manada ilk uyaran yine bu kadro olmuştur, bu yayın gurubu olmuştur.
Bu bataklıkta türeyen, üreyip gelişen FETÖ konusunda da yine hem yöneticileri hem de topyekun milletimizi belgeler ve bilgiler ışığında uyaran Sayın Haydar Baş öncülüğündeki bu kadro olmuştur.
Keşke yedi iklim dört bucak bu kadroya kulak verseydi, uyarılarını dikkate alsaydı da mesela 15 Temmuz felaketini bu ülke yaşamasaydı.
Devletimize ve milletimize kan kusturan 15 Temmuz gibi bir kanlı baskının taşeronluğunu yapan FETÖ konusunda, ta yıllar evvelinden bu kadronun yazıp-çizdiklerine bakınca, söylediklerine kulak kabartınca gayri ihtiyari diyorsunuz ki; keşke bu uyarılar seksen milyonun kulağına bangır bangır bağırılsaydı da bu felaket yaşanmasaydı.
Elinizdeki gazetenin arşivine girerseniz, bu konuda en az yazan benim, bu konuda benim yazdıklarım bile ortalama bir kitap olacak çaptadır.
15 Temmuz gecesi ve ardından yaşanan acıları ve sancıları görünce keşke diyoruz, beş daha fazlasını yazsaydık, bir bağırmışsak, beş daha fazlasını bağırsaydık ve sesimizi yedi iklim dört bucağa duyursaydık ta bu felaketi yaşamak zorunda kalmasaydık.
Bugün en güncel konu olan ABD meselesini alın, hiç güncelliğini yitirmeyen AB konusunu alın, her daim gündemimizin tam ortasında olan Ortadoğu meselesine bakın, işte Said Nursi fitnesini ve ona bağlı olarak FETÖ tuzağını inceleyin ve irdeleyin göreceksiniz ki bu yayın gurubunun arşivinde on yıllar evvelinden nice altın öğütler, nice altın değerinde uyarılar var.
Bütün bu gerçeklere çok yakından bizzat şahit olunca, ister istemez sesinizin çıktığı kadar bağırmak istiyorsunuz; keşke yedi iklim dört bucak duysa bizi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025