Bir yazarın ilk romanının genellikle kendi özyaşamını, kendi deneyimlerini anlatan bir hikayeler toplamı olduğu söylenir, zaten böyle olması da beklenir. İnsan düşünüyor da bir şeyler yazmak için farkında olmak, farkında olduklarımız üzerinde tefekkür etmek ve Allah rızası için insanlarla paylaşmak bir yazarın gayesi olmalı. Bu açıdan bakıldığında bugünkü yazımız biraz farklı.Bir şeylerin farkına varabilmek için yoğun duygular yaşamak, sonra bu duyguları tahlil edebilmek ve bu tahlilin sonuçları ile bazı kararlara varmak gerekli olabilir.Daha önce de bahsetmişizdir; biz küçükken ağaçlı, çiçekli, tırtıllı, kelebekli bir yerde yaşıyorduk. Bir gün komşu çocukları ile birlikte bir çam ağacının dalından yere atlama oyunu oynarken (pek sağlıklı bir oyun olmadığını kabul ediyorum) ayaklarım yerle buluştuğu anda sol bileğimde müthiş bir acı hissettim. İlk önce ne olduğunu anlayamadım ancak biraz sonra bileğim morarmaya ve şişmeye başladı, eve emekleyerek ulaştım. İlkokul 5. sınıftaydım, aylardan kasımdı ve anladık ki; kaval kemiğimi kırmışım( buradan çıkarılacak bazı dersler var, size bırakıyorum).Şimdi bunları neden anlattım, yazı yazmaya istirahat etmek zorunda olduğum ve her nedense dilediğimce konuşabileceğim birini bulamadığım için başladım. Odanın büyük pencereleri, pencerelerin önünde sarı yaseminler vardı ve çoğunlukla yağmur yağıyordu. O güne kadarki hayatımda hiç o kadar sıkılmamıştım, daha sonra kanun mudur nedir kalemle kağıda sığındım. Kalemle kağıt ikilisinin iyi bir sığınak olduğunu o zaman mı hissettim bilmiyorum. Karayı aka dökmenin insanı rahatlattığı söylenir, peki her yazar rahatlamak için mi yazar, bunu bilemiyoruz. Yazmanın insanın düşünsel faaliyetlerini de geliştirdiğini, kompozisyon oluşturma yeteneğini geliştirebileceğini söyleyebiliriz.Yazarken duygularımızı daha iyi anlayabiliriz. Yazarak düşünebilir, yazarak karar verebiliriz. Hem söz uçar yazı kalır.Bu arada yazı yazmaya başlamak için bileğinizin kırılmasını filan beklemeyin.Kalemden, Kalem Nun suresinde bahsedilir, biz kalemde bir hikmet olduğunu düşünüyoruz. Belki o hikmeti bulmak için yazıyoruz.Allah'a emanet olunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022