BTP Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş ile ana muhalefet lideri Sayın Kemal Kılıçtaroğlu'nun görüşmesinden bugüne üç gün geçti. Bu süre içinde ısrarla medyayı tarıyorum. Neden? Bir bakayım! Kim putlarını kırdı, kim kıramadı, diye. Maalesef! Gördüm ki, herkesin putu önünde duruyor. Bu noktada yandaş ve dinci medyaya sitemim asla söz konusu değil. Onlar görevlerini yapıyorlar; Her şart ve koşulda (nifakmış, şirkmiş, küfürmüş, ilkeymiş vs. dinlemeden) eksiksiz bir biçimde iktidarı müdafaa etmek? Evet, Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır siyasi, sosyal, ekonomik ve dini alanlar da milletimizin önüne konulan putları tek tek kırdı, yerle bir etti. Milletimizin önüne AB, ABD putu konuldu. Bunlarla bir olmazsak, beraber olmazsak ayakta duramayız, aç kalırız inancı aşılandı.Sayın Baş, bu millet, tarihe yön vermiş bir milletir. Cesaretiyle, ferasetiyle, zekasıyla, bu coğrafyanın yer altı ve yerüstü zenginlikleriyle artı milli ve manevi değerleriyle ayakta durabilecek ve dünyaya tekrar yön verebilecek kapasitede olduğunu, hiç kimseye muhtaç ve mecbur olmadığımızı delil ve kaynaklarıyla maddelendirip bu AB, ABD putunu yerle bir etti.Milletimiz, yıllardır bilinçli bir şekilde siyasi, sosyal ve dini bir ayrıştırmaya tabi tutuldu. Sayın Baş, siyasi istikrarsızlık ve ülkenin düşürüldüğü vahim durumu önlemek için kalktı, MHP'ye gitti, CHP'ye gitti, DSP'ye, DP'ye, Saadete gitti. Tek çağrı yaptı; Gelin bir bilek, bir yürek olalım. Böylece "söz konusu vatansa gerisi teferruattır, sözünü hayata geçirdi. Bakın! Son Mudanya mitinginde, ülkemizin birlik ve bütünlüğü, milletimiz ayrıştırılmaması, birbirine düşman olmaması için F. Gülen'e, "dön ülkene, senin hayatını ben koruyacağım" sözü ve garantisi verdi. Başbakana nifakı önlemesi, şahsını temizlemesi için hukuku gösterdi. TİB'den çıkar kayıtları, hem kendin aklan, hem de birilerine malzeme olma, çağrısı yapı. Sayın Baş! Bir taraftan tarihe ihanet eden dincileri, diğer taraftan ise kendi çıkar ve amaçları için dincilerle el ele veren, kendilerini "Atatürkçü" olarak tarif edenlerin ortaya koydukları "Atatürk" tabusunu yıktı. Belgeleriyle gerçek Atatürk'ün kim olduğunu milletimize anlattı, anlatıyor. Böylece insanımızın nifaka hatta küfre düşmesinin önüne geçti. Sayın Baş! Peygamberimizin (sav) iki emanetinden biri olan "Ehl-i Beyt'i" ortaya çıkardı. Saklımıydı? Evet, saklıydı. Yüzyıllarca bu ümmete, "sünnet" diye Emevi ve Abbasilerin çıkar ve menfaatleri yutturulmuş. Kardeş kardeşe düşman edilmiş. Mezhep imamlarımızı bile tanımadan ben Hanefiyim, Şafiyim demişiz?Sayın Baş! 220 Sünni kaynağında içinde yer aldığı bir "Ehli Beyt" külliyatı ortaya koydu. Velayet ve Hilafetin, Allah (c.c) tarafından kime verildiğini öğrendik. Nuh'un gemisini gördük. Mezhep imamlarımızın tam bir Ehl-i Beyt aşığı olduğunu öğrendik. Şii, Alevi ayrımının imanla bağdaşmadığını, hepimizin kardeş olduğunu, bu ayrımı yapanların Muaviye, Yezit soyundan olduklarını veya İngiliz ajanları olduklarını öğrendik.Yine yıllarca insanımıza, Rusya, İslam düşmanı olarak tanıtıldı. Diğer taraftan ise kendini solcu, emek, hak, özgürlük mücadelecisi, savunucusu vs. olarak tanıtanların maskelerini, ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Modeli" ile Sayın Baş düşürdü. Bu modeli Rusya aldı, kanunlaştırdı ve uyguluyor. O Rusya, en yetkili ağzından, Müslüman devletlerin bir araya gelerek İslam Birliği kurmaları gerektiğini, böylece emperyalist AB ve ABD'nin sömürgesi olmaktan kurtulmalarının gerekliliğini vurguladı. Artık dünya lideri? Son olaylara iyi bakın? Bu modelde Sayın Baş, asgari ücret, vatandaşlık maaşı, ev hanımı maşı, emeklilik hakkı, konut, eğitim, iş gibi sosyal hayatın bütün gereklerinin devlet eli ve garantisiyle karşılanacağını kaynak kaynak, formül förmül anlattı. Ama işçi paralarıyla alınan sendika koltuklarında oturan başkanlar bu gerçeği işçiye, emekçiye, emekliye anlatmadı. Medyada anlatmadı, yazar, çizerde anlatmadı. Bundan dolayı yazıklar olsun, diyorum. Sayın Baş'ın, hak yolunda reklama, desteği vs. ihtiyacı mı var? Hayır. Sayın Baş, bir an önce milletimizin, İslam coğrafyasının ve insanlığın kurtulması için gayret gösteriyor. Yoksa birilerinin ışıksız bodrumlarda veya derin mağaralarda yaşamaya ısrar etmesi güneşin doğmasını engelleyemez?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025