Yaptıklarıyla kendini yalanlayan iktidar

Geçenlerde Ortadoğu ve ülkemiz üzerine akılcı bir siyasi tespit okudum ve kopyaladım. Alıntı aynen şöyle; "Biri Türkiye-İran-Irak üçgeni, Mezopotamya-Basra hattının, diğeri Türkiye-Mısır-Suriye üçgeni, Doğu Akdeniz hattının dinamiklerini belirleyen dengeleri oluşturmaktadır. Bu üçlü ilişkilerde Türkiye, dışlanan ve yalnızlaşan taraf olmamaya azami özeni göstermek zorundadır."Bu olması gereken siyasi tespitin sahibi kim biliyor musunuz? Dış işleri bakanıyken Abdullah Gül'ün baş danışmanı, sonrasında AKP hükümetlerinin dış işleri ve bakanlıktan başbakanlığa terfi eden Ahmet Davutoğlu'nun (Stratejik Derinlik s. 405).Görmek, yorumlamak, gerçeği ifade etmek güzel bir şeydir. Aynı zamanda kişinin şahsiyetini de yüceltir, itibar kazandırır. Peki, gerçeği gördüğü, bildiği halde aksini yapanın hali nice olur. Hele hele bu "söylediğini, bildiğini yapmama, aksini yapma" bir milleti ve top yekun İslam coğrafyasına zarar verirse o kişi ve anlayışın halini artı destek verenlerin halini siz düşünün?Yukarıda da belirttiğim gibi başbakan Davutoğlu, bölgemiz coğrafyasının önemine dikkat çekerek, Türkiye'nin yalnızlaşmaması gerektiğini vurgulamış. Bu mantığın siyasetteki sloganı ise "sıfır sorun" şeklindeydi. İşte bu mantığın ülke ve milletimize tezahürü ise koskoca bir yalnızlık ve bir olan, iki olan sorunlarımızın bin olması, bir milyon olması şeklinde gerçekleşmesidir. Olmaz böyle bir şey, olamaz. Benim akıl ve vicdanım böyle bir duruşu, icraatı, politikayı veya en azından kızarması gereken yüzleri kibir ve gurulu bir şekilde görmeyi kabul edemiyorum. Hele milletimizin bu duruşa tahammül ötesinde alkış tutması akledenler için gazabın yakın olduğunun habercisidir. Esad ne yaptı sana, halefin Erdoğan'a, partin AKP'ye veya devletimize, milletimize ne yaptı? Ey Türk Milleti! Bize ne yaptı? Hangi zararı dokundu Esad'ın ki, Esad'a karşı, devletine karşı, Müslümanlara karşı ABD'yle, AB'yle, terörist örgütleriyle birlikte "düşman Esad" bağırıyor, bir devleti ve milleti yok etmeye gayret ediyor, edenleri alkışlıyorsunuz. Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş herkesin anlayabileceği bir kıstas örneği verdi."Suriye Devlet Başkanı Esad öldüğünde hangi kabristana defnedilecek? "Müslüman mezarlığına..." Obama öldüğü zaman gireceği yer neresidir? "Hıristiyan Mezarlığına..." İsrail Başbakanı Netanyahu öldüğü zaman nereye gömülecek? "Yahudi mezarlığına..." O halde Obama'dan mı, Netanyahu'dan mı, Esad'dan mı yanasınız? Söyleyin! Kimden yanasınız?"Evet, kimden yanasınız? BOP'un sahibini, amacını biliyorsunuz. Eş başkanını biliyor ve tanıyorsunuz? BOP'un içindeki "Arap Baharı" denen, katliam sürecini görüp, yaşıyorsunuz. Kimden yanasınız?Libya artık Türkiye'ye dost değil. Tunus, dost değil. Mısır bırak dost olmamayı düşman oldu. Irak, bizim elimizle bölündü. İran her şeye rağmen sabrediyor. Bölge sorunları için beraber iş birliği yapalım, diyor. Suriye ile savaş haline sokulduk. Neden böyle vahim bir vaziyete devletimiz ve milletimiz sürüklendi? Hâlbuki devletin yönetenler kitaplarında, sözlerinde bölgenin önem ve stratejik konumunu iyi anlatıyorlar. Evet, neden bu hale düştük?Dünyanın dilinde bir IŞİD belası var. Sözde ABD'si, AB'si, Haçlısı, Yahudi'si bu belayı bitirmek istiyormuş. Kahramanları ise AKP hükümeti? "Biz IŞİD'ı da, Esad'ı da bitireceğiz" diye âlemin diline düştüler.O zalim (!) denilen Esad, dünyaya seslendi; (Eğer samimiyseniz) IŞİD'ı bitirmek için her türlü iş birliğine varım" dedi. "Ordusunun % 100 zaten Şii" diye, kendince tahkir ettiği Irak hükümeti, "IŞİD, dışarıdan desteklenmesin anında bitiririz" diyor. AKP hükümeti ne yapıyor? PYD lideri diyor ki, "Suriye'de bir Kürt devleti kurulacak". İktidar, hem PYD'nin eğitimini üstüne alıyor, hem de peşmergenin PYD'ye yardım etmesi için topraklarını açıyor. Başka! Irak'ın meşru hükümetine rağmen Barzani'ye gidiyor. Özlemlerini sunuyor. Petrol alıyor, silah sağlıyor, peşmergesini eğitiyor. Barzani'nin, Yahudi olduğunu, Türk düşmanı olduğunu bilmeyen var mı? Hele hele, güney ve doğu sınırlarımızı kapsayan Büyük Kürdistan devleti özlemi içinde olduğunu bilmeyen var mı? Onun için iktidara değil milletimize soruyorum; Kimin yanındasınız?