Her yama her zaman her açığı kapatamaz.
Her terzi her zaman her yama ile her yırtığı yamayamaz.
Gün gelir elde yamalar biter ama kapatılması istenen yırtıklar bitmez.
Hemen her ülkede iktidar çevresinden, iktidarın ulufelerinden beslenen ve bütün işleri iktidarın açıklarını kapatmak olan yamaklar, yalakalar vardır ve hep olagelmiştir.
Karşılığında ne kadar aldıklarını bilemeyiz ama işleri hayli zordur, çünkü bütün işleri yalan üretmek, yalan yazmak, yalan söylemek ve yalanlarını yaymaktır.
Üretip yaydıkları yalanlar ile beslendikleri iktidarın ayıplarını, açıklarını ve kaçaklarını yamamakla görevlidirler.
Yazıp yaydıkları bizzat yaşadıklarına aykırıdır, aynel yekin şahit olduklarına aykırıdır, en yakınlarının yaşadıklarına ve anlattıklarına aykırıdır ama yine de onlar aldıkları ücretin karşılığında yeni yeni yama üretmekle gayretindedirler.
Gün gelir açıklarını kapatmaya uğraştıkları iktidar veya güç kaynağı her ne ise, o kadar çok açık verir, o kadar çok yamaya, yamalanmaya ihtiyaç duyar ki yamaklar yama yetiştiremez olurlar.
Bu günlerde sanki "Tarafgillerin" mahallede böyle bir durum yaşanıyor.
Yayın hayatına başladıkları günden beri iktidar ile ve okyanus ötesi destekçileri ile el ele, baş başa vererek Türk ordusuna, dolayısıyla Türk milletine üst üste salvolar savuranlar ve bu metotla iktidarın açıklarını kapatmaya uğraşanlar galiba sermayeyi tükettiler.
"Yeter artık açıklarına yama yetiştiremiyoruz" formatında yazılar yazmaya başladılar.
Yani anlaşıldığı kadarıyla yamakların yamaları tükendi.
Sam Amca'nın şapkasının altında ve Sam Amca'sının ağır misafirinin cübbesinin altında ve Türk ordusuna-Türk milletine düşmanlık noktasında bir araya gelmiş olan cümle tosuncuklar, "?eee yeter artık" tarzında naralar atmaya başladılar.
Ben hep, aziz şehitlerimizin ve muhterem gazilerimizin ahlarının bu yamakları bir gün tutacağını bekliyordum ve dua ediyordum ki fazla gecikmese de biz de görsek.
Kutlu Nebi'nin; "Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur" beyanından mülhem, "mazlumun ahı/indirir şahı" dizelerinden hareketle diyoruz ki, şühedanın ruhaniyetini rahatsız edecek ve gazilerin gönüllerini incitecek bütün birliktelikler paramparça olmaya mahkumdur.
Yamakların yamaları tükenmek üzere?
Her terzi her zaman her yama ile her yırtığı yamayamaz.
Gün gelir elde yamalar biter ama kapatılması istenen yırtıklar bitmez.
Hemen her ülkede iktidar çevresinden, iktidarın ulufelerinden beslenen ve bütün işleri iktidarın açıklarını kapatmak olan yamaklar, yalakalar vardır ve hep olagelmiştir.
Karşılığında ne kadar aldıklarını bilemeyiz ama işleri hayli zordur, çünkü bütün işleri yalan üretmek, yalan yazmak, yalan söylemek ve yalanlarını yaymaktır.
Üretip yaydıkları yalanlar ile beslendikleri iktidarın ayıplarını, açıklarını ve kaçaklarını yamamakla görevlidirler.
Yazıp yaydıkları bizzat yaşadıklarına aykırıdır, aynel yekin şahit olduklarına aykırıdır, en yakınlarının yaşadıklarına ve anlattıklarına aykırıdır ama yine de onlar aldıkları ücretin karşılığında yeni yeni yama üretmekle gayretindedirler.
Gün gelir açıklarını kapatmaya uğraştıkları iktidar veya güç kaynağı her ne ise, o kadar çok açık verir, o kadar çok yamaya, yamalanmaya ihtiyaç duyar ki yamaklar yama yetiştiremez olurlar.
Bu günlerde sanki "Tarafgillerin" mahallede böyle bir durum yaşanıyor.
Yayın hayatına başladıkları günden beri iktidar ile ve okyanus ötesi destekçileri ile el ele, baş başa vererek Türk ordusuna, dolayısıyla Türk milletine üst üste salvolar savuranlar ve bu metotla iktidarın açıklarını kapatmaya uğraşanlar galiba sermayeyi tükettiler.
"Yeter artık açıklarına yama yetiştiremiyoruz" formatında yazılar yazmaya başladılar.
Yani anlaşıldığı kadarıyla yamakların yamaları tükendi.
Sam Amca'nın şapkasının altında ve Sam Amca'sının ağır misafirinin cübbesinin altında ve Türk ordusuna-Türk milletine düşmanlık noktasında bir araya gelmiş olan cümle tosuncuklar, "?eee yeter artık" tarzında naralar atmaya başladılar.
Ben hep, aziz şehitlerimizin ve muhterem gazilerimizin ahlarının bu yamakları bir gün tutacağını bekliyordum ve dua ediyordum ki fazla gecikmese de biz de görsek.
Kutlu Nebi'nin; "Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur" beyanından mülhem, "mazlumun ahı/indirir şahı" dizelerinden hareketle diyoruz ki, şühedanın ruhaniyetini rahatsız edecek ve gazilerin gönüllerini incitecek bütün birliktelikler paramparça olmaya mahkumdur.
Yamakların yamaları tükenmek üzere?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025