Uzun bir başlık ama, vakıa bu.
Kim hangi konumda olursa olsun,
Ne ile iştigal ederse,
Hangi mevkii nâhak yerde işgal etmiş olursa olsun, hiç kimsenin, vatandaşa, önce devlete ödediği vergisini maaş olarak çoluk çocuğuna yetirip sonra da hakaret etmeye hakkı yoktur.
Bu ülke insanı hakarete değil, hürmet ve saygıya en müstahak olandır.
Hiç kimse de bulunduğu yeri mülk telakki etmesin.
"Mahkeme kadıya mülk olmaz" atasözümüz bunu en güzel ifade eden sözdür.
Belki bugün "mahkeme" sayesinde "mülk sahibi" olanlar vardır.
Ama tarih şahittir ki, o mülkler "Sodom-Gomore" misali yerin dibine batmıştır.
Nice burnundan kıl,
Bahçesinden çakıl,
Başkasından akıl,
Aldırmazlar gördü bu dünya.
Hangi biri rahmetle anılıyor bugün?
Ne mutlu mutlu sonla terk-i diyar edenlere.
Ah şu dünya
Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya baslar:
"Şu denize bakan villa sizin.
Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var.
İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler..."
Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar.
"Allah seni kahretsin Vildan, hep senin hatan.."
"Niye imiş bey?!"
"O Allah'ın belası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik.."
Trakya'dan gerçek bir hikayedir!
Yaşlı bir amca eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, neçin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri)
Amca: Dakmam be işte!
Polis: Eee bak gördün mü, şimdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalım ne keseceysan da gidecem, acele işim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalım yoğisam eşeğe mi?
Amca: ???
Polis: Yani cezayı sana yazarsak 5 milyon ödeycen, eşeğe 3 milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyoz amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu.
İşte size en bariz kıyamet alameti
Dünya Bankası'ndan transfer edilerek Türk ekonomisinin başına İzmir Marşıyla getirilen Kemal Derviş, hatırlamanız gerekir, ya da ne mümkün unutmak, üç ayda Türk ekonomisini perişan etmişti.
Dedesi de Osmanlı ekonomisini batırdığı için mükafat olarak idam edilen Derviş, kısa adı UNDP olan BM Kalkınma Programı Başkanı oldu.
Vay insanlığın başına gelecek bela ve musibetlere.
Hani en büyük kıyamet alameti, "Bir işi ehil olmayana vermekti" ya.
Siz söyleyin bundan daha büyük kıyamet alamet olur mu?
Olsa olsa Derviş'in bu görevden sonra ne yaptıysa ele geçiremediği Türk siyasetindeki yeni hedefi ele geçirmek olabilir.
Kim hangi konumda olursa olsun,
Ne ile iştigal ederse,
Hangi mevkii nâhak yerde işgal etmiş olursa olsun, hiç kimsenin, vatandaşa, önce devlete ödediği vergisini maaş olarak çoluk çocuğuna yetirip sonra da hakaret etmeye hakkı yoktur.
Bu ülke insanı hakarete değil, hürmet ve saygıya en müstahak olandır.
Hiç kimse de bulunduğu yeri mülk telakki etmesin.
"Mahkeme kadıya mülk olmaz" atasözümüz bunu en güzel ifade eden sözdür.
Belki bugün "mahkeme" sayesinde "mülk sahibi" olanlar vardır.
Ama tarih şahittir ki, o mülkler "Sodom-Gomore" misali yerin dibine batmıştır.
Nice burnundan kıl,
Bahçesinden çakıl,
Başkasından akıl,
Aldırmazlar gördü bu dünya.
Hangi biri rahmetle anılıyor bugün?
Ne mutlu mutlu sonla terk-i diyar edenlere.
Ah şu dünya
Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya baslar:
"Şu denize bakan villa sizin.
Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var.
İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler..."
Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar.
"Allah seni kahretsin Vildan, hep senin hatan.."
"Niye imiş bey?!"
"O Allah'ın belası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik.."
Trakya'dan gerçek bir hikayedir!
Yaşlı bir amca eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, neçin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri)
Amca: Dakmam be işte!
Polis: Eee bak gördün mü, şimdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalım ne keseceysan da gidecem, acele işim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalım yoğisam eşeğe mi?
Amca: ???
Polis: Yani cezayı sana yazarsak 5 milyon ödeycen, eşeğe 3 milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyoz amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu.
İşte size en bariz kıyamet alameti
Dünya Bankası'ndan transfer edilerek Türk ekonomisinin başına İzmir Marşıyla getirilen Kemal Derviş, hatırlamanız gerekir, ya da ne mümkün unutmak, üç ayda Türk ekonomisini perişan etmişti.
Dedesi de Osmanlı ekonomisini batırdığı için mükafat olarak idam edilen Derviş, kısa adı UNDP olan BM Kalkınma Programı Başkanı oldu.
Vay insanlığın başına gelecek bela ve musibetlere.
Hani en büyük kıyamet alameti, "Bir işi ehil olmayana vermekti" ya.
Siz söyleyin bundan daha büyük kıyamet alamet olur mu?
Olsa olsa Derviş'in bu görevden sonra ne yaptıysa ele geçiremediği Türk siyasetindeki yeni hedefi ele geçirmek olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024