Uzmanından Antep fıstığı uyarısı
Antep fıstığında son dönemde bolluk ve ucuzluğun yaşandığına dikkat çeken Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Sağlığınızı riske atmamak adına Antep fıstığını bir süre tüketmemenizi öneriyorum. Aflatoksin gibi toksik maddelerin olası zararlarından korunmak için kalite ve güvenilirlik açısından emin olmadığınız ürünlerden uzak durun” dedi.
08.11.2024 22:02:00
NEVZAT YILDIRIM
NEVZAT YILDIRIM
Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Dubai çikolatası ile gündemde olan Antep fıstığında "küf ve aflatoksin" iddialarını değerlendirdi.
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, son günlerde Antep fıstığında yaşanan bolluk ve düşen fiyatlara dair uyarıda bulunarak, fıstığın ani şekilde piyasada fazlalaşmasının arkasında yatan sebeplerin halk sağlığını ilgilendiren riskler barındırabileceğine dikkat çekti. Özellikle yakın zamanda haberlere de konu olan aflatoksin sorununa değinen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, "Aflatoksin maddesi, bazı mantar türlerinin ürettiği ve insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan bir toksin olarak biliniyor. Kontrolsüz şekilde tüketilmesi halinde bu madde, karaciğer hasarından kansere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor." dedi.
Halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturabilir
Geçtiğimiz günlerde aflatoksin tespit edilmesi nedeniyle Avrupa'ya ihraç edilen bazı Antep fıstıklarının geri gönderildiğine dair haberlerin gündeme geldiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, "Şimdi iç pazarda ucuz fiyata satılmaya başlayan fıstıkların, iade edilen bu ürünler olup olmadığı konusunda endişelerim var. Maalesef bu tür durumlarda, 'dış piyasada satılamayan ve geri dönen ürünler iç piyasada tüketiciye sunulabilir mi' diye korkular taşıyoruz. Bu durum, halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturabilir, açıkça yurtdışına aflatoksin gibi sebeplerle satılamayan ürünlere yurtiçinde ne olduğunun tüketicilerle paylaşılması şart, gıda güvenliği çok önemli bir husus" ifadelerini kullandı.
Emin olmadığınız ürünlerden uzak durun!
Aflatoksin riski taşıyan ürünlerin özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, vatandaşlara Antep fıstığı tüketiminde daha temkinli olmaları çağrısında bulunarak, "Sağlığınızı riske atmamak adına Antep fıstığını bir süre tüketmemenizi öneriyorum. Aflatoksin gibi toksik maddelerin olası zararlarından korunmak için kalite ve güvenilirlik açısından emin olmadığınız ürünlerden uzak durun." dedi.
Aflatoksin nedir?
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, aflatoksin konusunda kamuoyuna önemli bir uyarıda bulunarak, bu maddenin yaygın olarak bazı küf mantarları tarafından üretilen son derece tehlikeli bir toksin olduğunu belirtti. Aflatoksinin özellikle Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus türü küf mantarları tarafından üretildiğini söyleyen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, bu toksinlerin genellikle nemli ve sıcak ortamlarda kolaylıkla gelişebildiğini vurguladı. Besinlerin uygun koşullarda saklanmaması durumunda küflerin hızla çoğalarak toksin üretebileceğini ifade eden Yılancıoğlu, özellikle tahıllar, fındık, fıstık, mısır ve bazı baharatlarda aflatoksin riskinin daha yüksek olduğunu belirtti.
Fiyatın cazibesine kapılarak sağlığınızı riske atmayın
Bu nedenle tüketicilere önemli bir uyarıda bulunan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, sağlıklı gıda tüketiminin önemine de dikkat çekerek, "Tükettiğiniz gıdaların üretim koşullarına, saklama ve depolama süreçlerine dikkat edin. Güvenilir ve iyi koşullarda saklanmış ürünleri tercih etmeye özen gösterin. Özellikle fıstık gibi riskli ürünlerde, fiyatın cazibesine kapılarak sağlığınızı riske atmayın. Gıda güvenliği konusunda bilinçli tüketici davranışları, aflatoksin gibi tehlikelerden korunmak için son derece önemlidir" ifadelerini kullandı. Son olarak, aflatoksin kontaminasyonunu azaltmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, "Üreticilerin, aflatoksin oluşumunu engellemek için tarla ve depolama süreçlerinde dikkatli olmaları gerekiyor. Tarladan sofraya kadar geçen süreçte her aşamada gerekli denetimlerin ve uygun saklama koşullarının sağlanması, bu toksinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltabilir" şeklinde sözlerini tamamladı.