Üretilen mal ve hizmetin iki türlü değeri vardır. Birisi normal değeridir, diğeri ise piyasaların oluşturduğu değerdir. Buna piyasa fiyatı da diyebiliriz.
Üretilen mal ve hizmetin normal değeri sağlayacağı fayda ve onun aranması ile ilgilidir. Üretim faktörlerinin para ile devreye konulması sonucu elde edilen mal ve hizmetin normal değeri, ekonomilerde dengenin sağlandığı şartlarda oluşur. Tüketim ile üretimin kesiştiği noktada veya tüketim arzı üretim arzıyla dengelendiğinde üretilen ürün ve hizmetin fiyatı normal değerdedir. Üretilen mal ve hizmetin normal değerinin altında veya üstünde oluşan piyasa değerine piyasa fiyatı denir. Normal değerden satılan ürün ve hizmetten elde edilen kâr normal kazançtır. Üretim ve tüketim arasındaki dengenin bozulması durumunda normal kazançtan sapmalar görülür.
Talep daralmasında fiyatlar normalin altına düşerPiyasalarda talep daralması varsa başka bir ifade ile piyasalar tüketim kabiliyetini kaybetmiş ise talep arzı karşılamıyordur. Mal ve hizmet normal değerinin altında piyasalarda fiyat bulacaktır. Mal ve hizmet fiyatının normal değerinin altında seyretmesi belli bir süre sonra üretimi de azaltacaktır. Bu sürecin devamı durumunda ekonomilerde resesyon ve deflasyon kaçınılmaz olur. Piyasalarda talep fazlası varsa, arz talebi karşılayamıyorsa; mal ve hizmet normal değerinin üstünde piyasada fiyat bulacaktır. Bu süreç pahalılığa yani enflasyona neden olur.
Normal olmayan fiyatlar krizin habercisidirÜretilen mal ve hizmetlerin normal değerinin altında veya üstünde fiyat bulması ekonomilerde dengesizliklerin ve krizlerin habercisidir. Kapitalist ekonomi modelinde mal ve hizmeti oluşturan üretim faktörleri hammadde, toprak (rant), emek ve para olarak ifade edilir. Burada para, üretimde maliyetli olarak bulunur ve üretim, tüketim faktörlerinin her birine ek bir yük getirir. Oysa karşılığı olduğunda değeri oluşan veya mal ve hizmeti ortaya çıkartacak fonksiyonu icra eden para, maliyetsiz olmalıdır.
Paranın değerini piyasalar oluştururDikkatle incelendiğinde görülür ki, hammadde, toprak ve emek gibi üretim faktörlerinin zati bir değeri vardır. Oysa paranın zati değerini piyasalar oluşturur. Para, üretim ve hizmet faktörlerini devreye koyan bir işlemcidir. Mal ve hizmet üretiminde maliyeti arttıracak bir unsur değildir. Onun için Milli Ekonomi'de tahrik unsuru olarak da görev yapan para maliyetsizdir ve bir işlemci görevi görür.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Dünyamalı Veliyev / AzerbaycanEski bilgilerin tutsağı olmamalıyızProf. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" projesinde öne sürülen fikir ve önerilerin alt bölümlerini iyice gördükten sonra, onun 'milli' adlandırılmasına rağmen, evrensel bir model olduğu ve tüm insanlığa hizmet edeceği hakkında derin bir inancı bizlere sunmaktadır. Mİlli Ekonomi Modeli'ni anlayabilmek için geçmiş bilgileri bir kenara atmak lazım. Kafamızdaki eski parametrelerle bu model anlamamız mümkün değildir. Para basmanın enflasyon doğuracağı bilgileriyle bizler şartlandırılmış bir haldeyken Prof. Dr. Haydar Baş, para basmanın enflasyon oluşturmayacağını söylemektedir. Eski bilgilerimizin tutsağı olmaktan kurtulup Haydar Baş'ın modelini inceleyince bunun doğru olduğunu görüyoruz.Ekonomi politikaların gayesi insana daha yaşanabilir, daha rahat bir dünya sunmaktır. Sayın Haydar Baş, her doğan çocuğu ekonomi üzerine bir yük değil, tüketimi arttıran ve üretimi teşvik eden bir güç olarak hesap ediyor. Sayın Haydar Baş, kurdu koyunla baş-başa bırakan güçsüz devlet anlayışını ret ediyor. Sayın Baş'ın Modeli'nde devlet, halkı adına yeri geldiğinde onların önünü açan, yeri geldiğinde ise onları koruyup kollayan, hamisi olan "kainat devleti" olan bir devlettir.
Üretilen mal ve hizmetin normal değeri sağlayacağı fayda ve onun aranması ile ilgilidir. Üretim faktörlerinin para ile devreye konulması sonucu elde edilen mal ve hizmetin normal değeri, ekonomilerde dengenin sağlandığı şartlarda oluşur. Tüketim ile üretimin kesiştiği noktada veya tüketim arzı üretim arzıyla dengelendiğinde üretilen ürün ve hizmetin fiyatı normal değerdedir. Üretilen mal ve hizmetin normal değerinin altında veya üstünde oluşan piyasa değerine piyasa fiyatı denir. Normal değerden satılan ürün ve hizmetten elde edilen kâr normal kazançtır. Üretim ve tüketim arasındaki dengenin bozulması durumunda normal kazançtan sapmalar görülür.
Talep daralmasında fiyatlar normalin altına düşerPiyasalarda talep daralması varsa başka bir ifade ile piyasalar tüketim kabiliyetini kaybetmiş ise talep arzı karşılamıyordur. Mal ve hizmet normal değerinin altında piyasalarda fiyat bulacaktır. Mal ve hizmet fiyatının normal değerinin altında seyretmesi belli bir süre sonra üretimi de azaltacaktır. Bu sürecin devamı durumunda ekonomilerde resesyon ve deflasyon kaçınılmaz olur. Piyasalarda talep fazlası varsa, arz talebi karşılayamıyorsa; mal ve hizmet normal değerinin üstünde piyasada fiyat bulacaktır. Bu süreç pahalılığa yani enflasyona neden olur.
Normal olmayan fiyatlar krizin habercisidirÜretilen mal ve hizmetlerin normal değerinin altında veya üstünde fiyat bulması ekonomilerde dengesizliklerin ve krizlerin habercisidir. Kapitalist ekonomi modelinde mal ve hizmeti oluşturan üretim faktörleri hammadde, toprak (rant), emek ve para olarak ifade edilir. Burada para, üretimde maliyetli olarak bulunur ve üretim, tüketim faktörlerinin her birine ek bir yük getirir. Oysa karşılığı olduğunda değeri oluşan veya mal ve hizmeti ortaya çıkartacak fonksiyonu icra eden para, maliyetsiz olmalıdır.
Paranın değerini piyasalar oluştururDikkatle incelendiğinde görülür ki, hammadde, toprak ve emek gibi üretim faktörlerinin zati bir değeri vardır. Oysa paranın zati değerini piyasalar oluşturur. Para, üretim ve hizmet faktörlerini devreye koyan bir işlemcidir. Mal ve hizmet üretiminde maliyeti arttıracak bir unsur değildir. Onun için Milli Ekonomi'de tahrik unsuru olarak da görev yapan para maliyetsizdir ve bir işlemci görevi görür.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Dünyamalı Veliyev / AzerbaycanEski bilgilerin tutsağı olmamalıyızProf. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" projesinde öne sürülen fikir ve önerilerin alt bölümlerini iyice gördükten sonra, onun 'milli' adlandırılmasına rağmen, evrensel bir model olduğu ve tüm insanlığa hizmet edeceği hakkında derin bir inancı bizlere sunmaktadır. Mİlli Ekonomi Modeli'ni anlayabilmek için geçmiş bilgileri bir kenara atmak lazım. Kafamızdaki eski parametrelerle bu model anlamamız mümkün değildir. Para basmanın enflasyon doğuracağı bilgileriyle bizler şartlandırılmış bir haldeyken Prof. Dr. Haydar Baş, para basmanın enflasyon oluşturmayacağını söylemektedir. Eski bilgilerimizin tutsağı olmaktan kurtulup Haydar Baş'ın modelini inceleyince bunun doğru olduğunu görüyoruz.Ekonomi politikaların gayesi insana daha yaşanabilir, daha rahat bir dünya sunmaktır. Sayın Haydar Baş, her doğan çocuğu ekonomi üzerine bir yük değil, tüketimi arttıran ve üretimi teşvik eden bir güç olarak hesap ediyor. Sayın Haydar Baş, kurdu koyunla baş-başa bırakan güçsüz devlet anlayışını ret ediyor. Sayın Baş'ın Modeli'nde devlet, halkı adına yeri geldiğinde onların önünü açan, yeri geldiğinde ise onları koruyup kollayan, hamisi olan "kainat devleti" olan bir devlettir.