Geçen hafta, Trabzon merkezli olmak üzere, Rize ve Giresun yörelerinde 4-5 gün bölgedeki arkadaşları ziyaret etmekle birlikte, bölgenin sosyoekonomik durumunu görme ve inceleme fırsatı buldum.
Bölgeye giderken, Sivas yöresinde adeta yolun sağında solunda pırıl pırıl parlayan siyah zümrüdü taşlar, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın "Türkiye'de 3 katrilyon dolarlık yer altı madeni var" sözünü ispatı edercesine yol kenarında arzı endam ediyordu.
Az ileri gidiyorum, bir maden zenginleştirme sahası, düşünüyorum, Türkiye'de faaliyet gösteren yüzlerce yabancı maden şirketinin acaba hangisinin maden sahası diye? Zira, ülkemiz yabancı maden şirketleri için vurgun yeri, yabancıların ülkemizde çıkardıkları madenin %98, çıkaran şirkete %2, ise ülkenin gerçek sahibi olan biz Türklere!
Bu taksimi kurt bile yapmaz...
Gümüşhane Trabzon arasında, yıllardır devam eden yeni Zigana tüneli yapım işi henüz bitirilmiş değil. Yüklenici firma tanıdık, o kadar ki kamudan yüklü iş almada dünya sıralamasına girmekle birlikte, bir ara milletle de işi olan menşur Holding.
Trabzon ve Batı Karadeniz bölgesin dağında, taşında, yaylasında, ovasında, artık Suudili, Bahreynli, Katarlı ve B.A.E'li Arap turistlerin hâkim, tabelalarda Türkçeden sonra kullanılan yazı Arapça, hele Uzun Göl, tamamen kendileri, fiyatlar uçmuş, her şey onlara sudan ucuz biz Türklere ise ateş pahası!
Bölge halkından durumdan memnun olanlar var, nitekim yaylada bir müteahhitle karşılaşıyorum kasıla, kasıla" 60 daire yaptım 33'ünü Araplara sattım" diye övünüyor.
Unutmayalım ki ülkeler, bir silahlı güçle, iki İsrail 'in Filistin'de yaptığı, gibi toprak satın almakla işgal edilir.
İktidarın saçma sapan bir ekonomi programı ile TL'yi değersiz hale getirdiği kur politikaları sayesinde, ülke yabancıya cennet, yerliye ise hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ile beraber, yaşanması zor bir ülke oldu.
Ülkenin güney sahilleri buradan farklımı, benim halkımın gezemediği, tatil yapamadığı, Ege ve Akdeniz sahillerinde Alman'ın, İngiliz'in, Rus'un, Ukraynalısının, çalışanı dahası emeklisi cirit atıyor.
Benim vatandaşım ise, tatili bırak, evinde karnını doyurma, barınma ve geçim derdinde.
Bu yazıyı yazmamdan dolayı sakın beni yabancı düşmanlığı ile suçlamayın, "ne var bunda turist döviz getiriyor" demeyin.
Ben Arap'ı Acemden, Acemi Arap'tan ayrı görenlerden değilim, fakat bu toprakları dedelerimiz, can, mal, namus emniyetimizle birlikte, bu ülkenin yer altı kaynaklarından, yer üstü güzelliklerinden, öncelikle biz istifade edelim diye canları pahasına bize vatan yaptılar.
Yıllardır uygulanan yanlış ekonomik programlarla, Yer altı kaynaklarının gelirinin yabancılara, yer üstü zenginliklerimiz yabancıların keyfine sunularak, bizimde ikinci sınıf vatandaş gibi onlara hizmet elamanı durumuna düşürülmemize üzülüyorum.
Türk milleti olarak, öyle ufkumuzu daralttık ki, hiçbir güzelliği kendimize layık görmüyoruz, sorunda zaten burada!
Oysa, kafamızı bir kaldırsak, bizi bu durumdan çıkaracak Siyasi, Kültürel ve Ekonomik modeli görür, ona dört elle sarılırız.
- Vergi, ceza, zam / 17.09.2024
- Üniversite mezunu işçiler / 29.07.2024
- Kurbandan maksat / 14.06.2024
- Herkes, şehrül-emin olabilir mi? / 16.01.2024
- Ömür sermayesi bitmeden / 11.01.2024
- Şafakta Savaşanlar -2- / 08.12.2023
- Şafakta Savaşanlar -1- / 07.12.2023
- Şimdi ekim zamanı / 25.10.2023
- Onlar hakikate inanmazlar / 19.07.2023