Türklerde milli devlet anlayışı-V

Birçok defa ifade ettiğimiz gibi devletin ve buna bağlı olarak milletin gerçekten güçlü olabilmesi için dış etkilerden uzak "Milli Ekonomi Modeli"ne ihtiyacı vardır. Peki, nedir Milli Ekonomi Modeli? Şöyle ki;"Milli Ekonomi Modeli, insanın sınırlı ihtiyaçlarının sınırsız kaynaklardan karşılanması ilmi ve ülkelerin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış harcamalarının borçlanmadan temin edebilmesinin adı ve formülüdür. Bu manada Milli Ekonomi Modeli ülkelerin kalkınmasının, ekonomik bağımsızlığının tek yoludur. Model, ekonominin sadece bir meselesine odaklanmak yerine, bütünü kucaklar. Kaynakların sınırsız, ihtiyaçların sınırlı ama ihtirasların sınırsız olduğunu tespit ettiğimizde, kapitalist modellerin daha temelden meseleye yanlış yaklaştığını görmek zor olmayacaktır. Artan nüfusun ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla karşılanamayacağı yanılgısı, kapitalist anlayışı, toplumun çok az bir kesiminin çıkarlarına odaklanmaya yöneltmiştir. Bu sebeple kapitalist anlayış, azınlıkların mutlu olduğu fakat çoğunluğun fakirlik ve açlık çektiği bir modeldir. Oysa Milli Ekonomi Modeli, toplumu oluşturan bireylerin tamamının belli bir gelir düzeyine çıkartılmasını öngörür. En azından kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettireceği seviye, asgari hedef olarak kabul edilmiştir" (Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli, İcmal Yayınları, Bakü Devlet Üniversitesi, Bakü 2005. s. 37,38,39).Sosyal devlet milli devlet yaklaşımı aslında bütünüyle Türk tarihini kapsamaktadır. Devlet milleti için var olmuştur ki bu da tamamen sosyal devlet anlayışını ortaya koymaktadır. "böylece aldığından daha fazlasını veren bir devlet ortaya çıkmıştır"(Prof. Baş, a.g.e, s. 40). Türk tarihinin en ünlü uzmanlarından bir olan Lee Cahun şu gerçeğe dikkat çekmektedir:Başka milletlerin aksine olarak Türklerde halkı besleyen, giydiren ve harçlığını veren "Hakan"dır. Onlarda vergi demek halkın genel masrafı demektir. Eğer Hakan yurttaşlarının gelirini sağlayamayacak hale gelirse, onlara izin verir. Onlar da gidip nafakalarını başka bir hakanın bayrağı altında ararlar. Türk hakanının gece uyumaması ve gündüz dinlenmemesi, yalnız fakirleri besleyip giydirmek için değildir. O, Türk'ün şöhreti, milletin şan ve şerefi için gece gündüz çalışmış ve çırpınmıştır. Mısır firavunu, İran Şahı ve Asur Hükümdarları, milletlerini kendi kişilikleri uğruna veya ilahlarının kudretini göstermek için ölüme yolladıkları halde, Türk Hakanı milletini yükseltmekten başka bir şey düşünmemiştir. Büyük Türk Hakanı Oğuz Kağan ise duasında şöyle demektedir: "Türk ülkesinde adaletten başka şey hüküm sürmesin? Türk yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki, fakirlik suç sayılsın."Dikkatle incelendiğinde bağımsızlık karakterli ve veren el olan Sosyal Devlet Milli Devlet anlayışının, Türk'ün tarihten gelen devlet anlayışı olduğu görülecektir. Bu anlayış milletini yedirip içirme ve her türlü ihtiyaçlarını karşılama şeklinde maddi konuları içerdiği gibi, tıpkı geçmişte olduğu gibi milletin kimliğinin muhafazası ve adının şerefle taşınması gibi manevi boyutu da olan bir hassasiyettir (Prof. Baş, Sosyal Devlet Milli Devlet, s. 311,312).