TİSK, çalışma mevzuatı ve iş gücü piyasasının katılığının Türkiye'nin rekabet gücünü "baltaladığını" vurgulayarak, Türkiye'nin rekabet gücü açısından 125 ülke arasında ancak 59'uncu sırada yer alabildiğine işaret etti Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) yapılan açıklamada, Dünya Ekonomik Forumu'nun "Küresel Rekabetçilik Endeksi 2006?2007" verilerine göre çalışma mevzuatının esneklikten yoksun oluşunun, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünün zayıflığına yol açan en önemli ikinci faktör durumunda olduğu belirtildi.Türkiye sondan dördüncüDünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl yayınlanan Endeksin son verileri, Türkiye'nin rekabet gücü açısından 125 ülke içinde ancak 59'uncu sırada yer alabildiğine işaret edilen açıklamada, Türkiye'yi geçen 58 ülkenin büyük bölümünün OECD ve AB ülkelerinden oluştuğuna dikkat çekildi. Açıklamada, Türkiye'nin kendi bölgesinde sadece Romanya, Bulgaristan ve Makedonya'nın üzerinde bir rekabet gücüne sahip olduğu anlatıldı.Açıklamada, endeksi oluşturan başlık ve alt başlıklardan her birinin uluslararası sıralamadaki yerinin, Türkiye'nin rekabet gücünü hangi faktörlerin olumlu, hangilerinin olumsuz etkilediğine ışık tuttuğu vurgulandı.Verilere göre, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü aşağı çeken en önemli faktörü, makroekonomik ortamdaki sorunların oluşturduğu belirtilen açıklamada, bu faktör açısından Türkiye'nin yerinin 125 ülke arasında 111'inci sırada olduğu ifade edildi.İkinci sorun işgücü piyasasının katılığıİkinci büyük sorun kaynağının ise, Türkiye'nin 125 ülke arasında 92'inci sırada yer aldığı, işgücü piyasasının katılığı olduğuna işaret edilen açıklamada, "Öyle ki, bu konudaki zayıflık, özel sektörün rekabetçi yönden sağladığı güçlü etkiyi (39'uncu sıra) de adeta siliyor ve Türkiye piyasa etkinliğinde çok daha üst sırada yer alıp, makroekonomi faktörünün dengeleyebilecekken, 47'nci sırayla yetinmesine neden oluyor" ifadelerine yer verildi.Çalışma mevzuatının esnek olmamasının, özel sektörün rekabet mücadelesinde gösterdiği tüm çabaları boşa çıkardığı vurgulanan açıklamada, bu nedenle İş Kanunu'nun en az Avrupalı rakip işletmelerin sahip olduğu güvenceli esneklik olanaklarını içerecek şekilde, yeniden düzenlenmesi gerektiği savunuldu.Açıklamada, "Türkiye, ilköğretim faktöründe de 59'uncu sıranın çok altına düşüyor (80'inci sıra). Bu da rekabet gücünün geliştirilmesi için taşıdığı önemi gösteriyor" denildi.Söz konusu verilere göre, küresel Rekabetçi Endeksi'nde Türkiye'nin sıralaması kurumlarda 51, altyapıda 63, sağlık ve ilköğretimde 78, yüksek eğitim ve öğretimde 57, piyasa etkinliğinde 47, teknolojik hazırlıklarda 52, iş dünyasının gelişmişliğinde 39 ve yenilikçilikte ise 51'inci sırada yer alıyor.Verilere göre rekabet gücü en yüksek olan ülke 5.81 puanla İsviçre olurken, İsviçre'yi 5.76 puanla Finlandiya, 5.74 puanla İsveç, 5.70 puanla Danimarka takip ediyor.