Türkiye'de olabilecek 'en kötü senaryo' yaşandı
İngiliz deprem bilim uzmanı Dr. Stephen Hicks Kahramanmaraş merkezli çifte depremi "olabilecek en kötü senaryo" olarak değerlendirdi. Buna karşın Hicks, meydana gelen yüksek can kaybı ve hasarın Türkiye'deki yapılaşma kurallarının gevşekliğine bağladı
07.02.2023 17:40:00





İngiltere'deki University College London'daki Yer Bilimleri Fakültesinde sismolojik hesaplamalar üzerine çalışan Dr. Stephen Hicks, Türkiye'de Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu'na göre 7.8 büyüklüğünde yaşanan depremin yüzeye 10 kilometreden yakın meydana gelmesini "en kötü senaryo" olarak tanımladı ve bu nedenle çok güçlü sarsıntılar yaşandığını belirtti. Türkiye'nin biri Kuzey Anadolu diğeri Doğu Anadolu olarak adlandırılan iki büyük fay hattı üzerinde bulunduğunu ve İstanbul'un doğusunda yer alan Kuzey Anadolu fay hattındaki sismik bir tehlikenin İstanbul açısından büyük kaygı yarattığını hatırlatan Hicks, Kahramanmaraş'taki depremlerin Doğu Anadolu fay hattındaki hareketlilikten kaynaklandığını belirtti. Sismometrelerle gözlemlerin başladığı 1900'lü yıllardan bu yana bu hatta bu büyüklükte bir deprem kaydedilmediğini ifade eden Hicks, bu tarihten önce benzer depremlere dair tarihi kanıtların olduğunun altını çizdi. Hicks "Yani bence Türkiye'nin güneydoğusunda çok büyük depremler olabilir, sadece bunlar çok daha geniş bir zaman aralığında gerçekleşebilir" diye konuştu.
Dr. Hicks Kahramanmaraş'ta yaşanan iki depremi birbirine yakın yerlerde, aynı zamanda ve benzer büyüklükte meydana gelmesi sebebiyle "çifte deprem" olarak tanımladı. Çifte depremlerin sıra dışı olduğunu, ancak okyanus altında meydana gelerek daha büyük tsunamilere yol açan bazı örneklerinin görüldüğünü belirten uzman çifte depremin arama kurtarma çalışmalarına olumsuz etkisinin olabileceğinin altını çizdi. Hicks, artçı sarsıntılara da değinerek, "Yüz binlerce olmasa bile, on binlerce artçı şok olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunların çoğunun küçük olmasını ve hasara yol açmamasını umuyoruz, ancak ne yazık ki hala güçlü artçı şokların olma ihtimali var" diye açıkladı. Bu depremlerdeki can kaybı ve hasarın bu kadar yüksek olmasını inşaat kurallarına bağlayan Hicks "Bu deprem daha katı inşaat kurallarının olduğu daha gelişmiş bir ülkede, örneğin Japonya gibi çok sayıda büyük depremin yaşandığı bir yerde meydana gelmiş olsaydı, belki de hasar çok daha az yaygın olurdu" diye konuştu. Hicks bir çok depremde olduğu gibi bu durumda yine bazı binaların yıkılabileceğini, ancak Türkiye'deki kadar çok sayıda ve yaygın yıkımın olmayabileceği yorumunu getirdi.
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'na göre 1970'ten bu yana bölgede Richter Ölçeği'ne göre 6.0'ın üzerinde sadece üç deprem kaydedildi. Ancak 1822'de 7.0 şiddetindeki bir depremin bölgeyi vurduğu ve yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor. Ölçümlere göre dünya genelinde bir yıl içinde 7.0 büyüklüğün üzerinde ortalama 20'den daha az deprem meydana geliyor, bu da Türkiye'deki depremin oldukça şiddetli sarsıntılar arasında yer aldığını gösteriyor. University College London Risk ve Afet Azaltma Enstitüsü Başkanı Joanna Faure Walker'a göre, 2016 yılında İtalya'nın merkezini vuran ve yaklaşık 300 kişinin ölümüne neden olan 6.2 büyüklüğündeki depremle karşılaştırıldığında, Türkiye depremi 250 kat daha fazla enerji açığa çıkardı.
Sismologlar Doğu Anadolu Fay hattını bir "çarpma-kayma" fay hattı olarak tanımlıyor. Yabancı uzmanlara göre bu tür fay hatlarında, katı kaya plakaları dikey bir fay hattı boyunca birbirlerine doğru itilir ve sonunda biri yatay bir hareketle kayarak bir depremi tetikleyebilecek muazzam miktarda enerjiyi serbest bırakana kadar stres oluşturur. ABD Kaliforniya'daki San Andreas Fayı 'dünyanın en meşhur çarpma-kayma fay hattı' olarak nitelendiriliyor ve bilim insanları bu bölgede de yıkıcı bir depremin "çok gecikmiş olduğu konusunda" uyarıda bulunuyor.
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kahramanmaraş merkezli iki depremde Türkiye ve Suriye'de toplam 23 milyon insanın etkilenmiş olabileceğini söyledi. DSÖ, önceki gün Türkiye'de 10 ili ve Suriye'yi ağır bir şekilde etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremden etkilenen toplam 23 milyon insan olabileceğini açıkladı. DSÖ'nün Avrupa'dan sorumlu üst düzey yetkilisi Catherine Smallwood, dün yaptığı açıklamada "Maalesef depremlerde hep aynı şeyi görüyoruz. Ölen ya da yaralanan sayısı önümüzdeki haftalarda önemli ölçüde artabilir" demişti. Kurum, deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin 8 kat artabileceği uyarısında bulundu.
'Güçlü artçı ihtimali var'
Dr. Hicks Kahramanmaraş'ta yaşanan iki depremi birbirine yakın yerlerde, aynı zamanda ve benzer büyüklükte meydana gelmesi sebebiyle "çifte deprem" olarak tanımladı. Çifte depremlerin sıra dışı olduğunu, ancak okyanus altında meydana gelerek daha büyük tsunamilere yol açan bazı örneklerinin görüldüğünü belirten uzman çifte depremin arama kurtarma çalışmalarına olumsuz etkisinin olabileceğinin altını çizdi. Hicks, artçı sarsıntılara da değinerek, "Yüz binlerce olmasa bile, on binlerce artçı şok olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunların çoğunun küçük olmasını ve hasara yol açmamasını umuyoruz, ancak ne yazık ki hala güçlü artçı şokların olma ihtimali var" diye açıkladı. Bu depremlerdeki can kaybı ve hasarın bu kadar yüksek olmasını inşaat kurallarına bağlayan Hicks "Bu deprem daha katı inşaat kurallarının olduğu daha gelişmiş bir ülkede, örneğin Japonya gibi çok sayıda büyük depremin yaşandığı bir yerde meydana gelmiş olsaydı, belki de hasar çok daha az yaygın olurdu" diye konuştu. Hicks bir çok depremde olduğu gibi bu durumda yine bazı binaların yıkılabileceğini, ancak Türkiye'deki kadar çok sayıda ve yaygın yıkımın olmayabileceği yorumunu getirdi.
Böylesi nadir görülüyor
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'na göre 1970'ten bu yana bölgede Richter Ölçeği'ne göre 6.0'ın üzerinde sadece üç deprem kaydedildi. Ancak 1822'de 7.0 şiddetindeki bir depremin bölgeyi vurduğu ve yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor. Ölçümlere göre dünya genelinde bir yıl içinde 7.0 büyüklüğün üzerinde ortalama 20'den daha az deprem meydana geliyor, bu da Türkiye'deki depremin oldukça şiddetli sarsıntılar arasında yer aldığını gösteriyor. University College London Risk ve Afet Azaltma Enstitüsü Başkanı Joanna Faure Walker'a göre, 2016 yılında İtalya'nın merkezini vuran ve yaklaşık 300 kişinin ölümüne neden olan 6.2 büyüklüğündeki depremle karşılaştırıldığında, Türkiye depremi 250 kat daha fazla enerji açığa çıkardı.
San Andreas Fayı gibi...
Sismologlar Doğu Anadolu Fay hattını bir "çarpma-kayma" fay hattı olarak tanımlıyor. Yabancı uzmanlara göre bu tür fay hatlarında, katı kaya plakaları dikey bir fay hattı boyunca birbirlerine doğru itilir ve sonunda biri yatay bir hareketle kayarak bir depremi tetikleyebilecek muazzam miktarda enerjiyi serbest bırakana kadar stres oluşturur. ABD Kaliforniya'daki San Andreas Fayı 'dünyanın en meşhur çarpma-kayma fay hattı' olarak nitelendiriliyor ve bilim insanları bu bölgede de yıkıcı bir depremin "çok gecikmiş olduğu konusunda" uyarıda bulunuyor.
'Depremlerden 23 milyon insan etkilenmiş olabilir'
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kahramanmaraş merkezli iki depremde Türkiye ve Suriye'de toplam 23 milyon insanın etkilenmiş olabileceğini söyledi. DSÖ, önceki gün Türkiye'de 10 ili ve Suriye'yi ağır bir şekilde etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremden etkilenen toplam 23 milyon insan olabileceğini açıkladı. DSÖ'nün Avrupa'dan sorumlu üst düzey yetkilisi Catherine Smallwood, dün yaptığı açıklamada "Maalesef depremlerde hep aynı şeyi görüyoruz. Ölen ya da yaralanan sayısı önümüzdeki haftalarda önemli ölçüde artabilir" demişti. Kurum, deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin 8 kat artabileceği uyarısında bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.