Duyarlı her Türk vatandaşının düşünmesi gereken şudur ki; ülkemiz nereye gidiyor? Bu gidişle yaşanacak bir ülke kalacak mı bizler için ve geleceğimiz için? İş işten geçmeden aklımızı başımıza almamızın zamanı gelmedi mi? Artık takım tutar gibi parti tutma zamanı geçmedi mi hâlâ? Bu gidiş hayra alamet değil. İslam ülkelerinde uygulanan bölme parçalama projesinde sıranın bize geldiğini hâlâ anlayamıyor muyuz? Ülke siyasi anlayış olarak bölünmüş, sıra fiili bölünmeye gelmiştir.Siyasi anlayış olarak dörde bölünmüş ülkemiz meclisteki dört parti tarafından temsil edilmektedir. Pekala, bu dört partinin hiçbirinin ülkemiz yararına faaliyet yapabilecek kapasitede olmadığını anlayamadı mı hâlâ Türk Milleti? Anlayamadıysa seçtikleri bu partilerin tutum ve duruşlarından da mı bir mânâ çıkaramadılar? Bu kadar firasetsiz mi oldu Türk Milleti? Bu partileri analiz edecek olursak AKP, BOP kapsamında Irak, Libya, Afganistan ve Suriye'nin bölünmesinde oynadığı rolle zaten sınıfta kalmış. Dünya siyasetini yabancıların istediği gibi yönlendiren bir AKP bu ülkeye ne verdi, neler verebilir?Sormak lazım gelmez mi: Ülkesini sevdiğini söyleyip vatandaşından aldığı oylarla meclise gelip görevini yapmayanları seçmek, oyun bozup sonra tekrar oynamak isteyen yaramaz çocukların işi değil midir?MHP, CHP, HDP hiçbiri ülke menfaatine siyaset yapmadılar, yapmayacaklar da öyle görünüyor. Artık ülkeye yeni bir anlayış milli bir siyaset gerekir. Çıkmaz sokak gibi görülen problemlerin tek panzehiri, ülkemizde Milli Ekonomi Modeli'nin acilen uygulanmasıdır. Elbette bu görev de millet tarafından tespit edilmelidir. Bu demek oluyor ki halkımız bir an önce ayıkıp bizi uçurumun kenarından döndürecek sese kulak vermelidir. Aksi takdirde tekrar çözümü olmayan partiler ve siyasetçilerden medet umacak olursa, milletimizin kaybedeceği belki de sadece zaman olmayacaktır.Evet, zaman çok şeyin ilacıdır ancak kaybedilen hastaya fayda olabilecek bir ilaç yoktur. Ne demiş Hak dostları; "eyvah demeden Allah diyelim." Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı Müslümanların Ehl-i Beyt anlayışı çerçevesinde kardeş olduğu bir Türkiye, elbette İslam dünyasını, dolayısı ile insanlığı saadete ulaştıracak yegâne yoldur.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018