Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, önümüzdeki aylarda da devam etmesi beklenen uluslararası piyasalardaki hareketliliğin neden olabileceği olası olumsuz etkilere karşı Türkiye için tek kalıcı çözümün, yapısal önlemler olduğunu belirtti TÜSİAD tarafından hazırlatılan "Eğitim ve Sürdürülebilir Büyüme: Türkiye Deneyimi, Riskler ve Fırsatlar'' konulu raporun tanıtımı dolayısıyla düzenlenen seminerde konuşan Sabancı, insan sermayesinin verimlilik artışına katkı yapmasını sağlayan önlemlerin alınmaması durumunda Türkiye ekonomisinin zayıf büyüme performansı göstermesi ve AB üyelik sürecinde birlik üyesi ülkelerin ortalama gelir seviyelerine yakınsamanın ne denli zor olacağının aşikar olduğunu belirtti.Sabancı, eğitim sisteminin, insan sermayesinin verimlilik artışına yapacağı katkıyı belirleyen yegane unsur olmadığını ifade ederek, "İşgücü piyasasının esnekliği, yatırımların önündeki idari engellerin kaldırılması, ürün piyasalarının rekabetçi yapısı, etkin işleyen bir finans sektörü, altyapı sektörlerindeki liberalizasyon sürecinin tamamlanması, inovasyon ve Ar-Ge süreçlerinin iyileştirilmesi gibi konularda ciddi mesafeler alınmadığı sürece, Türkiye'nin yüzde 4,5-5 olan potansiyel büyüme hızının çok daha artırılması mümkün olmayacaktır'' dedi.Ömer Sabancı, piyasalarda yaşanan gelişmelere değinirken de, Mayıs ayı ortalarında uluslararası piyasalarda bir dalgalanma yaşandığını ve gelişmekte olan ülkelerden değişen miktarlarda sermaye çıkışları gözlendiğini hatırlatarak, temeli itibarıyla FED'in faiz politikasına yönelik tutumunun bir yansıması olan bu tür gelişmelerin, dış dünya ile entegrasyon oranı giderek artan Türk ekonomisini de doğrudan etkilediğini söyledi.Bu tür hareketliliklerin Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha olumsuz olduğunu ifade eden Sabancı, şöyle devam etti:"Bu nedenle önümüzdeki aylarda da devam etmesi beklenen uluslararası piyasalardaki hareketliliğin neden olabileceği olası olumsuz etkilere karşı Türkiye için tek kalıcı çözüm, yapısal önlemlerdir. Ekonomimizin bugüne kadar sergilediği başarının altında, olumlu seyreden uluslararası konjonktürün rolü yadsınamayacak boyutlarda olmuştur. Dolayısıyla uluslararası konjonktürün eskisi kadar olumlu olmadığı bugünkü ortamda yapılması gereken, ekonomimizin dayanıklılığının güçlendirilmesidir.'' Ömer Sabancı, son günlerde piyasalarda görülen dalgalanmaların istihdam, toplumsal refah düzeyi, gelir eşitliği ve benzeri konularda kayda değer ilerlemeler sağlayabilmeleri ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşabilmeleri açısından uzun dönemli stratejilere gereksinim olduğunu unutturmaması gerektiğini ifade etti.