Türkiye dolarizasyona esir
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, özellikle döviz rezervleri ve enflasyon üzerinde durdu. Rezerv konusunda ‘brüt rezervler’in dikkate alınması gerektiğine işaret eden Çetinkaya, Türkiye’de dolarizasyonun yüksek olduğunun altını çizmesi dikkat çekti
30.04.2019 00:00:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, başkanlığı döneminde ilk kez İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, özellikle Türkiye'nin 'döviz ve altın rezervleri' konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Toplantıda ilk olarak 'Enflasyon Raporu 2019-2'yi açıklayan ve tüketici enflasyonunun 2019 yılının ilk çeyreğinde 0.6 puan azalarak yüzde 19.7'ye gerilediğini ifade eden Çetinkaya, enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 14.6 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8.2'ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5.4'e gerileyeceğini savunarak, "Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Çetinkaya, bu yılın ilk çeyreğinde enflasyonun düşmesinde iç talebin zayıf seyretmesinin etkili olduğunu, buna karşılık gıda ve petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinin enflasyonu yükselttiğini kaydetti.
Çetinkaya, kredi faizlerinde düşüş eğiliminin devam ettiğine işaret ederek, "İlk çeyrek geneli itibarıyla kredi kullanımında ılımlı bir toparlanma gözlendi" dedi.
Döviz rezervleri azalıyor mu?
Basın toplantısının 'soru-cevap' bölümünde soruların önemli bir bölümünün 'döviz rezervleriyle' ilgili olması dikkat çekti.
Rezervler konusunun yakın dönemde tartışıldığını ve kapsamlı bir bilgilendirme ihtiyacının farkında olduklarını aktaran Çetinkaya, "Biz TCMB olarak rezervler dahil, verilerin paylaşımında, uluslararası piyasalarda dünyada en iyi pratiklerle uyumlu bir çerçevede devam ediyoruz. Bilançomuzu günlük olarak açıklıyoruz. Yani TCMB'nin faaliyetlerini günlük analitik bilançodan takip etme imkânımız var" diye konuştu.
Çetinkaya, rezerv verilerinin her hafta Perşembe ya da Cuma günleri yayımlandığına ve bunun uluslararası pratik dikkate alındığında en sık frekans anlamına geldiğine işaret ederek, "TMCB'nin verilerinin yayımlanması ve şeffaflığı noktasında dünyadaki en iyi uygulamalara örnek olarak bir noktada duruyoruz. TCMB'nin rezervlerindeki dalgalanmalarda en belirleyici unsurlardan birisi, döviz ve TL piyasalarının etkin işleyişini sağlamak adına bankalarımıza sunduğumuz çeşitli likidite araçlarının piyasa gelişmelerine bağlı olarak bankalarımız tarafından farklı yoğunluklarda kullanılıyor olması" şeklinde konuştu.
Brüt rezervler dikkate alınmalı
Başkan Çetinkaya, son dönemde Merkez Bankası'nın rezervlerini güçlü tutabilmek adına kısa vadeli borçlanma ve swap (takas) piyasası işlemlerine başvurduğu iddialarına da cevap verdi.
Çetinkaya, şunları söyledi: "Swap piyasası işlemleri rezervleri destekleme amacıyla kullanılmıyor. Öte yandan rezervin bileşenleri önemli. Biz diğer merkez bankaları gibi rezervle ilgili iletişimimizi bugüne kadar hep brüt rezerv üzerinden gerçekleştirdik. Bu yaygın bir pratik... Net rezervin üzerinde mutabık kalınmış bir tanımlaması yok. Bizim ülkemiz gibi dolarizasyonun yüksek olduğu ülkelerde rezerv tartışmalarının brüt rezervler üzerinden yapılması en uygun olan yöntem."
Dolarizasyon yüksek
Konuşmasında ve soru-cevap bölümünde iki kez Türkiye'de dolarizasyonun yüksek olduğunu söylemesi dikkat çeken Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Merkez Bankasının TL'ye güveni sağlamak için elindeki tüm araçları aynı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini dile getirdi.
Dalgalı kur rejiminin devam edeceğini, Merkez Bankasının bir kur ya da bir kur bandı hedefi, belirli bir yeri tutma çabası olamayacağını savunan Çetinkaya, kur yükselişlerine ya da azalışlarına değil, veriye dayalı olarak enflasyona tepki verdiklerinin altını çizdi.
Çetinkaya, "Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar sıkı parasal duruşun korunacağını ifade ettik" dedi.
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, başkanlığı döneminde ilk kez İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, özellikle Türkiye'nin 'döviz ve altın rezervleri' konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Toplantıda ilk olarak 'Enflasyon Raporu 2019-2'yi açıklayan ve tüketici enflasyonunun 2019 yılının ilk çeyreğinde 0.6 puan azalarak yüzde 19.7'ye gerilediğini ifade eden Çetinkaya, enflasyonun 2019 yıl sonunda yüzde 14.6 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yıl sonunda yüzde 8.2'ye, 2021 yıl sonunda ise yüzde 5.4'e gerileyeceğini savunarak, "Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Çetinkaya, bu yılın ilk çeyreğinde enflasyonun düşmesinde iç talebin zayıf seyretmesinin etkili olduğunu, buna karşılık gıda ve petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinin enflasyonu yükselttiğini kaydetti.
Çetinkaya, kredi faizlerinde düşüş eğiliminin devam ettiğine işaret ederek, "İlk çeyrek geneli itibarıyla kredi kullanımında ılımlı bir toparlanma gözlendi" dedi.
Döviz rezervleri azalıyor mu?
Basın toplantısının 'soru-cevap' bölümünde soruların önemli bir bölümünün 'döviz rezervleriyle' ilgili olması dikkat çekti.
Rezervler konusunun yakın dönemde tartışıldığını ve kapsamlı bir bilgilendirme ihtiyacının farkında olduklarını aktaran Çetinkaya, "Biz TCMB olarak rezervler dahil, verilerin paylaşımında, uluslararası piyasalarda dünyada en iyi pratiklerle uyumlu bir çerçevede devam ediyoruz. Bilançomuzu günlük olarak açıklıyoruz. Yani TCMB'nin faaliyetlerini günlük analitik bilançodan takip etme imkânımız var" diye konuştu.
Çetinkaya, rezerv verilerinin her hafta Perşembe ya da Cuma günleri yayımlandığına ve bunun uluslararası pratik dikkate alındığında en sık frekans anlamına geldiğine işaret ederek, "TMCB'nin verilerinin yayımlanması ve şeffaflığı noktasında dünyadaki en iyi uygulamalara örnek olarak bir noktada duruyoruz. TCMB'nin rezervlerindeki dalgalanmalarda en belirleyici unsurlardan birisi, döviz ve TL piyasalarının etkin işleyişini sağlamak adına bankalarımıza sunduğumuz çeşitli likidite araçlarının piyasa gelişmelerine bağlı olarak bankalarımız tarafından farklı yoğunluklarda kullanılıyor olması" şeklinde konuştu.
Brüt rezervler dikkate alınmalı
Başkan Çetinkaya, son dönemde Merkez Bankası'nın rezervlerini güçlü tutabilmek adına kısa vadeli borçlanma ve swap (takas) piyasası işlemlerine başvurduğu iddialarına da cevap verdi.
Çetinkaya, şunları söyledi: "Swap piyasası işlemleri rezervleri destekleme amacıyla kullanılmıyor. Öte yandan rezervin bileşenleri önemli. Biz diğer merkez bankaları gibi rezervle ilgili iletişimimizi bugüne kadar hep brüt rezerv üzerinden gerçekleştirdik. Bu yaygın bir pratik... Net rezervin üzerinde mutabık kalınmış bir tanımlaması yok. Bizim ülkemiz gibi dolarizasyonun yüksek olduğu ülkelerde rezerv tartışmalarının brüt rezervler üzerinden yapılması en uygun olan yöntem."
Dolarizasyon yüksek
Konuşmasında ve soru-cevap bölümünde iki kez Türkiye'de dolarizasyonun yüksek olduğunu söylemesi dikkat çeken Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Merkez Bankasının TL'ye güveni sağlamak için elindeki tüm araçları aynı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini dile getirdi.
Dalgalı kur rejiminin devam edeceğini, Merkez Bankasının bir kur ya da bir kur bandı hedefi, belirli bir yeri tutma çabası olamayacağını savunan Çetinkaya, kur yükselişlerine ya da azalışlarına değil, veriye dayalı olarak enflasyona tepki verdiklerinin altını çizdi.
Çetinkaya, "Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar sıkı parasal duruşun korunacağını ifade ettik" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.