'Türkiye BRICS'e üye olursa herkes kazanır'
Türkiye'nin BRICS ve Avrasya Ekonomik Birliği'ne (AEB) üyelik ihtimalini değerlendiren Rus uzmanlar, böyle bir yakınlaşmadan Türkiye'nin yanı sıra BRICS ve AEB için de önemli kazançlar sağlanabileceğini açıkladı
07.08.2018 00:00:00
ABD ile son dönemde ilişkileri gerilen Türkiye'nin BRICS ve Avrasya Ekonomik Birliği'ne (AEB) üyelik ihtimalini değerlendiren uzmanlar, böyle bir yakınlaşmadan ekonomik ve siyasi anlamda hızla büyüyen Türkiye'nin yanı sıra BRICS ve AEB için de önemli kazançlar sağlanabileceğini açıkladı.
Rus Ulusal Ekonomi Başkanlık Akademisi Finans Mühendisliği Kürsüsü Başkanı ve Rusya Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Konstantin Korişçenko, ABD'nin yaptırımlarına rağmen kalkınmaya devam eden Rus ekonomisini ve Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyelik ihtimalini değerlendirdi.
Korişçenko, ABD'nin küresel ekonomideki avantajlı konumuna işaret ederek, "ABD doları dünya ticaretinde yoğun bir şekilde kullanılmaya devam ediyor ve bankacılık sistemleri sermaye akışında önemli bir kontrole sahip. Bu nedenle ABD yönetimi, ekonomi kartını kullanmaya oldukça hevesli. Ancak tarih, Sovyetler Birliği, İran, Kuzey Kore ve Küba örneklerinde olduğu gibi bu yaklaşımların son derece tartışmalı sonuçları olabileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın, güçlü kamu borcu, ödeme dengesi ve bütçe açığı gibi makroekonomik nedenlerden ötürü ABD'nin yaptırımlarına rağmen kalkınmaya devam ettiğini belirten Korişçenko, "Dahası, tarım gibi alanlarda yaptırımlar olumlu bir etkisi oluyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından yasaklanan bazı adımlar, 'korumacı önlemler' altında uygulanabiliyor" dedi.
Dünya, ABD ve Avrupa'dan ibaret değil
ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) "kısmen kalıcı yaptırımları" karşısında Rusya için en mantıklı adımın, dünyanın geri kalanıyla iş birliğini geliştirmek olduğunu vurgulayan Korişçenko, Rus iş dünyasının ve diplomasinin, BRICS, AEB ve Şangay İşbirliği Örgütü ile giderek artan ortak faaliyetlere giriştiğini gördüklerini söyledi.
Korişçenko, Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyeliğinin ise tüm taraflar için fayda sağlayacağını ifade ederek, "BRICS, Türkiye için bazı yatırım kaynakları sağlayabilirken, AEB ile ticarette, örneğin 'sıfır tarife' gibi önemli avantajlar sağlanabilir" dedi.
Yeni Ekonomi Üniversitesi Finans Bölümü Öğretim Üyesi Oleg Şibanov da ABD'nin, yaptırımlarıyla DTÖ kuralları ve serbest ticarete yönelik yükümlülükler gibi çok sayıda uluslararası kuralı çiğnediğini söyledi.
Rus ekonomisinden sorumlu yetkililerin, yaptırımlar nedeniyle oluşan zor durumla baş etmek için önemli ve doğru kararlar aldığını belirten Şibanov, "İlk yaptırımların arkasından 3 yıl içerisinde Rusya bütçesi dengelendi ve şu anda bütçe fazla veriyor. Mali politikalar sayesinde de Rus rublesi tepetaklak düşmekten kurtulurken, enflasyon düşük seviyede kalabildi. Yaptırımlara maruz kalan ülkeler mali politikaları konusunda son derece isabetli kararlar almak zorundadırlar" diye konuştu.
Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyelik ihtimalini ise "oldukça olası" gördüğünü vurgulayan Şibanov, "Türkiye, gerek ekonomik gerekse de siyasi anlamda son derece hızlı büyüyen önemli bir ülke. BRICS ve AEB, Türkiye'nin üyeliğinden fayda sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
AA
Rus Ulusal Ekonomi Başkanlık Akademisi Finans Mühendisliği Kürsüsü Başkanı ve Rusya Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Konstantin Korişçenko, ABD'nin yaptırımlarına rağmen kalkınmaya devam eden Rus ekonomisini ve Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyelik ihtimalini değerlendirdi.
Korişçenko, ABD'nin küresel ekonomideki avantajlı konumuna işaret ederek, "ABD doları dünya ticaretinde yoğun bir şekilde kullanılmaya devam ediyor ve bankacılık sistemleri sermaye akışında önemli bir kontrole sahip. Bu nedenle ABD yönetimi, ekonomi kartını kullanmaya oldukça hevesli. Ancak tarih, Sovyetler Birliği, İran, Kuzey Kore ve Küba örneklerinde olduğu gibi bu yaklaşımların son derece tartışmalı sonuçları olabileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın, güçlü kamu borcu, ödeme dengesi ve bütçe açığı gibi makroekonomik nedenlerden ötürü ABD'nin yaptırımlarına rağmen kalkınmaya devam ettiğini belirten Korişçenko, "Dahası, tarım gibi alanlarda yaptırımlar olumlu bir etkisi oluyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından yasaklanan bazı adımlar, 'korumacı önlemler' altında uygulanabiliyor" dedi.
Dünya, ABD ve Avrupa'dan ibaret değil
ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) "kısmen kalıcı yaptırımları" karşısında Rusya için en mantıklı adımın, dünyanın geri kalanıyla iş birliğini geliştirmek olduğunu vurgulayan Korişçenko, Rus iş dünyasının ve diplomasinin, BRICS, AEB ve Şangay İşbirliği Örgütü ile giderek artan ortak faaliyetlere giriştiğini gördüklerini söyledi.
Korişçenko, Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyeliğinin ise tüm taraflar için fayda sağlayacağını ifade ederek, "BRICS, Türkiye için bazı yatırım kaynakları sağlayabilirken, AEB ile ticarette, örneğin 'sıfır tarife' gibi önemli avantajlar sağlanabilir" dedi.
Yeni Ekonomi Üniversitesi Finans Bölümü Öğretim Üyesi Oleg Şibanov da ABD'nin, yaptırımlarıyla DTÖ kuralları ve serbest ticarete yönelik yükümlülükler gibi çok sayıda uluslararası kuralı çiğnediğini söyledi.
Rus ekonomisinden sorumlu yetkililerin, yaptırımlar nedeniyle oluşan zor durumla baş etmek için önemli ve doğru kararlar aldığını belirten Şibanov, "İlk yaptırımların arkasından 3 yıl içerisinde Rusya bütçesi dengelendi ve şu anda bütçe fazla veriyor. Mali politikalar sayesinde de Rus rublesi tepetaklak düşmekten kurtulurken, enflasyon düşük seviyede kalabildi. Yaptırımlara maruz kalan ülkeler mali politikaları konusunda son derece isabetli kararlar almak zorundadırlar" diye konuştu.
Türkiye'nin BRICS ve AEB'ye üyelik ihtimalini ise "oldukça olası" gördüğünü vurgulayan Şibanov, "Türkiye, gerek ekonomik gerekse de siyasi anlamda son derece hızlı büyüyen önemli bir ülke. BRICS ve AEB, Türkiye'nin üyeliğinden fayda sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.