Başbakan'ın AB başkentine yolculuğunu medyanın nasıl haberleştirdiğini merakla bekliyorduk.
Brüksel'e havalanmadan önce "biz Türküz, kimseyi içişlerimize karıştırmayız" diyerek zina gibi yeni şartlar isteyen AB'ne rest çekeceği havası veren Erdoğan'ın Brüksel'de AB yetkilileri karşısında "AB için her tür güvenceyi verdik. Biz masamıza konan ev ödevini yaptık" diye süklüm püklüm olmasına medya ne diyecekti gerçekten?
Günün en komik manşeti tabii ki iktidarla en sıcak göbekle bağı olan Yeni Şafak'tan çıkıyordu: Erdoğan gitti, çözdü geldi."
Gazete Başbakan gibi milletimizin zekası ve hafızası ile alay ediyordu.
Sanki zina krizini baştan Başbakan olmak üzere AKP iktidarı değilmiş de, birileri kriz çıkarmış da Başbakan Erdoğan AB başkentinde işi çözmüş havası yayıyor.
AKP kurmayları da benzer bir pişkinlik içinde... "Zina yasağını biz değil CHP istedi" diyecek kadar tüy diktiler.
Günün ikinci komik ve en tutarsız manşeti her zamanki gibi Vakit gazetesinden geldi.
Günlerce zina yasağını savunan AKP'nin değirmenine su taşıyan, CHP'yi zinacılıkla itham eden Vakit, "Düğüm pazara çözülecek" manşeti ile ortada top koşturuyordu.
Eh birden "zinacı" AKP'nin safına geçmek dikkat çekerdi. Vakit zinacıların safına yumuşak geçişi tercih ediyordu.
İnanmadıysanız manşetin şu spotlarını bir de siz okuyun: "Erdoğan-Verheugen görüşmesi dün Brüksel'de gerçekleşti... Verheugen, "Görüşme çok verimli geçti, Türkiye için masanın üzerinde herhangi bir engel kalmadı".
Vakit tabi ki görüşmenin kilit cümlesi olan, "Başbakan Erdoğan'ın verdiği güvencelerden sonra..." şartını pas geçmiş.
Vakit devam ediyor: "Bu gelişme üzerine, Meclis'in pazar günü olağanüstü toplanmasına karar verildi... Şimdi gözler Meclis'te... Kamuoyu TCK'da yapılacak iyileştirmeleri bekliyor".
TCK'daki iyileştirmeden AKP'nin kastettiği "zina yasağının eklenmemesi" olduğuna göre gerisini siz düşünün.
AB'ci/zinacı kartel medyasının manşetlerine göz atmak Erdoğan'ın son dakikada savrulduğu AB'ye teslimiyet çizgisini okumak için daha öğretici.
Kartel medyasının amiral gemisi Hürriyet; yolumuz açıldı manşetine şu spotu döşemiş: "Erdoğan'ın Brüksel gezisinde zina pürüzü aşıldı. Erdoğan TCK için söz verince, AB yeşil ışık yaktı. TBMM pazar günü olağanüstü toplanıyor". Liberal Hürriyetin sol versiyonu aynı yumurta ikizi Milliyet: "AB kapısı açıldı" manşetine şu spotu düşmüş: "Erdoğan, Verheugen'e TCK'yı 6 Ekim'den önce zina maddesi olmaksızın geçireceğiz, ancak başka şart istemeyiz, mesajı verince hiçbir pürüz kalmadı."
Referans gazetesi: "Erdoğan AB düğümünü çözdü, piyasalar kriz öncesine döndü".
İyi de bunu düğüm haline kim getirdi, zina yasağında ısrar eden Erdoğan yüzünden faizler fırladı, devlete ve millete 1 katrilyon ek faiz faturası yüklendi. Madem AB düğümünü Erdoğan çözecekti, düğümü niye attı? Millete 1 katrilyonluk fatura ödetmek için mi?
Bu sorulara cevap yok. Çünkü faturayı millet öderken kârı kartel medyasının patronlarına kaldı.
Zaman; "AB yolunda engel kalmadı". Eh diyalogcu Zaman'dan da bu beklenirdi.
En içten manşeti AB'ci Vatan atmış: "Erdoğan kendi yarattığı krizi Brüksel'de yine kendisi çözdü, Avrupa yolu açıldı."
Vatan hızını alamamış. Harika sonuç diye manşet attıktan sonra, şöyle devam etmiş: "Verheugen: Başbakan güvence verdi. Türkiye'nin önünde artık hiç bir engel kalmadı."
Kartelin Radikal'i ise: "Erdoğan: TCK çıkacak. Verheugen: Masada engel kalmadı. Rapor tamam, sıra kararda".
Kartelin Sabah'ı: "Biz Avrupalıyız" dedikten sonra "Başbakan Erdoğan, AB ile ceza yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü.
Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi."
Kartel'ni yavru gazetesi ve iktidarın Tercümanı: "Bu iş bitti" diyerek derin bir oh çekmiş.
Gördüğünüz gibi bilumum iktidarın çanakçısı ve kartel medyası Başbakan'ın AB isteği doğrultusunda zinacıların taleplerine cevap vermesinden hayli hoşnut.
Milli duruşun kalesi Yeni Mesaj'ın manşetini bir kez daha hatırlatalım:
"Kayıtsız şartsız teslimiyet."
"Başbakan Erdoğan, AB'nin müzakere tarihi vermesi için talep ettiği tüm şartları kabul etti.
Bir aydır iktidarın AB/zina ekseninde kopardığı fırtınadan geriye kalan: "Biz Türküz diye hava atan Başbakan Erdoğan'ın balonu çabuk söndü. AB'den dünya önünde yediği fırça sonrası teslimiyet bayrağını çekti. Zinaya hapis girişiminden vazgeçtiğini AB komiserinin huzurunda tüm dünyaya duyurdu. Meclis'i pazar günü olağanüstü toplama kararı aldı"
Yani Türk gibi gitti, Avrupalı gibi döndü. Artık AB'ci AKP sayesinde iktidarları boyunca türban yasak, zina serbest.
Muhafazakar demokratlık bu. Türbanı at, zinayı tut.
AB bu, AKP bu. Sevgili hacı amcalarım, dindar bacılarım.
Ne bekliyordunuz sahi...
"Siz onların dinine tâbi olmadıkça onlar asla sizden razı olmazlar" ilahi ölçüsü size herşeyi anlatmıyor mu?
Brüksel'e havalanmadan önce "biz Türküz, kimseyi içişlerimize karıştırmayız" diyerek zina gibi yeni şartlar isteyen AB'ne rest çekeceği havası veren Erdoğan'ın Brüksel'de AB yetkilileri karşısında "AB için her tür güvenceyi verdik. Biz masamıza konan ev ödevini yaptık" diye süklüm püklüm olmasına medya ne diyecekti gerçekten?
Günün en komik manşeti tabii ki iktidarla en sıcak göbekle bağı olan Yeni Şafak'tan çıkıyordu: Erdoğan gitti, çözdü geldi."
Gazete Başbakan gibi milletimizin zekası ve hafızası ile alay ediyordu.
Sanki zina krizini baştan Başbakan olmak üzere AKP iktidarı değilmiş de, birileri kriz çıkarmış da Başbakan Erdoğan AB başkentinde işi çözmüş havası yayıyor.
AKP kurmayları da benzer bir pişkinlik içinde... "Zina yasağını biz değil CHP istedi" diyecek kadar tüy diktiler.
Günün ikinci komik ve en tutarsız manşeti her zamanki gibi Vakit gazetesinden geldi.
Günlerce zina yasağını savunan AKP'nin değirmenine su taşıyan, CHP'yi zinacılıkla itham eden Vakit, "Düğüm pazara çözülecek" manşeti ile ortada top koşturuyordu.
Eh birden "zinacı" AKP'nin safına geçmek dikkat çekerdi. Vakit zinacıların safına yumuşak geçişi tercih ediyordu.
İnanmadıysanız manşetin şu spotlarını bir de siz okuyun: "Erdoğan-Verheugen görüşmesi dün Brüksel'de gerçekleşti... Verheugen, "Görüşme çok verimli geçti, Türkiye için masanın üzerinde herhangi bir engel kalmadı".
Vakit tabi ki görüşmenin kilit cümlesi olan, "Başbakan Erdoğan'ın verdiği güvencelerden sonra..." şartını pas geçmiş.
Vakit devam ediyor: "Bu gelişme üzerine, Meclis'in pazar günü olağanüstü toplanmasına karar verildi... Şimdi gözler Meclis'te... Kamuoyu TCK'da yapılacak iyileştirmeleri bekliyor".
TCK'daki iyileştirmeden AKP'nin kastettiği "zina yasağının eklenmemesi" olduğuna göre gerisini siz düşünün.
AB'ci/zinacı kartel medyasının manşetlerine göz atmak Erdoğan'ın son dakikada savrulduğu AB'ye teslimiyet çizgisini okumak için daha öğretici.
Kartel medyasının amiral gemisi Hürriyet; yolumuz açıldı manşetine şu spotu döşemiş: "Erdoğan'ın Brüksel gezisinde zina pürüzü aşıldı. Erdoğan TCK için söz verince, AB yeşil ışık yaktı. TBMM pazar günü olağanüstü toplanıyor". Liberal Hürriyetin sol versiyonu aynı yumurta ikizi Milliyet: "AB kapısı açıldı" manşetine şu spotu düşmüş: "Erdoğan, Verheugen'e TCK'yı 6 Ekim'den önce zina maddesi olmaksızın geçireceğiz, ancak başka şart istemeyiz, mesajı verince hiçbir pürüz kalmadı."
Referans gazetesi: "Erdoğan AB düğümünü çözdü, piyasalar kriz öncesine döndü".
İyi de bunu düğüm haline kim getirdi, zina yasağında ısrar eden Erdoğan yüzünden faizler fırladı, devlete ve millete 1 katrilyon ek faiz faturası yüklendi. Madem AB düğümünü Erdoğan çözecekti, düğümü niye attı? Millete 1 katrilyonluk fatura ödetmek için mi?
Bu sorulara cevap yok. Çünkü faturayı millet öderken kârı kartel medyasının patronlarına kaldı.
Zaman; "AB yolunda engel kalmadı". Eh diyalogcu Zaman'dan da bu beklenirdi.
En içten manşeti AB'ci Vatan atmış: "Erdoğan kendi yarattığı krizi Brüksel'de yine kendisi çözdü, Avrupa yolu açıldı."
Vatan hızını alamamış. Harika sonuç diye manşet attıktan sonra, şöyle devam etmiş: "Verheugen: Başbakan güvence verdi. Türkiye'nin önünde artık hiç bir engel kalmadı."
Kartelin Radikal'i ise: "Erdoğan: TCK çıkacak. Verheugen: Masada engel kalmadı. Rapor tamam, sıra kararda".
Kartelin Sabah'ı: "Biz Avrupalıyız" dedikten sonra "Başbakan Erdoğan, AB ile ceza yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü.
Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi."
Kartel'ni yavru gazetesi ve iktidarın Tercümanı: "Bu iş bitti" diyerek derin bir oh çekmiş.
Gördüğünüz gibi bilumum iktidarın çanakçısı ve kartel medyası Başbakan'ın AB isteği doğrultusunda zinacıların taleplerine cevap vermesinden hayli hoşnut.
Milli duruşun kalesi Yeni Mesaj'ın manşetini bir kez daha hatırlatalım:
"Kayıtsız şartsız teslimiyet."
"Başbakan Erdoğan, AB'nin müzakere tarihi vermesi için talep ettiği tüm şartları kabul etti.
Bir aydır iktidarın AB/zina ekseninde kopardığı fırtınadan geriye kalan: "Biz Türküz diye hava atan Başbakan Erdoğan'ın balonu çabuk söndü. AB'den dünya önünde yediği fırça sonrası teslimiyet bayrağını çekti. Zinaya hapis girişiminden vazgeçtiğini AB komiserinin huzurunda tüm dünyaya duyurdu. Meclis'i pazar günü olağanüstü toplama kararı aldı"
Yani Türk gibi gitti, Avrupalı gibi döndü. Artık AB'ci AKP sayesinde iktidarları boyunca türban yasak, zina serbest.
Muhafazakar demokratlık bu. Türbanı at, zinayı tut.
AB bu, AKP bu. Sevgili hacı amcalarım, dindar bacılarım.
Ne bekliyordunuz sahi...
"Siz onların dinine tâbi olmadıkça onlar asla sizden razı olmazlar" ilahi ölçüsü size herşeyi anlatmıyor mu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014