BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Hükümetin, milletimize karşı açık olmadığını belirtti Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Hükümetin, milletimize karşı açık olmadığını, gelişmelerden ve atılan imzalardan milletimizi haberdar etmediğini belirtti. Kepekçi yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti: "Uğrunda can verdiğimiz ülkemiz, sayın başbakan tarafından masa başında pazarlanmaktadır. Üstelik yapılan bu pazarlama görevi, milletin gözünün içine baka baka yapılmaktadır. AKP hükümeti iktidara geldiği ilk günden itibaren, ülkemizi AB müktesebatına uydurma adına çıkarttığı kanunlarla, adeta ülkenin egemenliğini devretmiştir. 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 belgeleri egemenlik devrinin hukuki dönüm noktaları olmuştur. Bu süreç böyle devam ettiği müddetçe, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı sona erebilecektir. Gafleti çok olanın devletinin yok olacağı, atalarımız tarafından bize hatırlatılmış, tarihi bir hakikattir. Tarihte kurduğumuz fakat idarenin gafleti ile sahip çıkamadığımız, 16 büyük Türk devleti vardır. Osmanlının da içinde bulunduğu bu devletlerin son dönemleri ile ülkemizdeki son gelişmeleri mukayese ettiğimizde pek de fark olmadığı görülecektir. Azınlıkların, toprak dâhil hak iddiaları; misyonerlerin memleketin her yerinde cirit atması; basının kahir ekseriyetinin milletten koparak, gayri milli sermayenin ve yabancı kültürün sözcülüğünü yapması; ekonominin dibe vurması, son dönemlerin ortak özellikleridir. İşin acı yanı, günümüzde AB'ye üyelik süreci adı altında bizzat hükümet tarafından bu işgalin hukuki alt yapısının hazırlanmasıdır. Gelişmeler Türk dünyasını tedirgin ediyorTürkiye'deki bu gelişmeler yalnız ülkemize değil, Türk dünyasına da büyük zarar vermektedir. Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Doğu Türkistan ve daha nicelerinin ümitleri sarsılmıştır. Anavatandaki gelişmeler, dünyanın dört bir yanında yaşayan Müslüman-Türk kardeşlerimizi tedirgin etmektedir. Müslüman Türklere karşı bir taraftan soykırım uygulanırken, diğer taraftan asimilasyon çalışmaları yapılmaktadır. Ülkemizde kâh ılımlı İslam, kâh dinlerarası diyalog adı altında yapılmak istenen kültürel dönüşüm çalışmaları bütün Türk dünyasında uygulanmaktadır. Bir nevi misyonerlik olan bu çalışmalar için eğitim kurumları dâhil her yola başvurulmaktadır. Netice olarak Müslüman Türkler, Hıristiyanlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bizi biz yapan değerlerden mahrum ederek, şehitlik inancını çalarak; birliğimiz ve topraklarımız üzerinde hesaplar yapılmaktadır. Türkiye, dünya barışının tesisi için coğrafyasında baş olmak zorundadır. Tarih boyu yaşadığımız tecrübeler hep bunu teyit etmiştir. AKP hükümeti bırakınız baş olmayı, bütün gücünü ve devlet imkânlarını kullanarak, Türkiye'yi kuyruk yapmanın gayreti içindedir. Bütün bu olumsuzluklardan BTP iktidarı ile kurtulmak mümkündür. Öncelikle milletimiz içerisinde suni gerekçelerle oluşturulan ayrılıklar, ortadan kaldırılacaktır. Uygulanacak milli ekonomi modeli ile ekonomik sorunların üstesinden gelinecek, hem ülkemiz hem de Osmanlı-Türk hinterlandındaki insanlarımız onurlu bir hayata kavuşacaklardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.