Transferde çalımlar

Vallahi sayın okuyucular transfer piyasasında neler oluyor neler bitiyor anlayan varsa beri gelsin. Beşiktaş önce Halil Dervişoğlu'ndan sonra da Dusan Tadic'ten çalım yedi. Yahu öyle olaylar ki nasıl anlam vereceğiz bilmiyorum.

Halil Dervişoğlu önce Beşiktaş ile anlaşıyor. İş o boyuta varıyor ki Beşiktaş İstanbul'a gelsin diye ekonomi sınıfı uçak biletini alıyor. Fakat aynı akşam Halil Beşiktaş'ın telefonlarına çıkmıyor ve de Galatasaray ekonomi sınıf olan uçak biletini business sınıfa çevirtip Halil'i İstanbul'a getiriyor.

Şimdi Halil'in babası aynı zamanda Halil'in menajeri. Baba Beşiktaş ile anlaşıyor oğlu ise Galatasaray'ı tercih ediyor. Böylece baba oğul birbirlerinden ayrı farklı kulüpler ile anlaşıyorlar.

Ben şimdi tüm samimiyetimle Halil'in etik dışı işler yapmadığına eminim. Yalnız burada Halil'in bence amatörce bir hareketi var. Madem babanı temsilcin yaptın o zaman niye ayrıca kendi başına hareket edip babandan farklı bir takımla anlaşıyorsun.

Bizzat kendin konuş ya da menajerin olan babana uy. En azından babanı uyar. Ya bak ben Galatasaray'da oynamak istiyorum git onlarla anlaş de.

Tadic transferinde de benzer tarz bir amatörlük olduğunu düşünüyorum. Menajerinden farklı bir kulüp ile anlaşıp Beşiktaş'ı zor durumda bırakıyorlar. Futbolcular amatörlük yapıyor ama Fenerbahçeli ve Galatasaraylı yöneticilerin Beşiktaş'ı bu duruma sokmaları o kadar da hoş görülebilecek şey değil.

Ne var ki Beşiktaşlı yöneticiler de aynısını Gedson transferinde Galatasaray'a yapmışlardı. Bu işleri daha organize edecek düzenlemeler yapılmalı. Sadece KAP bildirimleri bu işleri yoluna koymaya yetmiyor gibi.

Örneğin belki de menajerlik yapanların kararlarının bağlayıcı olacağı düzenleme altına alınabilir. Tabii ki unutmuyorum. Menajerler sütten çıkmış ak kaşık değiller. 

Ayrıca şimdi Beşiktaş taraftarı çok kızgın. Fakat size bir şey söyleyeyim. Beşiktaş camiası yönetime bu kadar yüklenmemeli. Sonuçta fiyat yarışına girmek finansal anlamda hiç de mantıklı değil.

Beşiktaş camiası şu bilgiyi unutmasın. UEFA'nın mali kontrol komitesinin yayınladığı en son raporda finansal anlamda başa baş kriterini Beşiktaş yakalamış durumda. Bu kriter tutturulamazsa Avrupa kupalarından men edilmeye kadar varan cezalar var. Galatasaraylı ve Fenerbahçeli yöneticiler bir zahmet bu durumu da göz önüne alsın.

Bu arada hanımının ciddi bir rahatsızlık yaşadığı söylenen Icardi'den hala ses yok. Bakın başından beri söylüyorum. Bu transfer olmayacak gibi. Durum onu gösteriyor ve Icardi bence Galatasaray'a karşı pek de dürüst davranmıyor gibi.

Piyasa değeri 18 milyon avro. Buna güvenip Galatasaray'dan para koparmaya çalışır bir hali var bence. Fakat artık rest çekme vakti geldi. Ya gel ya da yolun açık olsun denmeli.

Gitti ama hala konuşuyor

Jorge Jesus Suudi Arabistan'a gittikten sonra açıklamalarına devam ediyor. Artık Türkiye'ye gelmesinin maddiyat dışında hiçbir amacı olmadığı anlaşılan Jesus, "Arda benim sayemde Real Madrid'e gitti. Ona doğru maçlarda forma vererek parlamasını sağladım" gibi ifadeler kullanmış.

Ben 'hadi oradan Jesus' derim. Bugün artık herkes biliyor ki Arda'yı Ali Koç'un baskıları ve taraftar korkusu nedeniyle oynattın. Hiçbir zaman Arda'nın yeteneklerine inanmadın.

Üstelik Arda'nın Real Madrid'e transfer olmasını sağlayan an milli takım forması ile Galler'e attığı klas gol idi. O gol sayesinde artık dev kulüpler Arda'nın yetenekleri konusunda ikna oldular. 

Yani Jesus'un katkısı yok. Jesus'a kalsa Arda Real Madrid'e gidemezdi.