Tövbe edip salih amel işleyenler
“Kıyamet günü o kimsenin azabı kat kat olur ve perişanlık içinde azap ile ebediyyen baş başa bırakılır. Yalnız tövbe ederek salih ameller işleyenler müstesna”
17.01.2024 09:21:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş
![Tövbe edip salih amel işleyenler](resimler/haberler/34/tovbe-edip-salih-amel-isleyenler-H1514896-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Tövbe edip salih amel işleyenler](resimler/haberler/34/tovbe-edip-salih-amel-isleyenler-H1514896-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Anlatıldığına göre Hz. Ömer (r.a.) bir gün Medine mahallelerinden birini dolaşırken bir delikanlı ile karşılaşır. Delikanlı, elbisesinin altında içki şişesi taşımaktadır. Hz. Ömer "delikanlı, elbisenin altında ne var?" diye sorar. Delikanlı az kalsın "İçki" diye cevap verecekti ki o anda içinden şöyle dua etti. "Allah'ım! Beni Ömer'in karşısında rezil etme, rüsvay etme, ayıbımı gözünden sakla, bundan sonra bir daha içki içmeyeceğim."
Arkasından "Ey Emirü'l Mü'minin elbisemin altında taşıdığım sirke şişesidir" diye cevap verir. Hz. Ömer "göreyim" der. Delikanlı elbisesini kaldırır, Hz. Ömer bakar gerçekten şişe sirke olmuştur! Demek ki içki sirkeye dönüşmüştür.
Kul korkusu ile tövbe ettiği için samimiyetinden dolayı Allah'ın içkisini sirkeye değiştirdiğini görüyorsun. Bu böyle olunca kötülüğe batmış bir günahkâr, dönülmez bir tövbe ederek işlediği kötülüklerden vazgeçecek olsa ulu Allah onun günah içkisini ibadet sirkesine dönüştürecektir.
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Bir gece yatsı namazını Allah Rasulü ile birlikte kıldıktan sonra yola çıktım, yürürken önüme bir kadın çıktı, "ey Ebu Hureyre, ben bir günah işledim, acaba tövbem kabul olur mu?" diye sordu.
"İşlediğin günah nedir?" diye sordum. Kadın "zina yaptım ve zinadan peydahladığım çocuğu da öldürdüm" cevabını verdi. Kadına "mahvoldun ve cana kıydın, yemin ederim ki, senin yapacağın tövbe kabul edilmez" karşılığını verdim, ben böyle der demez kadın bayılarak yere düştü.
Yoluma devam ettim, yürürken içimden "Allah Rasul'ü henüz aramızda iken ben fetva veriyorum, bu doğru değil" dedim. Bu düşünce ile geriye döndüm, Peygamberimize vardım, karşılaştığım olayı O'na anlattım.
Bana dedi ki, "mahvoldun ve kadını da mahvettin. Şu ayetler nerede, senin tutumun nerede! Ulu Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"- Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh katıp tapmazlar, kesin bir adalet hükmü olmaksızın Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar, zina etmezler (işte onlar Allah'ın gerçek kullarıdırlar) Kim bu haramları işlerse cezaya çarpılır.
Kıyamet günü o kimsenin azabı kat kat olur ve perişanlık içinde azap ile ebediyen baş başa bırakılır. Yalnız tövbe ederek salih ameller işleyenler müstesna."
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Anlatıldığına göre Hz. Ömer (r.a.) bir gün Medine mahallelerinden birini dolaşırken bir delikanlı ile karşılaşır. Delikanlı, elbisesinin altında içki şişesi taşımaktadır. Hz. Ömer "delikanlı, elbisenin altında ne var?" diye sorar. Delikanlı az kalsın "İçki" diye cevap verecekti ki o anda içinden şöyle dua etti. "Allah'ım! Beni Ömer'in karşısında rezil etme, rüsvay etme, ayıbımı gözünden sakla, bundan sonra bir daha içki içmeyeceğim."
Arkasından "Ey Emirü'l Mü'minin elbisemin altında taşıdığım sirke şişesidir" diye cevap verir. Hz. Ömer "göreyim" der. Delikanlı elbisesini kaldırır, Hz. Ömer bakar gerçekten şişe sirke olmuştur! Demek ki içki sirkeye dönüşmüştür.
Kul korkusu ile tövbe ettiği için samimiyetinden dolayı Allah'ın içkisini sirkeye değiştirdiğini görüyorsun. Bu böyle olunca kötülüğe batmış bir günahkâr, dönülmez bir tövbe ederek işlediği kötülüklerden vazgeçecek olsa ulu Allah onun günah içkisini ibadet sirkesine dönüştürecektir.
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Bir gece yatsı namazını Allah Rasulü ile birlikte kıldıktan sonra yola çıktım, yürürken önüme bir kadın çıktı, "ey Ebu Hureyre, ben bir günah işledim, acaba tövbem kabul olur mu?" diye sordu.
"İşlediğin günah nedir?" diye sordum. Kadın "zina yaptım ve zinadan peydahladığım çocuğu da öldürdüm" cevabını verdi. Kadına "mahvoldun ve cana kıydın, yemin ederim ki, senin yapacağın tövbe kabul edilmez" karşılığını verdim, ben böyle der demez kadın bayılarak yere düştü.
Yoluma devam ettim, yürürken içimden "Allah Rasul'ü henüz aramızda iken ben fetva veriyorum, bu doğru değil" dedim. Bu düşünce ile geriye döndüm, Peygamberimize vardım, karşılaştığım olayı O'na anlattım.
Bana dedi ki, "mahvoldun ve kadını da mahvettin. Şu ayetler nerede, senin tutumun nerede! Ulu Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"- Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh katıp tapmazlar, kesin bir adalet hükmü olmaksızın Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar, zina etmezler (işte onlar Allah'ın gerçek kullarıdırlar) Kim bu haramları işlerse cezaya çarpılır.
Kıyamet günü o kimsenin azabı kat kat olur ve perişanlık içinde azap ile ebediyen baş başa bırakılır. Yalnız tövbe ederek salih ameller işleyenler müstesna."
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.