Önce 12 Dev Adam'ımıza teşekkür ediyorum. İlk kez A-Milli Takımlar düzeyinde bir Avrupa Şampiyonası'nda final oynayarak, Türk milletine tarihi bir bahtiyarlık tattırdılar.
Bu maçın siyasi boyutu birinci, teknik boyutu ise benim açımdan tali derecededir. Nedeni ise şu: Hani pek çok Batı dilinde yer etmiş, Fransızca'dan gelme bir klişe, söz vardır. "Deja vu" derler Fransızlar. Yani "Biz bu filmi daha önce görmüştük". Bundan 6 yıl önce bilmem hangi ülkenin hakemleri, Yugoslavların Bosna'daki etnik temizlik politikasının izlerini bulandırmak, Sırp alçaklara dünya çapında itibar kazandırmak için yine bir final maçında Litvanya aleyhine öyle düdükler çalmışlardı ki, Litvanya maçın son periyodunda sahadan çekilmeye kalkışmıştı. Güç bela sahaya döndürülmüştüler.
Eduardo Sancha adlı İspanyol hakemini, pardon "köpeğini" bu maça niçin vermişler anlayamadım. O da 6 yıl önceki hakemler gibiydi. Adam resmen Sırplar ile ittifaka gitmişti. Bu ittifakın neticesinde 12 Dev Adam'ımızı oyundan düşürmek için düdüğünü bir silah gibi kullandı, aleyhimize olmadık kararlar verdi. Tıpkı Sırpların Bosna'da, Kosova'da çoluk-çocuk demeden silahlarını kullanmaları gibi. Orada tüfek, burada düdük. Aynı zamanda grup maçında İspanya'yı eze eze yenişimizin intikamını da alıyordu Sancha... Aynı Sırpların yarı finalde İspanyolları saf dışı bıraktığı gerçeğini göz ardı ederek.
Teknik analiz babından bir iki söz söylemek gerekirse; Sırplar bundan önceki 2 önemli maçlarını (Elemelerde Almanya, yarı finalde İspanya) son periyotta almışlardı. Hüseyin Beşok ile İbrahim Kutluay'ın bu periyoda 4 faulle girmeleri bizim için handikaptı. Ayrıca 3. ve 4. periyotların ilk üçer dakikalarındaki toplam 8 hücumdan boş dönmemiz de bizi altın madalyadan eden faktörlerdendi. En skorer oyuncumuz İbrahim'in ikinci yarıda tümüyle susması da yıkılmamızı kolaylaştırdı.
Son söz: Teşekkürler 12 Dev Adam. Elinize, bileklerinize sağlık. Dünya Şampiyonası'nda sonsuz başarılar...
Recep Bahar
Bu maçın siyasi boyutu birinci, teknik boyutu ise benim açımdan tali derecededir. Nedeni ise şu: Hani pek çok Batı dilinde yer etmiş, Fransızca'dan gelme bir klişe, söz vardır. "Deja vu" derler Fransızlar. Yani "Biz bu filmi daha önce görmüştük". Bundan 6 yıl önce bilmem hangi ülkenin hakemleri, Yugoslavların Bosna'daki etnik temizlik politikasının izlerini bulandırmak, Sırp alçaklara dünya çapında itibar kazandırmak için yine bir final maçında Litvanya aleyhine öyle düdükler çalmışlardı ki, Litvanya maçın son periyodunda sahadan çekilmeye kalkışmıştı. Güç bela sahaya döndürülmüştüler.
Eduardo Sancha adlı İspanyol hakemini, pardon "köpeğini" bu maça niçin vermişler anlayamadım. O da 6 yıl önceki hakemler gibiydi. Adam resmen Sırplar ile ittifaka gitmişti. Bu ittifakın neticesinde 12 Dev Adam'ımızı oyundan düşürmek için düdüğünü bir silah gibi kullandı, aleyhimize olmadık kararlar verdi. Tıpkı Sırpların Bosna'da, Kosova'da çoluk-çocuk demeden silahlarını kullanmaları gibi. Orada tüfek, burada düdük. Aynı zamanda grup maçında İspanya'yı eze eze yenişimizin intikamını da alıyordu Sancha... Aynı Sırpların yarı finalde İspanyolları saf dışı bıraktığı gerçeğini göz ardı ederek.
Teknik analiz babından bir iki söz söylemek gerekirse; Sırplar bundan önceki 2 önemli maçlarını (Elemelerde Almanya, yarı finalde İspanya) son periyotta almışlardı. Hüseyin Beşok ile İbrahim Kutluay'ın bu periyoda 4 faulle girmeleri bizim için handikaptı. Ayrıca 3. ve 4. periyotların ilk üçer dakikalarındaki toplam 8 hücumdan boş dönmemiz de bizi altın madalyadan eden faktörlerdendi. En skorer oyuncumuz İbrahim'in ikinci yarıda tümüyle susması da yıkılmamızı kolaylaştırdı.
Son söz: Teşekkürler 12 Dev Adam. Elinize, bileklerinize sağlık. Dünya Şampiyonası'nda sonsuz başarılar...
Recep Bahar
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.