Yedi seneden beri bu ülkeyi yöneten AKP kurmaylarının söylemlerini ve eylemlerini en iyimser bir niyetle yorumladığınız zaman şöyle bir sonuç çıkıyor. Tepeden aşağıya doğru hemen hepsinde aynı görüş hakim, zaten sorgulayan ve tefekkür eden bir yapıdan yoksun olduğu için, tepedekiler ne derse odur. Aynı teşkilatın içinden gelen, kısa bir süre başbakanlık, uzun yıllar boyunca da Dış İşleri bakanlığı yapmış olan sayın Gül'ün, "iyi şeyler olacak, tarihi fırsat yakalandı, biz çözmezsek başkaları çözer" türü söylemlerini hatırlarsanız? Yedi senedir bu ülkede başbakanlık yapan sayın Erdoğan'ın, Diyarbakır'a gidip, "bu ülkede kürt sorunu vardır ve bu benim sorunumdur" demesini, BOP projesi bağlamında Diyarbakır'ın yıldızının parlayacağını açıklamasını, aylarca terör örgütü ile aranıza mesafe koymazsanız asla görüşmem dediği DTP'lilerle bir anda sarmaş-dolaş vaziyetlerini göz önüne getirirseniz? Bir türlü açıklayamadıkları açılım projesi çerçevesinde Habur sınır kapısından zafer işaretleri ile ülkeye giriş yapan teröristlerin, "umutları yeşerttiğini" ilan etmesini bir köşeye not ederseniz? Partide ikinci adam konumundaki sayın Arınç'ın, her nedense şehit ve gazi ailelerine asla kulak vermeyip ,kulaklarını DTP cenahından gelen sözde feryatlara ayarlamasını, Diyarbakırlara gidip, duruşu ve çizgisi malum Belediye Başkanı ile sarmaş-dolaş vaziyetlerini almasını da bir köşeye büyük harflerle yazarsanız? Son olarak gündeme gelen ve yine iktidar çevreleri,yandaşları tarafından sürekli kaşınan Dersim tartışmasında da, devleti katil ilan edenlerin yanında yer almalarını zihninizde tutarsanız? Tepeden aşağıya doğru söylemleri ve eylemleri ile demiş oluyorlar ki, bakın ne güzel yapıyoruz; devlete baş kaldırmış, on binlerin katline ferman vermiş bebek katilini saraylarda besliyoruz, elçilerini davul-zurna ile karşılıyoruz,yenilerini karşılamaya hazırlanıyoruz, meclisteki sözcülerinin hitabelerini açılım çerçevesinde alkışlıyoruz. Kavgaya, gürültüye ne gerek var! Şimdi diyalog zamanı, zamanın diyaloğu Zaman ve avanesi de yıllar evvel zaten diyalog furyasını başlatmadılar mı? O günlerde devlet, bugünkiler gibi diyalog ve açılım yanlısı adamlarından yoksun olduğu için devlete baş kaldıranları kanlı bir biçimde bastırmışlar! Bu günkiler ise asilerin dediklerini tıkır tıkır yerine getirdiği için zaten sorun baştan halledilmiş oluyor! Bir de şu kolsuz-bacaksız, gözsüz-kulaksız gaziler ortalarda dolaşmasalar, şehit aileleri ve anneleri de seslerini çıkarmasalar işler ne güzel işleyecek! Değil mi AKP'li arkadaşlar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 17.01.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 17.01.2025