16 Haziran 1917'de Petrograd'da yapılan Sovyet konferansında ordunun, Avusturya ve Almanya cephesine saldırıya geçmesi, Bolşevik delegelerin karşınlığına rağmen karar altına alınır. Olayları incelediğimiz zaman Rusya'nın bu saldırı kararını almasının üç sebebe dayandığını görüyoruz: 1- Fransa ve İngiltere'nin istekleridir. Çünkü Rusya'da devrim hareketleri başlayınca, Almanya, doğu cephesindeki kuvvetlerini batı cephesine çeker. Bu da İngiltere ve Fransa'ya cephede Alman baskısının artmasının ifadesidir. Bu nedenle İngiltere ve Fransa bu baskının kalkması için Rusya'nın saldırıya geçmesini isterler. 2- Aristokratlar ve sermayenin temsilcileri olan burjuvalar, Rusya'nın savaş amaçlarına uygun bir şekilde savaşa devam etmesini istemesi. 3- Kara ve Deniz kuvvetleri Bakanı Kerenski'nin, Bolşeviklerin saldırısına karşı, sağcı gurubun desteğini sağlamak için saldırının kendisi için faydalarını düşünmesidir. Bu düşünceleri çok iyi bir şekilde değerlendiren Kerenski, Sovyet Kongrelerinde savaşı aşırı bir şekilde eleştiren savaş karşıtı Bolşeviklere karşı sosyalist delegeleri ve düşüncelerini savunmak için, onlara karşı yaptığı tahrik edici konuşmaları ile sosyalistlere saldırı düşüncesini kabul ettirir. 16 Haziran 1917 tarihli savaşa devam kararının alınması orduda büyük karışıklıkların doğmasına neden olur. Çünkü 8 Mart 1917'de başlayan Devrim Hareketlerine karşı polis ve jandarma çok sert davranmıştır. Geçici hükümet kurulunca polis ve jandarma Sovyet temsilcilerinin bakısı ile etkisiz hale getirilir. Polis ve Jandarmanın etki alanın daraltılınca toplumsal kargaşa daha da büyür. Toplumdaki bu negatif gelişme polis ve jandarmanın yetkilerinin, devrimci askerlerin de isteği üzerine Petrograd'daki Askeri Garnizona verilir. Ordudaki subayların çoğunluğu Çar yanlısıdır. Askerler ise devrimcidir. Devrim hareketlerinde subaylar, devrimcilere baskı uygulayınca devrimci askerler karşı olurlar. Sonuçta Çar yanlısı subaylarla devrimci erler arasına çatışma başlar. Bu çatışma kısa zamanda kavgaya dönüşür. Olayların bu şekilde gelişmesi sonucunda toplumsal kargaşa daha da büyür. Sovyet kuruluşları toplumun huzurunun teminin ordu yapamayınca halk komiteleri kurarak huzursuzluğu önlemeye çalışırlar. Fakat halk komiteleri bu işi başaramaz. Bunun üzerine Sovyet kuruluşları ordu içerisinde asker komiteleri oluşturarak halk arasındaki çatışmalar önlenir. Asker komiteleri sovyete bağlı olduğu için ordu geçici Hükümetin denetiminden çıkarak Sovyet kuruluşlarının denetimine girer. Bu gelişme sonucunda Çar yanlısı subaylarla, askeri komiteler arasında büyük anlaşmazlıklar çıkar. Olay büyüyünce ordunun başına General Güçkov getirilir. Güçkov ordu içerisindeki aşırı Çar yanlısı subayları ordudan atar. Böyle bir tedbirin sonucunda orduda birlik devrimciler lehine sağlanır. Savaş ve Deniz Kuvvetleri Bakanı olan Kerenski ve Güçkov askeri devrimci bir ruhla eğitirler. Askerlere Devrimi korumak ve devrim için savaşmak idealini benimsetir. Bu eğitim çalışmaları sonucunda Kerenski 16 Haziran 1917 tarihli Sovyet kongresinde savaş isteğini, Bolşevik delegeler dışında bütün sosyalist delegelere kabul ettirmiştir. Savaş ve Deniz Bakanı Kerenski, 29 Haziran 1917 günü, Sovyet kuruluşların denetimindeki orduya savaş hazırlığı emrini verir. 1 Temmuz 1917 günü General Brussilof Başkomutanlığa getirilir. Hazırlanmış olan harekât planlarına göre Avusturya ve Almanya cephesinde saldırıya geçer. Rus Ordusu 13 Temmuz 1917 gününe kadar başarılıdır. Alman işgaline geçmiş Rus toprakları kurtarılır. Fakat 13 Temmuzdan sonra mağlup olup bozguna uğrayarak geri çekilmeye başlar. Çünkü Devrim hareketleri başlayınca Almanya Doğu Cephesindeki birliklerinin büyük bir kısmını Batı Cephesine taşımıştı. Ruslarda saldırının ilk günlerinde yetersiz Alman kuvvetlerine karşı başarılar elde etti. Fakat 15 Temmuz 1917 tarihinden sonra Batı Cephesinden taşınan yeni Alman birlikleri karşısında yıkıma uğrar. Halk yıkımı öğrenince moralman çöker. Geçici Hükümet Petrograd'daki Garnizon'un cepheye gitmesi isteğinde bulunur. Bu isteğe 16 Haziranda savaşa evet demiş olan Sovyet temsilcileri, yıkım karşısındaki moral bozukluğu ile karşın olur. Çünkü evet dediklerine pişman olmuşlardır. Sosyalist asker komiteleri de cephede bizim gibi emekçi olan Alman askerlere karşı savaşmayacağız sloganları ile karşın olurlar. Cephedeki ezilen ordunun askerleri cepheden kaçarak köylerine giderler. Artık ülkenin her köşesinde bir bozgun havası vardır. Kargaşa vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011