Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen istatistiksel veriler çocukların haftada ortalama 25 saat ve daha küçük çocukların ise daha fazla televizyon seyrettiğini göstermektedir. Bu da ortalama 3.5 saat yılda ise 1300 saat etmektedir. Tabii ki bu sadece ortalamadır. Ana baba tarafından daha az denetlenen çocukların günde 6-8 saat TV seyretmesi çok da az rastlanan bir durum değildir.
Öncelikle TV bağımlısı nedir, tanıyalım; "zamanının çoğunu oturarak, uzanarak ve de televizyon seyrederek geçiren kişi".
TV bağımlıları değişik yaş ve statüde olabilir, ancak hemen hepsinin bir ortak noktası vardır; üretici etkinliklere ayırdıkları zamandan daha çoğunu TV seyrederek geçirirler.
Pek çok ailede çocuklar çizgi film veya dizi film karakterleri ile kendi ana babalarından daha uzun süre birlikte olmaktadırlar. Sonuçta televizyonun gençlik üzerine etkisinin bu kadar büyük olması kaçınılmaz sonuç olmaktadır.
Televizyonun iyi ve kötü yönlerinin kişilere göre farklılaşabileceğini ifade ederek sıralamaya başlayalım.
İYİ
Bir eğitim aracı olarak tüm dünyada 1950'lerin başlarından beri milyonlarca çocuğun üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. "Susam Sokağı" pek çok çocuğun okul önceki dönemdeki etkisi ile okula daha olumlu duygularla başlamasına yardımcı olmuştur.
KÖTÜ
Televizyon tamamıyla pasif bir etkinliktir. Etkileşir ve hareket gerektirmez.
Televizyon çocuklara "dünya ile ilgili gerçek dışı bir görünüm" sunmaktadır. Gerçek ile hayal ürününü ayırt etmekte zorlanan çocuklar, gördükleri her şeye inanma eğilimi göstermektedir. Eğer bu seyrettikleri hayal kahramanı bir takım temel özellikleri taşıyorsa durum iyice güçleşmektedir.
İYİ
Bir eğitim aracı olarak televizyon seyreden küçük ya da büyük herkesin dünyaya açılan penceresi olmuştur. Evimizden çıkmadan dünyanın her yerindeki olaylar hakkında bilgi sahibi olabilmekteyiz. Bir dünya rekoruna sadece bir açma kapama düğmesi kadar uzaklıktayız.
Televizyon aynı zamanda bugünün hızlı dünyasının ailesini biraraya getirme görevini de üstlenmektedir. İyi ve kötü nitelikli bir programın birlikte seyredilip ardından tartışılması eğlenceli bir akşama kaynaklık edebilir.
KÖTÜ
Televizyon özellikle küçük çocuklar için gerekli olan "Önemli bazı beceri geliştirici etkinliklerin yerini almaktadır."
Bir çocuk 30 dakikasını televizyona ayırdığı zaman üreticiliğini geliştirecek etkinliklerin zamanından kaybetmiş olacaktır.
Uzmanlar televizyon programlarında izlenen şiddet olaylarının şiddetin hayatın doğal sürecinde gerçekleşen bir olay gibi algılanmasına sebep olacağını ve bunun da duyarsızlaşmayı getireceğini düşünmektedirler.
Aşırı televizyon seyretme cocukların kardeş ve arkadaşları ile oynama, ödevlerini yapma, kitap okuma ve fiziksel gelişimleri için egzersiz yapma gibi gerekli olan etkinliklere ayırcakları zamandan çalmaktadır.
Fatma Yağmur Çelik
Meltem Koleji-7/A
Öncelikle TV bağımlısı nedir, tanıyalım; "zamanının çoğunu oturarak, uzanarak ve de televizyon seyrederek geçiren kişi".
TV bağımlıları değişik yaş ve statüde olabilir, ancak hemen hepsinin bir ortak noktası vardır; üretici etkinliklere ayırdıkları zamandan daha çoğunu TV seyrederek geçirirler.
Pek çok ailede çocuklar çizgi film veya dizi film karakterleri ile kendi ana babalarından daha uzun süre birlikte olmaktadırlar. Sonuçta televizyonun gençlik üzerine etkisinin bu kadar büyük olması kaçınılmaz sonuç olmaktadır.
Televizyonun iyi ve kötü yönlerinin kişilere göre farklılaşabileceğini ifade ederek sıralamaya başlayalım.
İYİ
Bir eğitim aracı olarak tüm dünyada 1950'lerin başlarından beri milyonlarca çocuğun üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. "Susam Sokağı" pek çok çocuğun okul önceki dönemdeki etkisi ile okula daha olumlu duygularla başlamasına yardımcı olmuştur.
KÖTÜ
Televizyon tamamıyla pasif bir etkinliktir. Etkileşir ve hareket gerektirmez.
Televizyon çocuklara "dünya ile ilgili gerçek dışı bir görünüm" sunmaktadır. Gerçek ile hayal ürününü ayırt etmekte zorlanan çocuklar, gördükleri her şeye inanma eğilimi göstermektedir. Eğer bu seyrettikleri hayal kahramanı bir takım temel özellikleri taşıyorsa durum iyice güçleşmektedir.
İYİ
Bir eğitim aracı olarak televizyon seyreden küçük ya da büyük herkesin dünyaya açılan penceresi olmuştur. Evimizden çıkmadan dünyanın her yerindeki olaylar hakkında bilgi sahibi olabilmekteyiz. Bir dünya rekoruna sadece bir açma kapama düğmesi kadar uzaklıktayız.
Televizyon aynı zamanda bugünün hızlı dünyasının ailesini biraraya getirme görevini de üstlenmektedir. İyi ve kötü nitelikli bir programın birlikte seyredilip ardından tartışılması eğlenceli bir akşama kaynaklık edebilir.
KÖTÜ
Televizyon özellikle küçük çocuklar için gerekli olan "Önemli bazı beceri geliştirici etkinliklerin yerini almaktadır."
Bir çocuk 30 dakikasını televizyona ayırdığı zaman üreticiliğini geliştirecek etkinliklerin zamanından kaybetmiş olacaktır.
Uzmanlar televizyon programlarında izlenen şiddet olaylarının şiddetin hayatın doğal sürecinde gerçekleşen bir olay gibi algılanmasına sebep olacağını ve bunun da duyarsızlaşmayı getireceğini düşünmektedirler.
Aşırı televizyon seyretme cocukların kardeş ve arkadaşları ile oynama, ödevlerini yapma, kitap okuma ve fiziksel gelişimleri için egzersiz yapma gibi gerekli olan etkinliklere ayırcakları zamandan çalmaktadır.
Fatma Yağmur Çelik
Meltem Koleji-7/A
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.