logo
09 NİSAN 2025

"Tebük": Bir son imtihan

13.08.2002 00:00:00
Tebük Seferi, Peygamberimizin hazır bulunduğu son ve en uzun sefer olması bakımından büyük önem taşımaktadır.

Seferin sebebi Bizans İmparatorunun, Hıristiyan Gassani Arapları vasıtası ile Arabistan'ı işgal edip İslam'ın yayılmasını durdurma fikri idi. Hatta bunun için büyük bir ordu hazırladığı haberi Medine'ye ulaşmış; Heraklius Gassani Araplara 40 bin kişilik bir kuvvet bile vermişti.

Veda Haccı'ndan önce yapılmış olan Tebük Seferi, savaşsız ve kansız sona ermesine rağmen, askerî ve siyasî bakımından büyük önem taşımaktadır.

Sefere çıkmadan hemen önce umumî seferberlik ilan edildi, askeri hazırlıklar açıktan yapılmaya başlandı. Seferberlik ilanı ile birlikte gönüllülerin toplanması, harbe istemeyerek, zorlanarak değil, samimi bir niyet ve gönül rızası ile gitmenin esas olduğunu gösterir. Nitekim bu yolla kısa zamanda 30 bin kişilik büyük bir askerî güç toplanmıştır. Bu güçle açıktan Bizans'a meydan okuyacaktı.

Tebük Seferi, mal ile Allah'ın dinine hizmetin önemini de ortaya koymuştu. Hz. Ebubekir malının tamamını, Hz. Ömer malının yarısını, Hz. Osman da 300 deve ve bin altın vererek Allah yolunda fedakârlıkta Müslümanların öncüleri olmuşlardır. Kadınlar da, mücevherlerini ortaya koyarak buna iştirak ediyorlardı.

Her zaman olduğu gibi, münafıkların bozgunculuğu baş gösterdi. Çünkü münafıklar, olaylar ve zorluklar karşısında derhal ayaklanır. Zira onlar inanmadıkları için kendilerini tehlikeye atmaz, bununla da kalmayarak itiraz eder, bozgunculuk yapar, fesat çıkarırlar. Sefere katılmak isteyen Müslümanları Kur'an-ı Kerim şöyle bildirmektedir: "Resulullah'ın rızası hilafına olarak (Resulullah'tan sonra) evlerinde oturarak (Tebük'ten) geri kalanlar sevindiler. Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmek istemediler. (Mücahidlere); "Sakın, sıcakta gazaya çıkmayınız!", dediler. (Onlara) de ki: Cehennem ateşi daha sıcaktır, keşke bilseler". (Tevbe, 81).

Münafıklar, mü'minleri seferden caydırmak gayretleriyle de kalmayarak Yahudilerle işbirliği yapıyorlardı. Süreylim adında bir Yahudi'nin evinde toplanarak halkın sefere katılmalarına mani olacak tedbirler arıyorlardı. Bu çalışma, Resûlullah (sav) tarafından tespit edildi. Hz. Talha'nın başkanlığında bir grup Müslüman giderek bu şer çalışmayı engelledi.

Ordu hareket ettiğinde, Uhud Savaşı'nda olduğu gibi münafıklar "Seniyyetü'l-Ved'" denilen yerden geri döndüler. Bedeviler de, yalan söyleyerek bahane uydurmuşlardı. Bu husus Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır: "Bedevilerden özür bahane edenler, izin almak için geldiler. Allah'a ve Resûlüne yalan söyleyenler (evlerinde) oturdular. Bunlardan küfredenlere muhakkak şiddetli bir azap isabet edecek" (Tevbe, 91).

Yaz mevsiminin en sıcak günleri idi. Kuraklık yüzünden memlekette kıtlık vardı. Hasat vakti gelmiş; meyveler, hurmalar kemale ermişti. Düşman kuvvetli, gidilecek yer uzatkı. Bütün bu namüsait şartlar, mü'minlerde bir durgunluk ve neşesizlik meydana getirmişti. Bu durumda Cenab-ı Hak derhal mü'minleri ihtar etti: "Ey mü'minler! Size ne oldu ki, Allah yolunda gazaya (Tebük seferine) çıkın denilince yerinizde yığıldınız, kaldınız. Yoksa siz, ahireti bırakıp da, dünya hayatına mı razı oldunuz. Dünya hayatının saadeti, ahirete nisbetle pek az bir şeydir. Eğer gazaya çıkmazsanız, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır. Yerinize de başka bir kavmi getirir de, siz ona (Peygambere) hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir" (Tevbe, 38, 39).

Münafıklar Hz. Ali'nin Medine'de kalışını, savaştan kaçmak gibi göstererek fitne çıkardılar. Buna sinirlenen Hz. Ali, silahlanarak Resulullah'ın huzuruna geldi ve harbe katılacağını söyledi. Bunun üzerine Resulü Ekrem, Hz. Ali'ye; "Sen bana Musa'nın yanındaki Harun gibisin. Bir farkla ki, benden sonra Peygamber yoktur", diyerek gönlünü aldı.

Güçlü İslam ordusu karşısında Hıristiyan Bizans, pasif ve sönük kalınca Resûlü Ekrem daha ileri gitmedi; sadece Bizans'a meydan okumakla yetindi. Tebük Seferi, bir müdafaa harbi idi. Resulü Ekrem, Tebük'te 20 gün kaldı. Böylece, bu muhteşem askeri güç, kan dökmeden büyük bir siyasi güce ulaşmış oluyordu.

Ordunun Medine'ye girişi ve karşılanışı muhteşem olurken, 80 kadar asker kaçağı mahçuptu. Resülü Ekrem, bunların mazeretlerini dinledi. Yemin ettiler; üç kişi hariç, özürlüler kabul edildi. Sözkonusu üç kişi, 50 gün kendi halinde kaldı; tevbe istiğfar ettiler. Bu müddet zarfında kimse onlarla konuşmadı; sanki dünya başlarına dar geliyordu. Kur'an-ı Kerim'de bunlar hakkında şöyle buyurulur: "Ve (savaştan) geri bırakılan o üç kişinin de tevbelerini kabul buyurdu. Bütün genişliği ile beraber arz başlarına dar gelmiş ve canları kendilerini sıktıkça sıkmış ve Allah'tan yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Allah, onların tevbesini kabul buyurdu ki, tevbe etsinler. Çünkü Allah, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir" (Tevbe, 118).

(Daha fazla bilgi için bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten li'lalemin, Hz. Muhammet (as), c. 2, s. 265)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Ev hapsine çıkacak
Mahir Polat için karar
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Ev hapsine çıkacak
Mahir Polat için karar
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.