Komisyonun hazırladığı taslak, genel ve özel hükümler başlıklı ikikitaptan, 502 maddeden oluşuyor.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün verdiği bilgiye göre, Türk Ceza Kanunu'nu değiştiren taslağın getirdiği önemli bazı düzenlemeler şöyle:
-TCK'nın eskiyen dili sadeleştiriliyor. Hukuk dili açısından terim birliğinin sağlanmasına özen gösteriliyor.
-Cezalar ve miktarları suçların ağırlık derecesine ve günün koşullarına göre yeniden düzenleniyor. Ağır hapis ve hapis cezası ayrımı kaldırılıyor. Hürriyeti bağlayıcı cezaların genel alt ve üst sınırları ile belirli suçların cezalarının alt ve üst sınırlarında indirimler yapılıyor. Hafif hapis ise sadece cürüm ve kabahat ayrımı nedeniyle muhafaza ediliyor.
-Mülkilik ilkesinin yer bakımından uygulanması yönünden uluslararası sözleşmeler gözönüne alınıyor. Açık denizlerde ve bu denizlerin üzerindeki hava sahalarında her çeşit Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla işlenen suçlar Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
-Trafik kazaları gibi taksirli suçlarda suçluluğun durumuna uygun ceza verilmesi için hakime geniş takdir yetkisi veriliyor, ayrıca bilinçli taksir kavramı getiriliyor. Çağdaş ceza kanunlarında olduğu gibi kusurun bir türünü oluşturan, taksirin daha yoğunlaşmış bir şekliolan "bilinçli taksir" kavramına yer verilerek faildeki tehlikelilikhali ile orantılı cezanın genel ve özel önleme fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Bilinçli taksir fiilin sonuçlarının failce istenmemiş olmasına rağmen öngörülmüş bulunmasıdır. Örneğin, alkol alan kişinin araç kullanması sonucunda ortaya çıkacak fiili istememiş olmasına karşın alkollü araç kullanmanın sonucunu bildiğini varsayılması gibi. Kırsal kesimde gündelik ugraşları nedeniyle yaralama ve ölüme neden olma durumunda verilecek cezalarda da hakime takdir hakkı tanınıyor.
Ölüm cezası kaldırılıyor
-TCK taslağı ölüm cezasının kaldırılmasını öngörüyor. Ölüm cezasının kaldırılmasıyla yerine sıkı güvenlik rejimine göre çektirilecek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getiriliyor. Sıkı güvenlik rejimi, mahkumun cezaevi dışında çalıştırılamaması, ziyaretçikabulü ve dışarıyla teması konularında bazı sınırlamalara tabi tutulması, mahkuma izin verilmesi ve cezaevinin özel bölümlerinde bulundurulması gibi önlemleri içerecek. Bu rejimin içeriği ayrıca, Ceza İnfaz Kanunu ve İnfaz Tüzüğü'nde düzenlenecek.
Özel hukuk tüzel kişilerine de ceza
-Özel hukuk tüzel kişilerine de cezai sorumluluk getiriliyor. Ekonomik ve örgütlü suçlardaki artış da, özel hukuk tüzel kişilerinin de önemli bir payı bulunduğu gerekçesiyle tüzel kişi, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, vergi suçları, mali suçlar işleyebilen bir sosyal varlık olarak ele alınıyor ve ceza öngörülüyor.
-Taslak, hukuka uygunluk nedenlerine de yeni hükümler getiriliyor. Kanun hükmünü ve amirin emrini yerine getirmeyle hakkın kullanılması ve mağdurun rızası hukuka uygunluk nedenleri arasında sayılıyor. Meşrusavunma her türlü haksız saldırıya karşı yapılabileceği hüküm altına alınıyor. Böylece mal varlığına yönelik saldırılar da meşru savunmanınkapsamına alınıyor. Bu bir anlamda kamuoyunda son günlerde tartışılan kapkaç hareketine karşı mağdurun kendini savunmasına olanak tanınıyor.Meşru savunmada uğranılan saldırı ile onu defetmek için kullanılan kuvvet arasında, zorunluluk halinde ise karşılaşılan tehlikenin ağırlığı ile kullanılan vasıta arasında orantı bulunması şartı aranıyor.
-Hafif ve ağır tahrik ayrımı kaldırılarak bu konuda hakime geniş takdir yetkisi veriliyor.
-Etkin pişmanlık kavramı getiriliyor. Bu kavram tam teşebbüste icra hareketlerinin tamamlanmış olmasına karşısın sonucunun meydana gelmemesinin failin elinde olan bir nedene bağlanması veya suçun tamamlandığı durumlarda gerçekleşmiş olan sonucun yine failin çabalarıyla tamamen ortadan kaldırılması olarak tanımlanıyor.
-Taslak uzlaşma yöntemi getiriyor. Fail ile mağdur isterlerse aralarında uzlaşma yoluna gidebilecekler.
Belirli yerlerde bulunma veya ikamet yasağı
Hürriyeti bağlayıcı güvenlik önlemlerinden üçüncüsü de, "belirli yerlerde bulunma veya ikametin yasaklanması" şeklinde düzenleniyor. Bu tedbir asli cezanın çekilmesinden sonra suçlunun belirli yerlerde bulunması veya ikamet etmesinin yasaklanması şeklinde uygulanacak. Hükümlü mahkemenin belirleyeceği yer dışında istediği bir yerde ikamet edebilecek. Yasaklanan yer bir şehrin belirli bir mahallesi de olabilecek.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün verdiği bilgiye göre, Türk Ceza Kanunu'nu değiştiren taslağın getirdiği önemli bazı düzenlemeler şöyle:
-TCK'nın eskiyen dili sadeleştiriliyor. Hukuk dili açısından terim birliğinin sağlanmasına özen gösteriliyor.
-Cezalar ve miktarları suçların ağırlık derecesine ve günün koşullarına göre yeniden düzenleniyor. Ağır hapis ve hapis cezası ayrımı kaldırılıyor. Hürriyeti bağlayıcı cezaların genel alt ve üst sınırları ile belirli suçların cezalarının alt ve üst sınırlarında indirimler yapılıyor. Hafif hapis ise sadece cürüm ve kabahat ayrımı nedeniyle muhafaza ediliyor.
-Mülkilik ilkesinin yer bakımından uygulanması yönünden uluslararası sözleşmeler gözönüne alınıyor. Açık denizlerde ve bu denizlerin üzerindeki hava sahalarında her çeşit Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla işlenen suçlar Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
-Trafik kazaları gibi taksirli suçlarda suçluluğun durumuna uygun ceza verilmesi için hakime geniş takdir yetkisi veriliyor, ayrıca bilinçli taksir kavramı getiriliyor. Çağdaş ceza kanunlarında olduğu gibi kusurun bir türünü oluşturan, taksirin daha yoğunlaşmış bir şekliolan "bilinçli taksir" kavramına yer verilerek faildeki tehlikelilikhali ile orantılı cezanın genel ve özel önleme fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Bilinçli taksir fiilin sonuçlarının failce istenmemiş olmasına rağmen öngörülmüş bulunmasıdır. Örneğin, alkol alan kişinin araç kullanması sonucunda ortaya çıkacak fiili istememiş olmasına karşın alkollü araç kullanmanın sonucunu bildiğini varsayılması gibi. Kırsal kesimde gündelik ugraşları nedeniyle yaralama ve ölüme neden olma durumunda verilecek cezalarda da hakime takdir hakkı tanınıyor.
Ölüm cezası kaldırılıyor
-TCK taslağı ölüm cezasının kaldırılmasını öngörüyor. Ölüm cezasının kaldırılmasıyla yerine sıkı güvenlik rejimine göre çektirilecek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getiriliyor. Sıkı güvenlik rejimi, mahkumun cezaevi dışında çalıştırılamaması, ziyaretçikabulü ve dışarıyla teması konularında bazı sınırlamalara tabi tutulması, mahkuma izin verilmesi ve cezaevinin özel bölümlerinde bulundurulması gibi önlemleri içerecek. Bu rejimin içeriği ayrıca, Ceza İnfaz Kanunu ve İnfaz Tüzüğü'nde düzenlenecek.
Özel hukuk tüzel kişilerine de ceza
-Özel hukuk tüzel kişilerine de cezai sorumluluk getiriliyor. Ekonomik ve örgütlü suçlardaki artış da, özel hukuk tüzel kişilerinin de önemli bir payı bulunduğu gerekçesiyle tüzel kişi, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, vergi suçları, mali suçlar işleyebilen bir sosyal varlık olarak ele alınıyor ve ceza öngörülüyor.
-Taslak, hukuka uygunluk nedenlerine de yeni hükümler getiriliyor. Kanun hükmünü ve amirin emrini yerine getirmeyle hakkın kullanılması ve mağdurun rızası hukuka uygunluk nedenleri arasında sayılıyor. Meşrusavunma her türlü haksız saldırıya karşı yapılabileceği hüküm altına alınıyor. Böylece mal varlığına yönelik saldırılar da meşru savunmanınkapsamına alınıyor. Bu bir anlamda kamuoyunda son günlerde tartışılan kapkaç hareketine karşı mağdurun kendini savunmasına olanak tanınıyor.Meşru savunmada uğranılan saldırı ile onu defetmek için kullanılan kuvvet arasında, zorunluluk halinde ise karşılaşılan tehlikenin ağırlığı ile kullanılan vasıta arasında orantı bulunması şartı aranıyor.
-Hafif ve ağır tahrik ayrımı kaldırılarak bu konuda hakime geniş takdir yetkisi veriliyor.
-Etkin pişmanlık kavramı getiriliyor. Bu kavram tam teşebbüste icra hareketlerinin tamamlanmış olmasına karşısın sonucunun meydana gelmemesinin failin elinde olan bir nedene bağlanması veya suçun tamamlandığı durumlarda gerçekleşmiş olan sonucun yine failin çabalarıyla tamamen ortadan kaldırılması olarak tanımlanıyor.
-Taslak uzlaşma yöntemi getiriyor. Fail ile mağdur isterlerse aralarında uzlaşma yoluna gidebilecekler.
Belirli yerlerde bulunma veya ikamet yasağı
Hürriyeti bağlayıcı güvenlik önlemlerinden üçüncüsü de, "belirli yerlerde bulunma veya ikametin yasaklanması" şeklinde düzenleniyor. Bu tedbir asli cezanın çekilmesinden sonra suçlunun belirli yerlerde bulunması veya ikamet etmesinin yasaklanması şeklinde uygulanacak. Hükümlü mahkemenin belirleyeceği yer dışında istediği bir yerde ikamet edebilecek. Yasaklanan yer bir şehrin belirli bir mahallesi de olabilecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.