Tarımın önemi şimdi anlaşıldı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Covid 19 sürecinde tarımsal ihtiyaçların her zaman başka ülkelerden tedarik edilemeyeceğini öğrendiklerini belirterek, “Üretim politikamızı, tarımda mümkün olduğu kadar dışa bağımlı olmamak üzerine kurmalıyız” dedi.
13.05.2020 14:05:00





M. YASİN ERKOL / DETAY HABER
Dünya genelinde pandemiye dönüşen Covid-19 salgını tarım ve gıda sektörüne iade-i itibar kazandırdı. Türkiye'de Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonominin omurgasını tarım sektörü oluştururken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Köylü milletin efendisidir" sözüyle çiftçilerin toplum içindeki konumunu perçinlemişti. Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılında tarım sektörü, Gayri Safi Milli Hasıladan yüzde 43 pay alırken, 1926 yılında yüzde 49.6'lık payla GSMH içindeki en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye'nin 1923 yılında Gayri Safi Milli Hasılası yaklaşık 3 milyar TL iken, tarım sektörü 1 milyar 263 milyon TL'lik payla temsil ediliyordu. Tarım sektörünün GSMH'dan aldığı pay sonraki yıllarda gerileyerek, 2018 yılı sonunda yüzde 5.8'e kadar düştü. Cumhuriyetin ilan edildiği tarihte Türkiye nüfusunun yüzde 76'sı kırsalda yaşarken, tarım sektöründen geçimini sağlayan kesim toplumun yüzde 80'ini geçiyordu. 2018 yılı sonunda istihdamda tarım sektörünün payı yüzde 17.3'e gerilemiş durumda.
Uzun vadeli düşünmek şart
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Covid-19 salgın sürecinin tarım ülkesi olmanın kıymetini anlamamızı sağladığına işaret etti. "Bu süreçte, tarımsal ihtiyaçların her zaman başka ülkelerden tedarik edilemeyeceğini de öğrendik" değerlendirmesinde bulunan Eskinazi, "Toplum sağlığı için salgın dönemlerinde başka ülkelerden ithalat yapmak mümkün olamayabiliyor. Üretim politikamızı, tarımda mümkün olduğu kadar dışa bağımlı olmamak üzerine kurmalıyız. Gelecekte var olabilecek her koşula karşı kendi kendimize yetecek şekilde, kimsede yokken biz onlara satabilecek şekilde tarım politikamızı oluşturmalıyız. Tarımsal üretim planlarımız, teşvik sistemimiz; mevsime, yıla göre değil daha uzun vadeli projeksiyonlar yapılarak tasarlanmalıdır. Ana gayemiz, tarım sektöründe sürdürülebilirlik olmalıdır" diye konuştu. Türk çiftçisinin ürettiği ve 220 milyar TL'lik ekonomik büyüklüğe ulaşan tarım ürünlerinin Türkiye'nin coğrafi yakınlığı sayesinde mal tesliminde rekabet avantajı bulunan Avrupa pazarının gıda tüketimini rahatlıkla karşılayabilecek durumda olduğumuza değinen Eskinazi, verimliliği arttırmak için israfı önleyecek şekilde tesislerimizi güncellememiz gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin önünde fırsat var
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep de, bundan sonra insanların tüketim ve satın alma tercihlerini, çoğunlukla sağlıklı gıda ürünlerinden yana kullanacaklarını ifade etti. Celep, "Ülke olarak organik üretimdeki 35 yıllık birikimimizi avantaja çevirebilir, yeni dönemde organik üretime ağırlık vererek hedef pazarlarımızdaki rakiplerimize karşı rekabette bir adım öne geçebiliriz. İtalya ve İspanya'nın salgın sonrası yaşadığı güçlüklerin ticari açıdan baktığımızda Türkiye'ye bir fırsat doğurabileceği de göz ardı edilemez. Salgın sonrası tarım işçiliği alanındaki istihdam taleplerinde sıkıntılar olabilecektir. Kırsal kesimden büyükşehirlere geçmişten günümüze süregelen dengesiz göç de bu sıkıntıda kuşkusuz rol oynuyor" diye konuştu.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak da, pandemi ile birlikte dünyanın; toprağın, tarımın, tarım üreticisinin önemini çok acı ve yıkıcı bir deneyim ile bir kez daha gördüğüne dikkati çekti. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci de, Covid-19 virüsü tarımsal üretimin ne kadar vazgeçilmez olduğunu, ülkelerin tarımsal üretimlerini tavizsiz desteklemesinin önemini çok çarpıcı bir şekilde ortaya çıkardığına işaret etti. Terci, "24 milyon hektar tarım arazisine sahip olan ülkemizin ithalat yerine, yerli üretimi destekleyici politikalara yoğunlaşması Türk çiftçisine verilecek en büyük destek olacaktır" dedi.
Tarım ürünleri ihracatı arttı
Türkiye'nin ihracatı 2020 yılının Ocak-Nisan döneminde yüzde 13.3'lük düşüşle 54 milyar 975 milyon dolardan, 47 milyar 640 milyon dolara gerilerken, tarım ihracatı yüzde 3'lük artışla 7.5 milyar dolardan 7.8 milyar dolara yükseldi. Fındık ihracatı yüzde 32,6'lık artışla 568 milyon dolardan, 754 milyon dolara çıkarken, yaş meyve sebze ihracatı yüzde 21.6'lık artışla 621 milyon dolardan, 756 milyon dolara çıktı. Meyve sebze mamulleri ihracatı yüzde 13'lük yükselişle 500 milyon dolardan, 565 milyon dolara ilerledi. Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatı ise yüzde 4'lük gelişimle 2 milyar 404 milyon dolara çıktı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.