Sürüklenme

Nicole Kidman, dakikası 17 bin 400 dolara konuşmacı olarak bir programa katılacak.Hatta stüdyoya bile girmeden, konuşmasını uydu aracılığıyla verebilme imkanına da sahip olacak.25 dakikalık bir konuşma için ne kadar para alacak siz hesaplarsınız artık.Elinize hesap makinası mı alırsınız yoksa kalemle mi yaparsınız; şuanki döviz kurundan hesaplama yaparken bu parayla kaç işçi ya da memurun neler yapabileceğini de aklınızın bir köşesinde not edin.Konusunun ne olduğunu tam olarak bilemiyorum; ama Ortadoğu Barışı, Afgan Savaşı ya da Irak İşgali'nin olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.Ben de,  birileri bana o kadar para verse de bir yerlerde konuşma fırsatı yakalasam diye düşünmeye başladım.Hatta o kadar da istemem. maksat toplumu bilinçlendirmek, bazı gerçekler karşısında bazılarının daha da şuurlanmasını sağlamak asıl gaye olunca bazı fedakarlıklarda bulunurduk elbet.Asıl konumuza gelecek olursak;Son günlerde artan terör eylemleri Türk halkını tedirgin etmeye başladı. Son üç ayda yüzden fazla şehit verdik. Ölenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı dilerken yetkililerimizin bu konuda neler yaptıklarını ve yapmayı düşündüklerini sormadan da  edemiyoruz. Ve toplumumuzun bu konuya yaklaşımını merak ediyoruz.Güneyimizde Irak'ta yeni bir yapılanmaya gidilirken, İran'da iç dengeler ne olacağı tam kestirilemeyen bir dengeye otururken, Azerbaycan'da muhalifler ayağa kalkarken, Ermeniler Türk idarecilere yüklenmek için fırsat kollarken, Yunanistan Avrupa bayrağı altında abanmalarını sürdürürken ve Bulgaristan Türkler'e karşı yeniden izolasyona tutuşurken ülkemiz üzerinde cereyan eden yeni terör eylemlerini anlamak için fazla kafa yormamamız gerek yok sanırım.Uluslararası ortam müsait olunca leş kargaları eylemlerine elbette başlayacaklar.Çirkef eylemlerle Türkiye'nin hassas dengesi üzerinde iğrenç oyunlar oynanmaya yeniden  başlandı.Vekillerimiz  mecliste birbiriyle ağız dalaşına tutuşurken, başörtüsü büyük problem(!) olarak ısıtılırken, kaçak kuran kurslarının sızıntılarında polemik yapılırken  karanlık güçler Türkiye'nin altını oymakla meşguller.Türk basınının üzerinde durduğu son gündeme bir bakar mısınız?:"İmam hatipliler Fenerli mi Galatasaraylı mı?","Türbanla denizde yüzenler dikkat çekiyor", " Diyarbakır'da şarap fabrikasına günah engeli", "Kadınlarda ideal seks yaşı 40".....gibi birbirinden önemli ve yararlı polemiklerle halk aydınlatılmaya çalışılıyor.Hayatımızdaki magazini gözardı edemeyiz; ama  uygun zaman ve zeminde uygun konular ve gerekli gündemle kafa yormak daha verimli değil mi?Bir taraftan yüreği burkulan, gözyaşına boğulan şehit anaları diğer tarafta striptiz salonunda içki yudumlayan iyi aile babaları...Önderlerinin peşinden sürüklenerek intihar eden  Türk koyunları bile Avrupa'da haber olunca dikkatimizi çekti.Cidden, toplum olarak nereye sürükleniyoruz?