ABD'nin, Suriye ve İran'la ilgili operasyon planlarındaki agresif tutumdan, pasif diplomatik tutuma geçtiğini söyleyebiliriz. Özellikle Irak'ta istenilen ortamın aradan geçen onca zamana rağmen hâlâ sağlanamamış olması, ABD'yi İran ve Suriye konusunda mecburi bir çekingenliğe itiyor. Bu çekingenlik hem ABD'nin iç kamuoyundaki tepkiler (bu tepkilerde Irak işgalinde psikolojisini kaybetmiş, ikinci Vietnam sendromu yaşayan ABD'li askerlerin etkisi büyük) hem de ABD işgallerine mesafeli yaklaşan gayri memnun devletler zümresinin etkisini artırmasıyla iyice perçinleniyor. Şunu da belirtelim ki; Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan'da gerçekleştirilen sözde devrimler, maddi ve askeri kayıpların azlığı ve istenilen sonucu çok kısa zamanda veriyor olması gibi özelliklerinden dolayı ABD için daha cezbedici.***Suriye, Irak'tan sonra ilk hedef olarak gösteriliyordu. ABD'nin Türkiye ile yürüttüğü ve büyük ölçüde istediğini aldığı üs ve liman pazarlığının odak noktası da Suriye'ye düzenlenecek askeri operasyondu. Hariri suikastı ve hemen ardından Suriye'ye uygulanan "Lübnan'dan askerini çek, yoksa?" baskıları ve İsrail'in kışkırtma ve tahrik girişimleri, ABD'yi Suriye üzerine salmak için uydurulan bahaneleri teşkil etmekteydi. Beşar Esad, tüm bu oyunların farkında olarak ABD'ye karşı oldukça temkinli ve devamlı alttan alan bir politika takip ederek, şimşekleri üzerinden atmaya çalıştı. Fakat bütün bunlar ABD'nin- daha doğrusu İsrail'in- Suriye üzerindeki hesaplarından vazgeçmesini sağlayamadı. ABD, Suriye ile ilgili askeri operasyon seçeneğini şimdilik rafa kaldırmış görünüyor. Suriye için ABD, Gürcistan- Ukrayna modelinin Ortadoğu versiyonunu devreye sokmak için düğmeye bastı. Beşar Esad'ın 16 yıldır sürgünde olan amcası Rıfat'ı Suriye'ye getirerek, Beşar'ın yerine getirme girişimleri hız kazandı. Hatta Rıfat'ın Suriye'ye gittiği bile söyleniyor. İsrail ajanları Beşar Esad'ın mahremine bile girmiş durumda. Beşar Esad'ın eşinin bilgisayarına "truva atı" isimli casus programla giren İsrail ajanları Beşar'ın nefes alışlarını bile takip ediyor. Bugünlerde Suriye'de hareketli günler yaşanması boşuna değil. Özellikle Türkiye sınırındaki Kürt kasabalarında başlatılan Kürt isyanları, Suriye'ye de Irak'taki Kuzey Irak modelinin düşük yoğunluklu bir benzerinin tatbik edilmesi anlamına geliyor. Suriye'nin Kamışlı kasabasında (kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü gizemini koruyan) bir Kürt din adamının öldürülmesi sonrasında patlak veren Kürt isyanı her geçen gün büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Türkiye topraklarına düşen Suriye'nin scud füzeleri ve sonrasında ABD'li yetkililerin yaptığı açıklamalar da Suriye ile ilgili kaynatılan kazanın fokurdama sesleri.ABD'nin ve İsrail'in gözlerinin üzerinde olduğu bir dönemde, Suriye'nin, ABD'nin rahatlıkla işgal sebebi olarak scud denemeleri yapmasındaki hikmeti merak edenlere şöyle bir soru soralım: Irak'ın işgal edilmesi sırasında, ABD'ye karşı hiçbir direniş göstermeyen Iraklı birçok generale neden dokunulmadı dersiniz? Bugünlerde Suriye'de, Lübnan'dan çekilmenin Suriye adına küçük düşürücü bir eylem olduğunu başa kakıp, Beşar'ı durmadan ABD'ye karşı dürtükleyen askeri zümrenin varlığı Suriye adına en büyük tehlike diyebiliriz. Suriye'nin scud denemeleri ve Golan tepelerinde güç gösterisi hükmündeki tatbikatları da bu zümrenin yediği haltlar arasında. Beşar, o zümrenin etkisinden kısa zamanda kurtulamazsa, ya amcası Rıfat'a koltuğu devredecek, ya da ABD-İsrail ortak yapımı bir işgal senaryosunun tam göbeğinde bulacak kendisini.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012