Bu savaşlarda Osman Paşa Tuna cephesinde, Muhtar Paşa Kafkas cephesinde büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Ancak, Balkan savaşlarında en acı şekilde görüleceği üzere bu savaşlarda da ordu erkânı arasındaki geçimsizlik mağlubiyetler zincirini netice vermiştir. Gazi Osman Paşa'ya bu çekememezlikler yüzünden, yardım gönderilmesi engellenmiştir. Bu yüzden üst üste kazanılan zaferlere rağmen Plevne 10 Aralık 1877'de Ruslann eline geçmiştir.
Savaş esnasında kumanda birliği yoktu. Yeterli kumandanlar yoktu. Bu yüzden yeterli müdafaa da yapılamadı. Neticede Ruslarla 31 Ocak 1878'de Edirne mütarekesi, 3 Mart 1878'de Ayastafanos anlaşması imzalanmıştır. Abdülhamid Han, bütün diplomatik yollan tecrübe edip, büyük muvaffakiyet kazanarak Osmanlı Devleti için çok kötü neticeler getirecek olan Ayastafanos anlaşmasının yürürlüğe girmesini engellemiştir. Savaşta oldukça yıpranan ve perişan olan Rusya yeni bir savaşı göze alamamıştır.
Rusya ile savaştan bu şekilde kötü netice ile çıkıldıktan sonra Sultan Abdülhamid, ısrarına rağmen savaş isteyen "Meclis-i Meb'usânı" belli bir zaman göstermemek kaydiyle 13 Şubat 1878'de kapatmıştır. Böylece I.Meşrutiyet fiilen sona ermiş oluyordu.
Meclisin kapatılmasından yaklaşık üç ay sonra 20 Mayıs 1878'de iktidar değişikliği teşebbüsü olmuştur. Ali Suavi, yanına topladığı bir gurupla Çırağan sarayına baskın yapmış, V.Murat'ı yanlarına alarak tahta çıkarmak istemiştir. Bu teşebbüs Beşiktaş muhafızı Hasan Paşa tarafından ânında bastırılmış ve Ali Suavi Hasan Paşa tarafından öldürülmüştür.
İlk iki senelik saltanatı boyunca camilerde halkla beraber namaz kılan, halkla haşir neşir olan Abdülhamid Han bu hadiseden sonra aşın tedbir alan bir idareci hüviyetine bürünmüştür.
93 Harbinin noktalandığı Ayastafanos Antlaşmasının uygulanamayacağını gören Rusya, Ayastafanos şartlarından vazgeçmiştir. Daha sonra Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin anlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın görüşmelerine İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya da katılmıştır.
Antlaşmaya göre Rusya'nın menfaatinin Ayastafanos'a karşılık çok az görülmesine rağmen yine de çok ağır şartlar taşıyordu. Meselâ 61.Maddede, Doğu Anadolu'da Ermenilerin azınlık teşkil ettikleri vilayetlerde Ermeniler lehine ıslahat yapılması, aynı ıslahatın Mekedonya vilayetlerinde de tatbik edilmesi şart koşulmaktaydı. Devletin parça parça olmasını netice verecek bu hükümler Abdülhamid Han'ın çok başanlı diplomatik manevraları sayesinde asla yürürlüğe konulmamıştır.
İngiltere, Rusya ve Fransa'nın kasıtlı olarak Berlin antlaşmasına koydurdukları 61.Madde Devletin parçalanmasını hedefliyordu. Her üç ülkenin de Osmanlı Devleti topraklarında gözü vardı.
Savaş esnasında kumanda birliği yoktu. Yeterli kumandanlar yoktu. Bu yüzden yeterli müdafaa da yapılamadı. Neticede Ruslarla 31 Ocak 1878'de Edirne mütarekesi, 3 Mart 1878'de Ayastafanos anlaşması imzalanmıştır. Abdülhamid Han, bütün diplomatik yollan tecrübe edip, büyük muvaffakiyet kazanarak Osmanlı Devleti için çok kötü neticeler getirecek olan Ayastafanos anlaşmasının yürürlüğe girmesini engellemiştir. Savaşta oldukça yıpranan ve perişan olan Rusya yeni bir savaşı göze alamamıştır.
Rusya ile savaştan bu şekilde kötü netice ile çıkıldıktan sonra Sultan Abdülhamid, ısrarına rağmen savaş isteyen "Meclis-i Meb'usânı" belli bir zaman göstermemek kaydiyle 13 Şubat 1878'de kapatmıştır. Böylece I.Meşrutiyet fiilen sona ermiş oluyordu.
Meclisin kapatılmasından yaklaşık üç ay sonra 20 Mayıs 1878'de iktidar değişikliği teşebbüsü olmuştur. Ali Suavi, yanına topladığı bir gurupla Çırağan sarayına baskın yapmış, V.Murat'ı yanlarına alarak tahta çıkarmak istemiştir. Bu teşebbüs Beşiktaş muhafızı Hasan Paşa tarafından ânında bastırılmış ve Ali Suavi Hasan Paşa tarafından öldürülmüştür.
İlk iki senelik saltanatı boyunca camilerde halkla beraber namaz kılan, halkla haşir neşir olan Abdülhamid Han bu hadiseden sonra aşın tedbir alan bir idareci hüviyetine bürünmüştür.
93 Harbinin noktalandığı Ayastafanos Antlaşmasının uygulanamayacağını gören Rusya, Ayastafanos şartlarından vazgeçmiştir. Daha sonra Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin anlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın görüşmelerine İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya da katılmıştır.
Antlaşmaya göre Rusya'nın menfaatinin Ayastafanos'a karşılık çok az görülmesine rağmen yine de çok ağır şartlar taşıyordu. Meselâ 61.Maddede, Doğu Anadolu'da Ermenilerin azınlık teşkil ettikleri vilayetlerde Ermeniler lehine ıslahat yapılması, aynı ıslahatın Mekedonya vilayetlerinde de tatbik edilmesi şart koşulmaktaydı. Devletin parça parça olmasını netice verecek bu hükümler Abdülhamid Han'ın çok başanlı diplomatik manevraları sayesinde asla yürürlüğe konulmamıştır.
İngiltere, Rusya ve Fransa'nın kasıtlı olarak Berlin antlaşmasına koydurdukları 61.Madde Devletin parçalanmasını hedefliyordu. Her üç ülkenin de Osmanlı Devleti topraklarında gözü vardı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.