Sözde İslam ittifakı
Suudi Arabistan öncülüğünde Türkiye'nin de aralarında olduğu 34 ülkenin katılımıyla oluşturulan 'Teröre Karşı İslam İttifakı' yapılanmasında amacın ABD'nin Ortadoğu'daki projelerine taşeronluk yapmak olduğu ortaya çıktı. Oluşuma ABD ve Türkiye'nin anında destek vermesi dikkat çekti
16.12.2015 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 34 ülke, önceki gün Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Riyad'da "Teröre Karşı İslam İttifakı" adı altında bir yapılanmayı duyurdu. Koalisyon olarak adlandırılan yapılanmanın kuruluş deklarasyonunda, 'terörle mücadelede askeri operasyonların koordine edileceği ve destekleneceği' gibi genel bir ifade yer aldı. Deklarasyonda IŞİD veya herhangi başka bir örgütün adına yer verilmedi. Nüfusları ağırlıklı olarak Sünni olan devletlerin katılımıyla oluşturulan koalisyona ABD anında destek oldu! Yaklaşık 30 milyon Müslüman nüfusa sahip olan ve bundan ötürü İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde gözlemci statüsü bulunan Rusya ise 'analiz edeceğiz' diyerek temkinli bir duruş sergiledi. Yapılanmaya Suudi Arabistan'ın 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana 'bölgesel rakip' olarak gördüğü İran dahil edilmedi. İran'ın Ortadoğu ülkeleri içindeki en yakın müttefiki olan Almanya ise "İran da olmalı" mesajı verdi.
Gerçekler ayrıntılarda saklı
İttifakın oluşumu, Salı sabah erken saatlerde duyuruldu. Sessiz sedasız kurulan, oluşum sürecine dair müzakere haberleri basına pek sızmayan koalisyon pek çok kişi için sürpriz oldu. Koalisyonun tam olarak ne yapacağı ve Türkiye'nin nasıl bir katkı sunacağına dair de henüz ayrıntılı açıklama yok. Uzmanlar ise ittifakın kimliği ve amacına dair farklı görüşler dile getiriyor. Koalisyonun en belirgin özelliği, Sünni nüfusun ağırlıkta olduğu ülkelerin katılımı? Bünyelerinde yoğun Şii nüfus bulunan İran, Irak, Suriye ve Afganistan oluşuma dahil edilmedi. Bunun yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi bulunan Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan yapılanmaya dahil olmadı. Dünyanın en kalabalık İslam ülkesi olan Endonezya da ittifaka girmedi.
Asıl hedef kim?
Mısır doğumlu akademisyen Ömer Aşur, ittifakın Sünni yapısına dikkat çekerek, amacını şu sözlerle sorguluyor: "Bu IŞİD'le mücadele koalisyonu mu yoksa asıl olarak İran'ın bölgedeki etkisini kontrol altında tutmak ve Lübnan'daki Hizbullah ya da Yemen'deki Husiler gibi diğer Şii gruplarla mücadele etmek amaçlı Sünni koalisyonu mu? Yoksa Mısır'da mevcut statükoya destek çıkıp Suriye'deki rejimi devirmeye çalışan bir koalisyon mu? Amaçları henüz çok net değil. Ama bu Sünni bir koalisyon..."
Aşur'a göre oluşuma dâhil olmayan Suriye, Irak ve İran; koalisyonu "Düşman bir kuruluş olarak görecek. Bu haliyle söz konusu yapılanma, ABD tarafından İslam dünyasının ortasına atılmış bir 'fitne bombası' olarak kendini belli ediyor. Zira Suudi Arabistan, İran'ı dünyadaki en büyük tehdit olarak görüyor.
Öte yandan Suudi Arabistan, komşusu Yemen'de İran'ın desteklediği Şii Husilere karşı 9 ay boyunca hava saldırıları düzenlemiş, Yemen İran ile Suudi Arabistan'ın vekâlet savaşı alanına dönüşmüştü.
İlk itiraz Irak'tan
Irak Parlamentosu Güvenlik Komitesi başkanı ise, Arap medyasına yansıyan haberlere göre "Suudi Arabistan'ın kurduğu koalisyon mezhepsel ve İslam'ı temsil etmiyor" diye çıkıştı. Ortadoğu uzmanı Alptekin Dursunoğlu ise ittifakı şöyle tanımladı: "Rusya'nın özellikle Suriye'de oyuna dâhil olmasından sonra, bunların Suriye'deki 'devrim' projesi çökmüş oldu. Yemen'i bombalayan Suudilerin liderliğinde, başka ülkelerle güncellenmiş, biraz da kabartılmış olarak Suriye'ye, Irak'a yönelik operasyonlar için düşünülüyor." Ciddi bir Şii nüfusa sahip olan Pakistan ise adının ittifaka dahil edilmesinden rahatsız. Pakistan'dan yapılan açıklamada "İttifaktan haberimiz yok" denmesi dikkat çekti.
Hedef Rusya ve müttefikleri mi?
Suudi Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, ittifakı ilan ettiği basın toplantısında sorulan "Tek hedef IŞİD mi olacak?" sorusu üzeine "Karşımıza çıkan tüm terör örgütleriyle mücadele edeceğiz" cevabını verdi. Peki, bu tanım ne kadar genişletilebilir, örneğin Suriye ordusu da hedef olabilir mi? Ortadoğu Uzmanı Alptekin Dursunoğlu'na göre böyle bir ihtimal var: "Suudi Arabistan'ın, Türkiye'nin, Katar'ın örneğin Nusra Cephesi'yle ya da Ahrar üş Şam'la herhangi bir sorunu yok. Ahrar üş Şam, Riyad'daki toplantıya Suudiler tarafından muhalif grup olarak davet edildi. Çok muhtemeldir ki bunlar, Suriye'de ordu veya Hizbullah'ı hedeflemek için böylesi bir koalisyon kurmuş olabilir. Ama bunu yapabilirler mi bu ayrı bir mesele. Örneğin Suriye ordusu vurulduğunda Rusya'nın tepkisi ne olur, bu da ayrı bir mesele." ABD Savunma Bakanı Ash Carter ilk tepkisini önceki gün bir ziyaret için bulunduğu İncirlik Üssü'nde verdi. Carter gazetecilerin sorusu üzerine "Bu koalisyon konusunda Suudi Arabistan'ın aklında ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz. Ama genel olarak, Sünni Arap ülkelerinin IŞİD'le mücadeleye daha büyük katkı sunmaları yönünde bizim teşviklerimizle aynı çizgide" cevabını verdi.
Bu da ittifakın, ABD öncülüğündeki koalisyona 'yedek güç' olabileceği yorumlarına neden oldu. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov ise, Suudi önderliğindeki ittifakla ilgili bir değerlendirme yapmak için 'daha fazla ayrıntı' beklediklerini söyledi.
Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 34 ülke, önceki gün Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Riyad'da "Teröre Karşı İslam İttifakı" adı altında bir yapılanmayı duyurdu. Koalisyon olarak adlandırılan yapılanmanın kuruluş deklarasyonunda, 'terörle mücadelede askeri operasyonların koordine edileceği ve destekleneceği' gibi genel bir ifade yer aldı. Deklarasyonda IŞİD veya herhangi başka bir örgütün adına yer verilmedi. Nüfusları ağırlıklı olarak Sünni olan devletlerin katılımıyla oluşturulan koalisyona ABD anında destek oldu! Yaklaşık 30 milyon Müslüman nüfusa sahip olan ve bundan ötürü İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde gözlemci statüsü bulunan Rusya ise 'analiz edeceğiz' diyerek temkinli bir duruş sergiledi. Yapılanmaya Suudi Arabistan'ın 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana 'bölgesel rakip' olarak gördüğü İran dahil edilmedi. İran'ın Ortadoğu ülkeleri içindeki en yakın müttefiki olan Almanya ise "İran da olmalı" mesajı verdi.
Gerçekler ayrıntılarda saklı
İttifakın oluşumu, Salı sabah erken saatlerde duyuruldu. Sessiz sedasız kurulan, oluşum sürecine dair müzakere haberleri basına pek sızmayan koalisyon pek çok kişi için sürpriz oldu. Koalisyonun tam olarak ne yapacağı ve Türkiye'nin nasıl bir katkı sunacağına dair de henüz ayrıntılı açıklama yok. Uzmanlar ise ittifakın kimliği ve amacına dair farklı görüşler dile getiriyor. Koalisyonun en belirgin özelliği, Sünni nüfusun ağırlıkta olduğu ülkelerin katılımı? Bünyelerinde yoğun Şii nüfus bulunan İran, Irak, Suriye ve Afganistan oluşuma dahil edilmedi. Bunun yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi bulunan Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan yapılanmaya dahil olmadı. Dünyanın en kalabalık İslam ülkesi olan Endonezya da ittifaka girmedi.
Asıl hedef kim?
Mısır doğumlu akademisyen Ömer Aşur, ittifakın Sünni yapısına dikkat çekerek, amacını şu sözlerle sorguluyor: "Bu IŞİD'le mücadele koalisyonu mu yoksa asıl olarak İran'ın bölgedeki etkisini kontrol altında tutmak ve Lübnan'daki Hizbullah ya da Yemen'deki Husiler gibi diğer Şii gruplarla mücadele etmek amaçlı Sünni koalisyonu mu? Yoksa Mısır'da mevcut statükoya destek çıkıp Suriye'deki rejimi devirmeye çalışan bir koalisyon mu? Amaçları henüz çok net değil. Ama bu Sünni bir koalisyon..."
Aşur'a göre oluşuma dâhil olmayan Suriye, Irak ve İran; koalisyonu "Düşman bir kuruluş olarak görecek. Bu haliyle söz konusu yapılanma, ABD tarafından İslam dünyasının ortasına atılmış bir 'fitne bombası' olarak kendini belli ediyor. Zira Suudi Arabistan, İran'ı dünyadaki en büyük tehdit olarak görüyor.
Öte yandan Suudi Arabistan, komşusu Yemen'de İran'ın desteklediği Şii Husilere karşı 9 ay boyunca hava saldırıları düzenlemiş, Yemen İran ile Suudi Arabistan'ın vekâlet savaşı alanına dönüşmüştü.
İlk itiraz Irak'tan
Irak Parlamentosu Güvenlik Komitesi başkanı ise, Arap medyasına yansıyan haberlere göre "Suudi Arabistan'ın kurduğu koalisyon mezhepsel ve İslam'ı temsil etmiyor" diye çıkıştı. Ortadoğu uzmanı Alptekin Dursunoğlu ise ittifakı şöyle tanımladı: "Rusya'nın özellikle Suriye'de oyuna dâhil olmasından sonra, bunların Suriye'deki 'devrim' projesi çökmüş oldu. Yemen'i bombalayan Suudilerin liderliğinde, başka ülkelerle güncellenmiş, biraz da kabartılmış olarak Suriye'ye, Irak'a yönelik operasyonlar için düşünülüyor." Ciddi bir Şii nüfusa sahip olan Pakistan ise adının ittifaka dahil edilmesinden rahatsız. Pakistan'dan yapılan açıklamada "İttifaktan haberimiz yok" denmesi dikkat çekti.
Hedef Rusya ve müttefikleri mi?
Suudi Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, ittifakı ilan ettiği basın toplantısında sorulan "Tek hedef IŞİD mi olacak?" sorusu üzeine "Karşımıza çıkan tüm terör örgütleriyle mücadele edeceğiz" cevabını verdi. Peki, bu tanım ne kadar genişletilebilir, örneğin Suriye ordusu da hedef olabilir mi? Ortadoğu Uzmanı Alptekin Dursunoğlu'na göre böyle bir ihtimal var: "Suudi Arabistan'ın, Türkiye'nin, Katar'ın örneğin Nusra Cephesi'yle ya da Ahrar üş Şam'la herhangi bir sorunu yok. Ahrar üş Şam, Riyad'daki toplantıya Suudiler tarafından muhalif grup olarak davet edildi. Çok muhtemeldir ki bunlar, Suriye'de ordu veya Hizbullah'ı hedeflemek için böylesi bir koalisyon kurmuş olabilir. Ama bunu yapabilirler mi bu ayrı bir mesele. Örneğin Suriye ordusu vurulduğunda Rusya'nın tepkisi ne olur, bu da ayrı bir mesele." ABD Savunma Bakanı Ash Carter ilk tepkisini önceki gün bir ziyaret için bulunduğu İncirlik Üssü'nde verdi. Carter gazetecilerin sorusu üzerine "Bu koalisyon konusunda Suudi Arabistan'ın aklında ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz. Ama genel olarak, Sünni Arap ülkelerinin IŞİD'le mücadeleye daha büyük katkı sunmaları yönünde bizim teşviklerimizle aynı çizgide" cevabını verdi.
Bu da ittifakın, ABD öncülüğündeki koalisyona 'yedek güç' olabileceği yorumlarına neden oldu. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov ise, Suudi önderliğindeki ittifakla ilgili bir değerlendirme yapmak için 'daha fazla ayrıntı' beklediklerini söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.