Dilciler, mevcut durumu izah etmek için acaba hangi dili kullanırlar?
'Basiret bağlanması' deseler kesinlikle haklıdırlar, 'akıl tutulması' deseler yine tartışmasız isabet etmiş olurlar.
Mevcut duruma bir isim bulmak, herkesten önce sosyologların görevi olmalıdır, bütün işlerini bir tarafa bırakıp acilen, bu işin bilimsel bir izahını yapmalıdırlar.
Nasıl olur da, kitleler, hem de uzun yıllar boyunca alenen, açıkça ve göz göre göre soyulduğunu fark edemez ve ona göre tedbirini alamaz?
Bir millet, kalabalık kitleler, nasıl olur da, yıllar yılı, ülkesinin kaynaklarının eridiğini, daha önceki şahsi kazanımlarının ve birikimlerinin eridiğini fark edemez de, bütün bu erimenin ve çürümenin müsebbiplerini desteklemeye ve alkışlamaya devam eder?
Nasıl olur da, tarih boyunca her türlü acıyı ve her çeşit yokluğu ve yoksulluğu iliklerine kadar yaşamış olan bir toplum, kendisinin sırtından, bir avuç mutlu azınlığın servetlerine servet kattığını, siyaseti bir rant aracı olarak kullanıp bir köşe değil, onlarca köşeleri dönenleri göremez ve fark edemez?
'Faize karşıyız' kandırmacası ile yapılan düzenlemeler sayesinde, son bir yılda bankaların kârlarını, sadece kârlarını yüzde 336 artırdığını fark edemeyen bir toplumun halini anlatmak için 'basiret bağlanması' ifadesi yeter mi?
Her çeşit enerjiye en fazla ihtiyaç duyduğu bu kış günlerinde, elektrik faturası kabarmasın diye, adeta karanlıkta oturmaya çalışan kitleler, elektrik dağıtım şirketlerinin, yani malum yandaş şirketlerin, son bir yıllık kârlarının 500 milyar TL olduğunu görerek, hissederek, soygunun boyutlarını nasıl olur da fark edemez?
Bir millet, kendi sofrasından, çoluk-çocuğunun kahvaltısından çalınan zeytinle, peynirle, sütle ve yumurta ile bir avuç mutlu azınlığa 'semirip şımarma' parası toplandığını, hiç aksatmadan yollandığını nasıl olur da fark edemez?
Kışın ortasında, yakıcı ve dondurucu ayazın altında girdikleri ucuz et kuyrukları, dizildikleri ucuz ekmek kuyrukları da bu kitleleri uyandırmayacaksa, ne zaman ve hangi vesile ile uyanacaklardır?
Soyuluyor olmak elbette kötü bir şey, Talana uğramak kesinlikle bir felaket fakat, bütün bu soygunların ve talanların farkında olmamak ise, tartışmasız hepsinden de büyük bir felaket…
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025