Bağımsız Türkiye Partisi Genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey tarafından kaleme alınan ve 19-20 Nisan 2008 tarihlerinde Bursa'da uluslar arası bir kongre ile masaya yatırılan bu tezde ne var ne yok?Doğduğundan beridir İstiklale aşık olan Müslüman Türk milletinin şanına, şerefine ve haysiyetine yakışır onurlu bir duruş var.Ecnebi kapılarında el açmak yok.Cennet vatanımıza ait tek çakıl taşına dahi sahip çıkmak var. "Babalar gibi satmak" yok. Çalışmak var, çalıştırmak var, alınterinin tam karşılığı var. Tembelliğe prim yok. Tarihten getirdiğimiz tecrübelere ve başarılara dayanarak kendimize güvenmek var. Umutsuzluğa düşmek kesinlikle yok.Tarih boyunca milletimize, devletimize ve coğrafyamıza hep düşman olmuş milletlerin hile ve tuzakları karşısında sürekli uyanık ve tedbirli olmak var.Oyuna gelmek ve gaflete düşmek yok.Ecdadımızdan devraldığımız maddi ve manevi miraslar üzerinde hassasiyetle titremek var. Onları tarihin tozlu raflarına terk etmek yok. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı, milli ve manevi değerlere bağlı olarak yetiştirmek için her türlü fedakarlık var.O ciğer parelerimizi misyonerlerin insafına terk etmek yok. Bu ülkenin kaynakları ile bu ülkenin insan gücünü bir araya getirip kısa zamanda kalkınmak, borçları sıfırlayıp faiz yükünden kurtulmak var.Bu ülkenin kaynaklarını yabancılara peşkeş çekmek yok.Devletin güçlenmesi, milletin ve milletin ayrılmaz parçası olan ordumuzun güçlenmesi için gereken her şeyi yapmak, her tedbiri almak var."Devletin her şeyden el-etek çekmesi gerekir" yalanına prim vermek yok.Tüm dünya devletleri ile karşılıklı çıkar-menfaat ilişkisine dayalı anlaşmalar, sözleşmeler var.Tek taraflı olarak ülkeyi, küresel tefecilerin çiftliği haline getirmek asla ve asla yok.Siyasi, ticari ve sınai anlaşmalarda önceliği Türk devletine ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vermek var.Halen yürürlükteki Gümrük Birliği uygulaması örneğinde olduğu gibi yabancılara imtiyaz hakkı vermek yok.Emisyon hacmini genişleterek Türk insanının el emeğini, alın terini devreye sokarak kısa sürede hem devleti hem milleti kalkındırmak var.Küresel tefecilerin akıl hocalarının gazına gelerek hesapsız-kitapsız borçlanıp milletin ekmek parasını tefecilere peşkeş çekmek yok. Ecdadımızın "insanı yaşat ki devlet yaşasın" prensibini bürokrasinin her kademesine, yöneticilerin kulaklarına küpe yaparak "insan öncelikli" bir sistemi tesis etmek var. "Bugün git yarın gel" felsefesinin devamına cevaz yok."İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışını hayata geçirmek için, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına emeklilik maaşı, öğrencilere eğitim bursu, gençlere evlenme kredisi gibi bir dizi tedbirler alarak insanımızı mağduriyetten kurtarmak var. Onurlu insanımızı, AB üyeliği, Avrupa'da serbest dolaşım hakkı gibi boş hayaller peşinde koşturmak yok.Birbirinden kıymetli maden yataklarımızı devlet- millet ortaklığı ile işletmeye açıp, zaten bu ülke kaynaklarının bizzat sahibi olan milletimizi zengin edecek projeler geliştirmek var.Ülke kaynaklarını, maden yataklarını ecnebi şirketlere satıp ya da kiraya verip insanımızı onlara hizmetçi yapmak yok.Tarih boyunca hep şerefi ve izzeti ile yaşamış, Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği gibi bağımsızlığı karakteri haline getirmiş olan Müslüman Türk milletinin bundan sonra da bu çizgisini sürdürebilmesi için her türlü tedbiri almak, her çeşit yasayı yapmak var.Brüksel ve Washington gibi malum merkezlerin dayatması ile, milletimizin onurunu-gururunu rencide edecek düzenlemelere kesinlikle geçit yok.Devletin "baba" rolünü üstlenerek hemen her alanda devlet-millet iş birliğini, devlet-millet kaynaşmasını, muhabbetini ve birbirini sahiplenme anlayışını yaygınlaştırmak var.Devlet- millet arasına sızmaya çalışan sızıntı unsuru kara kedilere fırsat vermek yok.Hem devletin, hem milletin hem de Türk ordusunun daha yukarı, en yukarı seviyelere çıkması, insanlık alemine tekrar bütün özgürlükleri doya doya yaşatması için yediden-yetmişe seferberlik var.Bütün ipleri ezeli düşmanların eline vererek miskin miskin gelecek belaları beklemek yok.Ahlak var ahlaksızlık yok.Bolluk-bereket var, bedbinlik yok.Cömertlik var cimrilik yok.Çalışmak var çuvallamak yok.Diriliş var, doğruluş var, dik durmak var dilenmek yok.Egemenlik var, el-etek öpmek yok.Fitne-fesad ile mücadele var, fesatçılara fırsat vermek yok. Güzellik var çirkinlik yok. Hak'la olmak var, haklı olmak var haksızlara hak vermek yok. İzzet var zillet yok. Kimlik var kimliksizlik yok, kalkınmak var kullanılmak yok.Lider olmak var kuyruklarda dolaşmak yok. Motor olmak, lokomotif olmak var madara olmak yok.Nükte var, nüktedanlık var, müstehzilik yok. Onur var onursuzluk yok.Öğrenmek var, öğretmek var, cehalette çöreklenmek yok. Plan var, program var, proje var el yordamı ile iş yapmak yok.Rantiyeciliğe son vermek var, tefecilere geçit yok. Sağlık var, sanayi var yerlere serilmek yok.Şadlık var, şad olmak var elem yok ıstırap yok. Talim var, terbiye var, tedbir var, temkin var saldım çayıra anlayışı yok. Uhuvvet var, uyanıklık var, kin yok, uyuşukluk yok. Ümit var,ülfet var, ümitsizlik yok, geçimsizlik yok.Var var, var olmak var, varlıklı olmak var ayak altında kaybolmak yok. Yar var, yar olmak var, yararlı olmak var, yarenler var, yarınlar var, umutsuzluk yok. Zer (altın) var, sim (gümüş) var öyleyse fakirlik yok.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025