logo
08 ŞUBAT 2025

'Soğuk Savaş'ın Papası' öldü.. Vatikan'a da bir "şahin" lazım!

12.04.2005 00:00:00


Katolik dünyasının lideri Papa 2. Jean Paul, uygarlıklar arasında gerilimin tırmandırıldığı, medeniyetler çatışması "tezi"nin adım adım gerçeğe dönüştürüldüğü, dinlerin siyasi alanda yeniden belirleyici olmaya başladığı, 21. yüzyıl inşasına dönük planların kaba güce ve güvenlik doktrinlerine göre yapıldığı, bütün bunlara karşı aslında çok da inandırıcı ve etkileyici olmayan medeniyetler diyaloğu hayallerinin giderek etkisini kaybettiği bir dönemde öldü."Soğuk Savaş döneminin Papası"nın, tam da, insanlık tarihinde derin kırılmaların yaşandığı bir dönemde ölmesi, yeni seçilecek Papa'nın kimliğini çok daha önemli hale getiriyor. Bu nedenle ölen Papa'nın izlediği yoldan ziyade seçilecek Papa'nın Vatikan'ın küresel gelişmelere bakışında nasıl bir siyaset izleyeceğini tartışmak gerekiyor. Ancak, ölümünün ardından Vatikan'a ve 2. Jean Paul'e yönelik eleştirileri de hatırlamak gerekiyor. Soğu Savaş döneminde Amerika ile birlikte Sovyetler'e karşı büyük bir savaşın içinde yer alan Papa, 65 milyonluk Katolik nüfus barındıran Amerika'nın başkanı George Bush tarafından "Barış adamı" olarak ilan edildi. Ama yine Batı medyasında Papa'nın Amerikan destekli Pinochet'yi desteklemesi, eşiyle birlikte onu "örnek Hristiyan" ilan etmesi, CIA'ya bağlı terörist örgütlerin Nikaragua, El Salvador ve Guatemala'da binlerce Katolik din adamını öldürmesine karşı sesini çıkarmaması, Arjantin'deki faşist rejimin katil ve işkencecileri için af istemesi gibi eleştiriler yer aldı. Papa'ya yönelik en sert eleştiriler Irak savaşıyla ilgili oldu. Amerikan işgalini "haksız" olarak niteleyen, sivil kayıplar konusunda uyarılar yapan, dört yıl önce Suriye'de Emevi Camii'ne girip; Hristiyanlarla Müslümanlar arasında diyalog isteyen Papa, Irak işgalini önleme konusunda etkinliğini kullanmamakla suçlanıyor. İşgalden hemen önce, Bush ailesi ile yakın bağları olan Kardinal Pio Laghi'yi ABD'ye gönderip diplomatik yolların denenmesini istemesine rağmen birkaç hafta sonra ABD, Vatikan'ın Irak işgaline karşı ciddi eleştirisinin olmadığını açıkladı. John Boulton'un açıklamasında Vatikan'ın sadece sivil kayıplardan endişe ettiği, bunun için de ABD ile Vatikan'ın "mümkün olan her şeyi" yaptığı bildirildi. Ama Irak'ta on binlerce insanın ölümü "mümkün olan her şey"in yapılmadığını, ortada bu yönde bir arayışın da olmadığını ortaya koydu.Gerek işgali gerekse Ebu Gureyb örneklerine karşı ciddi tepkiler veren Papa, bütün bunlara rağmen, ABD'nin küresel savaşına ve Irak işgaline direnç göstermemek, önlemek için gücünü kullanmamak hatta göz yummakla suçlanıyor.Sovyetler'in çöküşünden bu yana, Batı'nın (Amerika öncülüğünde) İslam dünyasına karşı başlattığı medeniyetler çatışması eksenli müdahale stratejisine karşı Vatikan'ın ya da Papa'nın direncini görmedik. Medeniyetler arasında, Batı ile İslam dünyası arasında teşvik edilen gerilimlerin önlenmesi yolunda duaların ötesinde bir çabanın izlerini bile göremedik. Haçlı seferlerinin yeniden gündeme geldiği, sömürgeciliğin bir başka formatla yeniden hortlatıldığı, dinler arası gerilimi provake eden yayınların yeniden piyasaya sürüldüğü, Batı'daki azınlık Müslümanların özgürlük alanlarının neredeyse yok edildiği, bir dinin ilk kez terör doktrini olarak olarak gösterildiği, Müslüman coğrafyanın her köşesinde kanlı çatışmaların tezgahlandığı bu cinnet döneminde Papa ve Vatikan hiçbir şey yapmadı. Yapmamakla kalmadı, bu ortamdan mümkün olduğunca yararlanma yoluna gitti.Dinlerarası diyalog çalışmaları, iki farklı medeniyetin insanlığın ortak iyiliği için bir çıkış yolu bulması için değil, bir dinin, yani İslam'ın dönüştürülmesi, Batı'nın hazmedebileceği, kontrol edebileceği bir inanç sistemi haline getirilmesi çerçevesinde destek buldu. Nitekim, özellikle son iki yılda, Türkiye dahil, Bütün Müslüman ülkelerde diyalog adı altında yürütülen çalışmalara göz ucuyla bakanlar, nasıl bir dönüştürme/denetleme stratejisi uygulandığını anlamakta zorlanmayacaklardır.Seçilecek yeni Papa'nın iki konuda yaklaşımı çok önemli olacak. Biri; Batı ile İslam dünyası arasındaki gerilim. Diğeri de, ABD'nin küresel işgaline karşı tutumu? Aday kardinallerin kimliği bu çerçevede çok önemli. "Soğuk Savaş döneminin Papası" gitti. "Sıcak Savaş" ya da "Dördüncü Dünya Savaşı" olarak tanımlanan bu dönemde yeni Papa'nın, yeni Haçlı rüzgarına mı yelken açacağını yoksa Amerika'da yükselen ve yakın zamanda Avrupa'yı da etkisi altına alması beklenen faşizm dalgasına direnmeyi mi tercih edeceğini göreceğiz. Ancak, 21. yüzyılın siyasi geleceğinde derin izler bırakacak bu seçime İslam'la ilişkiler damgasını vuracak. Yani Papalık seçimi, aynı zamanda İslam'la ilişkilerin belirlendiği bir seçim olacak.Dünya Bankası'ndan Birleşmiş Milletler'e kadar hem ABD'de hem de uluslararası kurumlarda küresel işgal lobisinin öncülerini atayan Bush yönetiminin, Vatikan seçimlerinde ne kadar etkili olacağını bilemeyiz ama yeni Papa'nın medeniyetler arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemede son derece etkin olacağı ortada. Vatikan'da bir "Şahin" ortaya çıkarsa, asıl kaos, asıl medeniyetler çatışması o zaman ortaya çıkacak. Bush yönetiminin en büyük hayali bu olmalı.İbrahim Karagül/ Yeni Şafak
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Beşiktaş, Sivas’tan mutlu dönüyor
Sivasspor: 0 Beşiktaş: 2
Ateşkes varsa, silah yığınağı neden?
Ateşkes sonrası meçhul
'Açlıktan öleceğimizi sanıyorlar'
İran'dan ABD'ye yaptırım resti
183 Filistinlinin salıverilme işlemlerine başlandı
Esir takasının 5. turu
Esir takasında Trump'a cevap
'Biz tufanız. Savaşın ertesi günü biziz'
Evlenmeden önce imzalanan sözleşmelere dikkat
"Hukuki sonuç doğurur"
Hizbullah'tan ABD'li yetkili Ortagus'un açıklamalarına tepki
"Lübnan'ın egemenliğine müdahale"
Satışları çakıldı
Avrupalılar Tesla'ya cephe aldı
Muğla Akyaka'da deniz suyu 12 metre çekildi
Santorini ile bir alakası var mı?
Filistinliler 'Sarı Haydut'a boyun eğmeyecek
'Kızılderililer gibi olmayacağız'
Gıda fiyatları dünyada düşerken, Türkiye'de bildiğiniz gibi...
Türkiye hep ters istikamette gidiyor
Netanyahu bölgeyi güvenli hale getiriyormuş!
ABD İsrail'in emrinde
'Ey Ekrem Efendi...'
Erdoğan'dan İmamoğlu'na tepki
Bağcılar'da polise bıçakla saldırı
O anlar kamerada
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
Beşiktaş, Sivas’tan mutlu dönüyor
Sivasspor: 0 Beşiktaş: 2
Ateşkes varsa, silah yığınağı neden?
Ateşkes sonrası meçhul
'Açlıktan öleceğimizi sanıyorlar'
İran'dan ABD'ye yaptırım resti
183 Filistinlinin salıverilme işlemlerine başlandı
Esir takasının 5. turu
Esir takasında Trump'a cevap
'Biz tufanız. Savaşın ertesi günü biziz'
Evlenmeden önce imzalanan sözleşmelere dikkat
"Hukuki sonuç doğurur"
Hizbullah'tan ABD'li yetkili Ortagus'un açıklamalarına tepki
"Lübnan'ın egemenliğine müdahale"
Satışları çakıldı
Avrupalılar Tesla'ya cephe aldı
Muğla Akyaka'da deniz suyu 12 metre çekildi
Santorini ile bir alakası var mı?
Filistinliler 'Sarı Haydut'a boyun eğmeyecek
'Kızılderililer gibi olmayacağız'
Gıda fiyatları dünyada düşerken, Türkiye'de bildiğiniz gibi...
Türkiye hep ters istikamette gidiyor
Netanyahu bölgeyi güvenli hale getiriyormuş!
ABD İsrail'in emrinde
'Ey Ekrem Efendi...'
Erdoğan'dan İmamoğlu'na tepki
Bağcılar'da polise bıçakla saldırı
O anlar kamerada
Tam bir insanlık dramı
Gazze'de durum vahim
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.