Peygamber Efendimiz (sav), Hudeybiye barışının getirdiği sükûnet ortamında bir başka tebliğ mektubunu Mısır Mukavkısına gönderdi. Sahabelerden Hatıb b. Ebi Beltea'nın Resulullah adına götürdüğü mektupta şu cümleler yer alıyordu: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla;Allah'ın kulu, kölesi ve Resulü Muhammed'den, Kıptîlerin büyük başkanı el-Mukavkıs'a:Allah'ın selamı, hidayet yoluna girmiş kimse üzerine olsun. Buna göre beni seni tam bir İslam daveti ile (İslam'a) çağırıyorum. İslam'a gir. Sonunda emniyet ve selamet içinde olursun. Ve Allah sana iki defa sevap verecektir. Şayet bundan kaçınacak olursan, bütün Kıptilerin günahı senin üzerinde toplanacaktır. Ve siz ey kitap sahipleri, gelin sizinle bizim aramızda tek bir kelimede yani, Allah'tan başka hiçbir tanrıya tapmamak, O'na hiçbir şeyi şerik ve ortak koşmamak, Allah'tan başka aramızdan hiçkimseyi amir ve efendi yapmamak hususunda birleşelim şayet onlar sırtlarını dönüp bundan kaçınacak olurlarsa şöyle deyiniz: Siz şahit olun ki: kesinllikle bizler Allah'a itaat edip teslim olan Müslümanlarız" (el-Vesaiku's-Siyasiyye).Mukavkıs, bu daveti Arabistan'dan bir Resul çıkacağı ihtimalini reddederek geri çevirmiş ve peygamberimize iki cariye, bir elbise ve bir katır göndermiştir. Diğer bazı kaynaklarda bu hediyelerin daha fazla olduğu rivayet edilmektedir. Netice olarak Mısır kralı İslamiyeti kabul etmemiştir. Resulullah Efendimiz (sav), Arap Yarımadası'nda daha az önemli mevkilerde bulunan hükümdarlara, bazı kabile reislerine mektuplar göndererek İslam'a çağırmıştır. Bunlar arasında Gassanlı kral Haris b. Ebi Şemir'i görmekteyiz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.