Şili'de bile MEM uygulanıyor

YENİ MESAJ / İSTANBULYeni Mesaj gazetesi tarafından Üsküdar'da düzenlenen İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt" konulu panelde ilk olarak Yeni Mesaj gazetesi yazarlarından Bayram Coşkun söz aldı. Müslümanların içine sokulan bid'at akımlara dikkat çeken Coşkun şunları söyledi: "Dünya hak-batıl mücadelesi üzerine kurulmuştur. Batıl, Hakkı yok etmek için sistematik bir çaba içerisindedir. Bu uğurda yeri geldi Papalığın emriyle Avrupa kentlerinden topladıkları askerlerle Müslümanların üzerine haçlı seferleri düzenlediler. Haçlı seferleriyle sonuç alamayacaklarını anladıkları zamanlarda ise farklı taktikler geliştirdiler. İşte bu farklı taktiğin adı bid'at akımlar. Kaleyi içten fethetme taktiği bu. Bir anlamda Truva atı soktular Müslümanların arasına. İslam coğrafyasının hedef olarak seçtikleri bölgelerinde sahte tarikat ve mezhepler kurdular. Hindistan'dan Ortadoğu'ya, Anadolu'dan Balkanlara kadar bu oyunu, bu bid'at akımların yıkıcı izini görebiliyoruz."Dinlerarası diyalog fitnesine dikkatAraştırmacı yazar Hüseyin Turhan ise slaytlar eşliğinde dinlerası diyalog fitnesini anlattı. "Dinlerarası Diyalog Vatikan'ın Müslümanlar arasında Hıristiyanlığı yaymak üzere geliştirdiği bir projedir" diyen Turhan şöyle konuştu: "Fethullah Gülen, Papa 2. John Paul'e bir mektup yazıyor ve 'Pek muhterem Papa cenapları, üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik' diyor. Şimdi soruyorum, siz Gülen ile beraber Papa'ya selam gönderdiniz mi? Ben göndermedim, biz göndermedik ama hoca efendi burada bizim selamımızın Papa'ya ulaştığını iddia ediyor."'Şili'yi MEM kurtardı'Üsküdar panelinde Milli Ekonomi Modeli konulu bir sunum yapan gazeteci yazar Yusuf Karaca ise Şili'den çarpıcı bir örnek verdi. "Hz. Yusuf (a.s.) zindanlara atıldı ama yüce Allah ona bir iktisat ilimi lütfetti ve bu sayede Mısır'a sultan oldu. Prof. Dr. Haydar Baş bu ülkede Meclis'e dahi giremedi ama dünyaya sultan oldu." diyen Karaca konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'den bir akademisyen Şili'ye gidiyor ve orada Şili ekonomisi ile ilgilenen bir bürokrata, 'Buraya 10 yıl önce de geldim kötü durumdaydınız, ne yaptınız da düzlüğe çıktınız' diye soruyor.  Şilili bürokrat diyor ki; 'Türkiye'de Prof. Dr. Haydar Baş var. Biz onun Milli Ekonomi Modeli'ni uyguladık, uyguluyoruz' diyor. Kısaca kıymetli dostlar Şili Haydar hocayı duyuyor da, Türk halkı duymuyor. Bu çok acı bir şey."'Ehl-i Beyt yoksa İslam yok!'Panelin final konuşmasını yapan hukukçu yazar Ahmet Erimhan ise Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt üzerine yaptığı çalışmalara dikkat çekti. Erimhan şöyle konuştu: "Prof. Dr. Haydar Baş bizi bir büyük hazine olan Ehl-i Beyt ile buluşturdu. Ehl-i Beyt olmaz ise İslam olmaz, bunu bilin! Ehl-i Beyt varsa İslam var, Ehl-i Beyt yoksa İslam yok. Ehl-i Beyt Nuh'un gemisidir. Bu gemiye binen kurtulur, binmeyen kurtulamaz!Kim bunlar? Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ve sonra devam eden 12 imam. Bizim için hüccet bunlardır. Hz. Peygamber size iki emanet bırakıyorum, bunlar Kur'an ve Ehl-i Beyt'imdir diyor ve Ahzap suresinde 'Ehl-i Beyt'i tertemiz kıldım' diyen Cenab-ı Hak var. Ölçümüz ve istikametimiz açık ve bunlar kıyamete kadar tasarruflarına devam edecek insanlar, Ehl-i Beyt böyle bir hazine. Biz Ehl-i Beyt'i gerçek anlamda tanıyıncaya kadar hazine üzerinde oturan dilenciler gibiydik. Elhamdülillah Haydar hoca sayesinde en büyük fukaralıktan, en büyük müflislikten kurtulduk. Ehl-i Beyt yolunda var olanlar dünyanın en zengin insanlarıdır."