Yakın akrabalarla ilişkiyi sürdürmek, onlara iyilik ve yardımda bulunmak, varsa ihtiyaçlarını karşılamak, görüp gözetmek, ziyaret etmek, zaman zaman hal ve hatırlarını sormak, mektup, telefon ve benzeri yollarla arayıp sormak hem İslâmî bir görev, hem de insanî bir görevdir.
İnsanî bir görevdir; çünkü bir gün gelir aranmak, sorulmak istersiniz, ilgi alâka beklersiniz; ama böyle bir alışkanlığınız yoksa kimsenin aklına gelmezsiniz. Akrabalarla ilişki kurmanın insan hayâtına getirdiği güzellikleri Efendimiz şöyle ifade buyururlar: "Akraba ve yakınlarınızı tanıyın. Çünkü sılâ-i rahim (yakınlarla olan ilişkiyi sürdürmek) yakınlar arasında sevgi doğurur, rızkı çoğaltır ve ömrün uzamasına sebep olur." Yakınlarla ilgilenmek güzel bir ölçünün da habercisidir. Herkes en iyi, en hayırlı, en güzel, en faydalı insan olmak ister. İşte bunun işareti... Adamın biri Peygamberimize geldi ve sordu: "Yâ Resulallah, insanların en hayırlısı kimdir?" "Rabbinden en çok korkan. "Yakınlarına en çok ilgi gösteren. "İyiliklere en çok teşvik eden, kötülüklerden en çok sakındırandır." Akrabaya iyilik yapmak aynı zamanda bir ibadet, Allah'ın razı olacağı bir kulluk görevi, aynı zamanda birinci derecede imanın bir alâmeti, mü'min olmanın bir gereğidir. Peygamberimizin bu konudaki sözleri çok yerindedir: "Kim Allah'a ve âhiret gününe iman etmişse sılâ-i rahim etsin (yakınları ile ilgilensin)." Peygamber Efendimiz akrabalarla ilgilenmeyi çok tavsiye eder, bu konunun üzerinde çok dururdu. Sahabîler de Peygamberimizden aldıkları bu tavsiyeyi birer emir ve direktif olarak kabul ederler, bu konudaki ihmallerini telafi yoluna giderlerdi: Abdullah bin Ebî Evfâ anlatıyor: "Peygamber Efendimizin huzurunda idik. Şöyle buyurdular: "Akrabaları ile alâkalarını kesenler, aramızda bulunmasınlar.""Bunun üzerine teyzesi ile aralarında ufak bir kırgınlık geçmiş olan bir genç aramızdan kalkarak doğru teyzesine gitti, onunla görüşüp barıştılar. Sonra tekrar meclisimize geldi. "Peygamber Efendimiz tekrar şöyle buyurdu: "Aralarında akrabası ile ilgisini kesen kimselerin bulunduğu topluma Allah'ın rahmeti inmez." Akrabanızla ilgi kurarsınız, gider gelirsiniz, ararsınız sorarsınız, iyilik ve ikramda bulunursunuz, ama bazılarından hiç karşılık görmezsiniz. Bir süre tek taraflı yürür ve sonunda usanır, siz de ilgiyi kesme yoluna gidersiniz. Bu doğru bir hareket mi? Cevabı Efendimizden alalım. Bir zat gelir, Peygamberimize sorar: "Yâ Resulallah, benim yakınlarım var. Ben onları ziyaret ederim, fakat onlar bana gelmez. Ben onlara iyilik ederim, onlar bana kötülük ederler. Ben onlara yumuşak davranırım, onlar bana kaba ve sert davranırlar." Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: "Eğer dediğin gibi isen onlara kızgın kül yediriyor gibisin. Yani (senin yaptığın iyiliğe karşı) onların kötülüğü kendi aleyhlerinedir. Sen böyle davrandığın sürece Allah Teâlâ sana yardımcı olur ve seni onlardan korur."
İnsanî bir görevdir; çünkü bir gün gelir aranmak, sorulmak istersiniz, ilgi alâka beklersiniz; ama böyle bir alışkanlığınız yoksa kimsenin aklına gelmezsiniz. Akrabalarla ilişki kurmanın insan hayâtına getirdiği güzellikleri Efendimiz şöyle ifade buyururlar: "Akraba ve yakınlarınızı tanıyın. Çünkü sılâ-i rahim (yakınlarla olan ilişkiyi sürdürmek) yakınlar arasında sevgi doğurur, rızkı çoğaltır ve ömrün uzamasına sebep olur." Yakınlarla ilgilenmek güzel bir ölçünün da habercisidir. Herkes en iyi, en hayırlı, en güzel, en faydalı insan olmak ister. İşte bunun işareti... Adamın biri Peygamberimize geldi ve sordu: "Yâ Resulallah, insanların en hayırlısı kimdir?" "Rabbinden en çok korkan. "Yakınlarına en çok ilgi gösteren. "İyiliklere en çok teşvik eden, kötülüklerden en çok sakındırandır." Akrabaya iyilik yapmak aynı zamanda bir ibadet, Allah'ın razı olacağı bir kulluk görevi, aynı zamanda birinci derecede imanın bir alâmeti, mü'min olmanın bir gereğidir. Peygamberimizin bu konudaki sözleri çok yerindedir: "Kim Allah'a ve âhiret gününe iman etmişse sılâ-i rahim etsin (yakınları ile ilgilensin)." Peygamber Efendimiz akrabalarla ilgilenmeyi çok tavsiye eder, bu konunun üzerinde çok dururdu. Sahabîler de Peygamberimizden aldıkları bu tavsiyeyi birer emir ve direktif olarak kabul ederler, bu konudaki ihmallerini telafi yoluna giderlerdi: Abdullah bin Ebî Evfâ anlatıyor: "Peygamber Efendimizin huzurunda idik. Şöyle buyurdular: "Akrabaları ile alâkalarını kesenler, aramızda bulunmasınlar.""Bunun üzerine teyzesi ile aralarında ufak bir kırgınlık geçmiş olan bir genç aramızdan kalkarak doğru teyzesine gitti, onunla görüşüp barıştılar. Sonra tekrar meclisimize geldi. "Peygamber Efendimiz tekrar şöyle buyurdu: "Aralarında akrabası ile ilgisini kesen kimselerin bulunduğu topluma Allah'ın rahmeti inmez." Akrabanızla ilgi kurarsınız, gider gelirsiniz, ararsınız sorarsınız, iyilik ve ikramda bulunursunuz, ama bazılarından hiç karşılık görmezsiniz. Bir süre tek taraflı yürür ve sonunda usanır, siz de ilgiyi kesme yoluna gidersiniz. Bu doğru bir hareket mi? Cevabı Efendimizden alalım. Bir zat gelir, Peygamberimize sorar: "Yâ Resulallah, benim yakınlarım var. Ben onları ziyaret ederim, fakat onlar bana gelmez. Ben onlara iyilik ederim, onlar bana kötülük ederler. Ben onlara yumuşak davranırım, onlar bana kaba ve sert davranırlar." Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: "Eğer dediğin gibi isen onlara kızgın kül yediriyor gibisin. Yani (senin yaptığın iyiliğe karşı) onların kötülüğü kendi aleyhlerinedir. Sen böyle davrandığın sürece Allah Teâlâ sana yardımcı olur ve seni onlardan korur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.