Şifayı salih kullarda ara
Ey iç hastalığına tutulan, şifa ara; bu şifa ancak salih kulların yanında olur. Allah'ın iyi kulları senin derdine çare bulur. Onları ara, şifa ilâcını al ve kullan
28.03.2012 00:00:00
Allah sevgilileri sevgi nimetini tadarlar. Bu tadı alanlar seçme kullardır. İptilâya uğramayan hâlleri mi kaldı ki? Küffar kılıcı ile şehit düşenler, büyük nimetler alır. Acaba sevgi kılıcı ile şehit düşenler nasıl olur? Ve ne gibi ecir alırlar; tahmin edilemez.
***
Bak, görmez misin, birçok harap yerler vardır, o yerleri, o yer ehlinin hatası bozmuştur. Hatalar ülkeleri harap eder, ehlini yokluğa gömer. Böylece bir hata işlediğin an bünyen yıkılır. Çünkü orası da bir beldedir. Her ne zaman hata işlersen önce vücuduna bozukluk gelir, sonra dinî varlığına. Hatalar seni kör eder, kötürüm kılar, kulaklarını tıkar, kuvvetin gider, aklına gelmedik çeşitli hastalıklara tutulursun. Hata fakirlik getirir; evin dağılır, dostuna, düşmanına avuç açarsın.
***
Yazık sana, ey münafık adam! Hakk'ı kandırma. O Aziz'dir, Celil'dir. Bir iş tutarsın, dıştan Hak için olduğunu gösterirsin; hâlbuki değil. Halka gösteriş yapmaktasın ve bozuk hâlini saklayarak onların kapısında bükülmekte ve Rabb'ini unutmaktasın. Yakında dünyadan çıkacaksın, elin boş olacak. Ey iç hastalığına tutulan, şifa ara; bu şifa ancak sâlih kulların yanında olur. Allah'ın iyi kulları senin derdine çare bulur. Onları ara, şifa ilâcını al ve kullan. Onu kullandığın an, sana devamlı afiyet gelecek ve ebedî sağlık bulacaksın. Mânan düzelecek, kalbin sıhhat bulacak, sırrın mânalar taşıyacak, her halvetin Rabb'inle olacak. Bu hâllerde kalp gözlerin açılır; Hak Teâlâ'nın rahmet deryasına o gözle bakarsın; doğrusu erenlerden olursun. O'nun kapısına anlayışla girenler zatından başkasına bakamazlar. Bir kalp ki, onda kötü icatlar yaşar, onun gözü Hakk'a nasıl bakar?
***
Ey cemaat! Uymayı biliniz, icat çıkarmayınız. Muhalefet iyi sayılmaz; iyisi uysal olmaktır. İtaat ediniz, isyan bayrağı çekmeyiniz. Şirk ehli olmak iyi değildir. İhlâsa sarılınız. Hak Teâlâ'yı birleyiniz ve O'nun kapısından bir an bile ayrılmayınız. Her derdinizi O'na açınız. İhtiyacınızı O'ndan isteyiniz, her yardımı O'ndan dileyiniz. Başkasına, kalpten yardım dileyerek koşmayınız. Her hâlinizde O'na tevekkül ediniz. Başkasına dayanmayınız.
Ve ey seçme kullar! Size gelince; varlığınızı O'na teslim edin. O'nun her tedbirine razı olun. Bir şey istemeyin, O'nu anmakla meşgul olun. Hak Teâlâ geçmiş peygamberlere indirdiği bazı kitaplarda şöyle buyurur: “Bir kimse Beni anmakla uğraşır ve bir şey istemeye zaman ayıramazsa; ona verdiğim, durmadan ihtiyaç beyan edenlerden daha artık olur.”
Bu yüce kelâmı işitmedin mi, ne kadar güzel. Ey O'nu anmakla uğraşan ve kalbini O'nun uğruna engin kılan, vergisine razı değil misin ki, o seninle oluyor. Bu hâli şu kudsî hadîs bize anlatır: “Ben, Beni ananlayım.” Yine buyurur: “Ben, kalbi Benim uğrumda mahzun olanlarla olurum.”
(Fekhu'r Rabbani / Abdülkadir Geylani)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.