logo
24 KASIM 2024

Şeytan insanın apaçık düşmanıdır

Şeytan insanın apaçık düşmanıdır. Amacı insanları Allah yolundan uzaklaştırıp, Cehennem’e sürüklemektir

12.11.2024 18:20:00
Haber Merkezi
Şeytan insanın apaçık düşmanıdır
Şeytan insanın apaçık düşmanıdır
Şeytan insanın apaçık düşmanıdır. Amacı insanları Allah yolundan uzaklaştırıp, Cehennem'e sürüklemektir.

Dünya ile işbirliği içindedir. Şeytan, Allah'ı anmaktan gâfil olduklarında insanlara yaklaşır ve istediğini yaptırır. İnsan âhireti unutur, dünyanın derdine düşer.

Süfyan b. Uyeyne diyor ki: "İnsanlar bir araya toplanıp Allah'ı andıkları zaman, dünya ve Şeytan oradan uzaklaşır. Şeytan dünyaya, 'Bunların ne yaptıklarını görüyor musun?' der. Dünya, 'İlişme, onlar oradan ayrıldıkları zaman, ben onları teker teker boyunlarından yakalar ve sana teslim ederim' diye cevap verir." 

Bu hâle düşmemek için dâim zikir hâlinde olmak, Şeytan'ı insandan uzaklaştırır.

Peki, bu hâli yakalamak için dünyadan el-etek çekip sadece ibâdete mi yönelmek lazımdır?

İnsan, dünya ve âhiret mutluluğunu kazanmaya elverişli yaratılmıştır. Hayvanlar, dünya; melekler, âhiret; insan ise hem dünya hem de âhiret için yaratılmıştır. Bu münasebetle de İslam, insanı her iki alemin tasarrufunu elinde bulunduran varlık olarak telakki eder.

Birini diğerine tercih etmeyen, Allah için her ikisinide kazanan bir görüş getirmiştir. Onun için ne sadece  dünya ve ne de sadece âhiret istenmeyip; Allah rızası için her ikisi de istenir.

Cenâb-ı Hakk Kur'ân-ı Kerim'de;  "Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur"  buyuruyor.

İnsan için ancak çalıştığı, yani kazandığı vardır. Bu kazanç iki türlüdür. Biri maddî, diğeri mânevîdir.

Peygamberimiz buyuruyor ki: "İnsan elinin kazandığından daha hayırlı bir şey yememiştir. Allah'ın peygamberi Dâvud (a.s.) da kendi elinin kazandığını yerdi." 

Allah Gayyur'dur. Gayretli kullarını sever. Miskin miskin oturan hiçbir kulunu sevmez.

Cenâb-ı Hakk'ın en sanatkâr, en çalışkan, en tacir kulları peygamberlerdir. Mesela, Hz. Âdem'e (a.s.) baktığımız zaman, ilk insan olmasına rağmen, ziraati en güzel şekilde yapan, toprağı işleyen bir insan, bir peygamber olarak görüyoruz.

Hz. İdris (a.s.) terzilik sanatında öyle fevkalade ilerdeydi ki, gününün insanına bu sanatı öğreten tek usta idi.

Mesela, gemi sanatını insanlık Hz. Nuh'a (a.s.) borçludur. Hatta o gemi âyet-i kerimede buharla çalışan gemi olarak vasfedilir. Demek ki, Hz. Nuh'un (a.s.) gemisi, motorlu gemidir. Hz. Nuh (a.s.) o günün teknolojisini en güzel şekilde kullanan Allah'ın kuludur.

Bunların haricinde, demiri kullanma, işleme Hz. Dâvud'a (a.s.) nasip olmuştur. Mesela Hz. Süleyman (a.s.) zembil ustasıdır. Aynı zamanda bir sultandır. Bir devlet başkanıdır. Devletin doruk noktasındaki insandır.

Hz. Mûsâ hem mühendistir, hem mimardır. Hesaplarını öyle yapardı ki, Firavun'un aklı dururdu. Bir şehri tamamen inşâ ederdi.

Hz. İsâ hem tabib, hem marangozdu.

Allah'ın Sevgilisi Hz. Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve âlihi) nereye koysan, odur. O sosyal hayatın her yerinde vardır.

"Ben bu peygamberlerin ümmetiyim. Onların yolundaki bir varlığım" diyen bir Müslüman, nasıl olur da onları temsil için, hayatına sanatlarını geçirmez. Onlar gibi çalışıp maddeyi işlemez. Bu Müslümanlık olmaz. Bu tembellik olur.

Mü'min dünyadan elini-ayağını çeken kişi değildir. Helâl vadide dünyayı da tasarrufu altında Allah rızası için kullanan kişidir.

Günümüzde bazı cahiller ibâdet ehli olmayı, dünyadan el-etek çekmek şeklinde anlamış, zenginliği, mal-mülk sahibi olmayı Müslümana yakıştırmamıştır. Bu anlayış yanlıştır.

İslam'da reddedilen madde ve dünyalık; nefis hesabına kazanılan ve insanı Hakk'tan koparan, başka bir ifade ile nefsin önünde put mesâbesinde olan maddedir. O hâlde İslam, maddeyi değil, bu anlayışı reddediyor. Hakk hesabına maddeyi kazanmak ise ibâdettir. Nitekim Cenâb-ı Hakk şöyle buyuruyor:

"De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında da, özellikle de Kıyâmet Günü'nde mü'minlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz." 

Oysaki mü'min, her durumda güçlü olmalıdır. İslam ve tevhidin yaşanmasına mâni olan din düşmanlarına karşı da onları caydırmak ve korkutmak için güçlü görünmeli, güçlü olmalıdır.

Bu sebeple mü'min, maddeyi gönlüne koymadan, Allah rızası için tasarrufu altına almalıdır. Peygamber Efendimiz, dünya malını tasarrufu altında bulundurur ve sahabesine de Allah'ın verdiği nimeti en güzel şekilde kullanmalarını emrederdi:

Ebû'l-Ahvas'dan, o da babasından, "Üzerimde dökük elbiselerle Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) yanına gittim. Şöyle buyurdu: 'Malın var mı?'

'Evet.'

'Hangi tür mal?' diye sordu.

'Allah'ın bana ihsan ettiği deve, sığır, koyun, at, köle gibi her türlü malım var' dedim.

Bunun üzerine Resûlullah, 'Allah sana mal vermişse, onun eseri ve cömertliği üzerinde görülsün!' buyurdu." 

Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden; "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Şüphesiz Allah, verdiği nimetin eserini kulunun üzerinde görmek ister." 

Câbir'den, "Enmâr savaşına Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile beraber çıktık. Ben bir ağacın altında otururken Allah Resûlü'ne (sallallahu aleyhi ve âlihi) gözüm ilişti, şöyle dedim:

'Ey Allah Resûlü! Haydi gölgeye buyur!'

Gelip yanımda konakladı. Kalkıp çuvalımda yiyecek aramaya başladım. Küçük bir salatalık buldum. Onu ikiye bölüp ikram ettim. Şöyle sordu: 'Bunu nereden buldunuz?'

Cevap verdim: 'Ey Allah Resûlü! Medine'den bir arkadaşımız vardır. Onu da hazırladık, (kuşandırdık)  bizim arkamızdan gelip bizi koruyor."

Derken adam üzerinde yırtık iki elbise olduğu hâlde geldi. Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) onu görünce sordu:

'Bu iki yırtık elbisesinden başka elbisesi yok mudur?' 'Heybesinde giymesi için verdiğim iki elbisesi daha var!'

'Çağır da o elbiseyi ona giydir' buyurdu.

Onu çağırdım, verdiğim elbiselerini giydi.

Adam dönüp giderken, Resûlullah şöyle buyurdu: 'Allah boynunu vurasıcaya ne oluyor da yeni elbiseleri varken eskileri giyiyor, bu onun için daha hayırlı değil midir?'

Adam bunu duydu ve 'Ey Allah Resûlü! Allah yolunda cihad ederken de mi (yeni elbise) giyeyim?'

'Evet, Allah yolunda cihad ederken de!' buyurdu ve adam o savaşta Allah yolunda öldürülüp şehit düştü." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Eğitime kar engeli
İşte okulların tatil edildiği kentler
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Eğitime kar engeli
İşte okulların tatil edildiği kentler
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.