Sevilla Haritası diplomasi çöplüğünde
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan ‘Sevilla Haritası’nın hukuki bir önemi yok’ açıklamasıyla Doğu Akdeniz'de tansiyonun yükselmesine neden olan saçma harita, diplomasi çöplüğündeki yerini bulmuş oldu. Bu aşamadan sonra önemli olan Türkiye’nin yakında başlayacak olan müzakerelerde bölgedeki çıkarlarını tamamıyla koruyabilmesi
22.09.2020 17:45:00





ORHAN DEDE / DETAY HABER
Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki kıta sahanlığına ilişkin iddialarına dayanağını oluşturan ve Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de tansiyonun yükselmesine neden olan Sevilla Haritası'yla ilgili ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin Twitter hesabından önceki gece yapılan açıklamanın yankıları devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin prensip gereği diğer devletlerin deniz yetki alanlarıyla ilgili itilaflarda herhangi bir pozisyon almadığının altının çizildiği ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin açıklamasında şu dikkat çekici ifadeler kullanılmıştı: "ABD, Sevilla Haritası'nın hukuki bir öneme sahip olduğunu düşünmemektedir. Avrupa Birliği'nin de Sevilla Haritası'nı hukuki bağlayıcılığı olan bir belge olarak değerlendirmediğini görmekteyiz." ABD Büyükelçiliği'nin açıklamasında aynı zamanda deniz yetki alanlarının uluslararası hukuk gereğince ilgili devletler arasında varılan mutabakatla karara bağlanması gerektiği vurgulanarak, Türkiye ve Yunanistan'ın istikşafi görüşmeleri en kısa süre içinde yeniden başlatmaya teşvik edildiği belirtilmişti.
Diplomasi çöplüğünü boyladı
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklama kritik önemde. Zira Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'i Yunan bayrağının renklerine boyama hayaline vurulmuş büyük bir darbe anlamına geliyor. Sevilla Haritası konusunda üyesi olduğu Avrupa Birliği'nden dahi tam destek alamayan Yunanistan'ın ABD'den de aradığı desteği bulamadığını gösteren söz konusu açıklama, Türkiye'nin haklı tezlerinin doğruluğunun da bir kez daha teyit edildiği anlamına geliyor. ABD Ankara Büyükelçiliği'nin açıklamasıyla Yunanistan'ın hiçbir hukuki dayanağı olmayan Sevilla Haritası diplomasi çöplüğündeki yerini bulmuş oldu.
Şimdi diplomasi zamanı
Yunanistan'ın saçma sapan iddialarının en büyük dayanağı böylece dayanaksız kalınca şimdi sözler Ankara ile Atina arasında kurulacak müzakere masasına çevrildi. Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de olası çatışma riskini bertaraf etmeye yönelik NATO toplantılarının 5'incisi dün sona erdi. İki ülke askeri unsurları arasındaki muhtemel çatışmanın engellenmesine yönelik tedbirler konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunulduğu teknik toplantının altıncısı önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor. Türkiye'nin bölgede sismik araştırmalar yapan Oruç Reis gemisini Antalya Limanı'na geri çekmesinden sonra bölgedeki askeri hareketlilikte de belirgin bir azalma olmuştu. Bu bağlamda askeri çatışma ihtimali en düşük seviyeler gerilemiş durumda. Şimdi sırada diplomatların görüşmesi var. 24-25 Eylül'de AB liderler zirvesi toplanacak. Bu zirvede Atina ve Rumlar çok istese de Türkiye'yi hedef alan ağır yaptırım kararlarının çıkması beklenmiyor.
Ankara-Atina görüşmeye hazır
AB liderler zirvesinin ardından önümüzdeki hafta ABD Büyükelçiliği'nin açıklamasında da işaret edilen istikşafi görüşmelerin Ankara-Atina arasında başlaması bekleniyor. AB liderler zirvesi öncesi bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ile birvideo konferans görüşmesi yaptı. Üçlü zirve sonrası yapılan açıklamada, Türkiye ile Yunanistan'ın görüşmeye hazır olduğu kaydedildi. Zurnanın zırt dediği nokta da burası. Zira Türkiye bu aşamadan sonra Doğu Akdeniz'de uluslararası hukukun haklı gördüğü tezini masada savunmaya çalışacak. Masa başındaki mücadelenin Oruç Reis'in Doğu Akdeniz'de araştırmalar yaparken savaş gemileri arasında yaşanan mücadeleden çok daha çetin olacak. Çünkü, Türkiye ile Yunanistan arasında kurulacak müzakere masası uluslararası hukuku yok sayarak açıkladıkları çöp haline gelen Sevilla Haritası'yla elde edemediklerini Türkiye'nin gönül rızasıyla vermesi için her türlü entrikaya sahne olacak. Her ne kadar müzakere masasında Türkiye ile Yunanistan oturuyor gibi görünse de gerçekte tüm Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye'nin karşısında Yunanistan'ın yanında yer alıyor. Türkiye'nin diplomasi konusunda çıkarlarını koruyup koruyamayacağı bu müzakerelerin sonucunda belli olacak.
Nereden çıktı bu harita?
Sevilla Haritası, 2000'li yılların başında Sevilla Üniversitesi'nden akademisyenler Juan Luis Suárez de Vivero ile Juan Carlos Rodríguez Mateos'un Avrupa Birliği'nin talebi üzerine, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki Doğu Akdeniz'deki MEB (münhasır ekonomik bölge) anlaşmazlığının çözümü için hazırladığı bir çalışma. Bu yüzden Sevilla Haritası ismiyle anılıyor. Söz konusu harita Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'de kıta sahanlığı olarak hak iddia ettiği alanla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin 2004 yılında ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarının AB'nin resmi sınırları olduğu varsayımına dayanıyor. Bu harita, Yunanistan'ın kıta sahanlığını Türkiye'ye ne kadar yakın olursa olsun Yunan adalarının sınırlarına göre çiziyor. Böylece hukuksuz haritanın iddiasına göre Meis Adası'ndan başlayan Yunan kıta sahanlığı, güneye doğru Akdeniz'in ortasına kadar iniyor ve Türkiye'ye Antalya Körfezi dışında bir çıkış fırsatı tanımıyor.
Ankara 'gerginlik bitmez' demişti
Ege'yi bir Yunan denizi haline getirmeyi amaçlayan ve Akdeniz'den de Türkiye'yi kuşatılmasını öngören skandal haritaya Türkiye haklı olarak büyük tepki gösteriyor. Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın Meis Adası'yla ilgili iddialarına ilişkin, "Yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu'ya 2 km, Yunan ana karasına ise 580 km uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratması rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez değildir. Bu nedenle Yunanistan'ın bu iddialarını reddediyoruz" demişti. Geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yunanistan Sevilla haritasından vazgeçmediği sürece ve Türkiye kıta sahanlığına saygı göstermedikçe bu gerginlik bitmez" açıklamasında bulunmuş, 14 Ağustos 2020 tarihinde Donanma Komutanlığı'nda inceleme ve denetlemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise, "Sevilla haritası diye ortaya çıkarılan haritanın hiçbir geçerliliğinin olmadığını, bunun hakkı, hukuku tanımadığını, burada barış ve istikrara katkı sağlamadığı gibi bir problem çıkardığını görmek lazım" şeklinde konuşmuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.