Ülkelerin kalkınmasında kaldıraç vazifesi gören senyoraj gelirine globalleşme adına karşı çıkanlar yerli paranın yerine, yabancı ve maliyetli paranın ülke ekonomilerinde dolaşımda bulunmasını savunmaktadırlar.
Globalleşme ülkelerin senyoraj gelirine engel olmaktadırGloballeşme adına Merkez bankalarına senyoraj geliri elde etme hakkına yasak getirilen devletler, üretimlerinin karşılığı kendi paralarını piyasaya sürmek yerine, piyasadaki para talebini faizle alınan yabancı para ile karşılamaktadırlar. Globalleşme, devletlerin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yabancı güçlere aktarılması demektir. Globalleşmenin bir ayağı özelleştirme, bir diğer ayağı ise senyoraj gelirine getirilen yasaktır.
Ülkelerin kaynaklarına ve senyoraj gelirine el konuluyorÜlkelerin, özelleştirme ile sahip olduğu yeraltı kaynakları, en önemli kamu iktisadi teşekkülleri ve getirilen yasakla da senyoraj gelirleri global sermaye sahiplerine aktarılmaktadır.
IMF ve Dünya Bankası gelir transferine aracılık yapıyorGelişmiş ülkeler, IMF ve Dünya Bankası kanalı ile gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarına emisyon yasağı getirmekle, devletlerin senyoraj gelirinden mahrum kalmalarına sebep olduğu gibi, aynı zamanda piyasalardaki emisyon açığı 'hard currency' ile kapatıldığı için, bu devletlerin gelirlerini kendilerine transfer etmişlerdir. Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarını bağımsızlaştırarak senyoraj geliri elde etmelerine yasak getirilmesinin, bu ülkelerin sömürülmesi demek olduğunu yıllarca çeşitli TV programlarında ve makalelerde ifade ettik.Yıllardır ortaya koyduğumuz gerçekler, artık Türkiye'de ve dünyada sahasında saygın isimler tarafından da ifade edilmektedir. T.C. Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner, 24-26 Mart 2005 tarihli Milliyet gazetesindeki makalelerinde gelişmekte olan ülkelerin senyoraj geliri elde etmesine müsaade edilmediğine, bunun yerine gelişmiş ülkelerin o ülkeler adına senyoraj hakkını kullanıp 'hard currency'leri dolaşıma sokarak gelişmekte olan ülkelerden vergi aldığına dikkat çekmiştir.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ / BTP GENEL BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR BAŞ
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Peter Fako / Macaristan:MEM'in temel yaklaşımı doğrudur
Şimdiye kadar Milli Ekonomi Modeli konusunda birçok konuşmaya şahit oldum. Yapılan değerlendirmelerde bilim adamlarımız, Milli Ekonomi Modeli'ne ciddi atıflarda bulundular. Ben, önemli bulduğum bazı notlar aldım. Birincisi, Prof. Dr. Baş'ın modelinde, ihtiyaçların sınırlı imkanların sınırsız olması? Kapitalist ekonomi, hepimizin bildiği gibi, diyor ki, ihtiyaçlar sınırsız, imkanlar sınırlıdır. Bu, aslına bakarsanız, insanlar arasındaki mevcut farklılıkları vurgulamak ve bunları bir sisteme oturmak adı altında zengin tarafından fakirin bir yerde sömürülmesidir. Ben Prof. Dr. Haydar Baş'ın eserini okuduktan sonra öğrendim ki, insanların ihtiyaçlarının sınırlı olduğu kesinlikle doğrudur. Kapitalist yaklaşımın faiz dolayısı ile genel olarak ekonomik yapıya verdiği zararlar, Milli Ekonomi Modeli içerisinde ayrıntılı olarak ifade edilmiş bulunuyor. Böylece Prof. Dr. Baş, kapitalizmin önemli temellerinden birini sarsıyor.
Globalleşme ülkelerin senyoraj gelirine engel olmaktadırGloballeşme adına Merkez bankalarına senyoraj geliri elde etme hakkına yasak getirilen devletler, üretimlerinin karşılığı kendi paralarını piyasaya sürmek yerine, piyasadaki para talebini faizle alınan yabancı para ile karşılamaktadırlar. Globalleşme, devletlerin sahip olduğu yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yabancı güçlere aktarılması demektir. Globalleşmenin bir ayağı özelleştirme, bir diğer ayağı ise senyoraj gelirine getirilen yasaktır.
Ülkelerin kaynaklarına ve senyoraj gelirine el konuluyorÜlkelerin, özelleştirme ile sahip olduğu yeraltı kaynakları, en önemli kamu iktisadi teşekkülleri ve getirilen yasakla da senyoraj gelirleri global sermaye sahiplerine aktarılmaktadır.
IMF ve Dünya Bankası gelir transferine aracılık yapıyorGelişmiş ülkeler, IMF ve Dünya Bankası kanalı ile gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarına emisyon yasağı getirmekle, devletlerin senyoraj gelirinden mahrum kalmalarına sebep olduğu gibi, aynı zamanda piyasalardaki emisyon açığı 'hard currency' ile kapatıldığı için, bu devletlerin gelirlerini kendilerine transfer etmişlerdir. Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarını bağımsızlaştırarak senyoraj geliri elde etmelerine yasak getirilmesinin, bu ülkelerin sömürülmesi demek olduğunu yıllarca çeşitli TV programlarında ve makalelerde ifade ettik.Yıllardır ortaya koyduğumuz gerçekler, artık Türkiye'de ve dünyada sahasında saygın isimler tarafından da ifade edilmektedir. T.C. Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner, 24-26 Mart 2005 tarihli Milliyet gazetesindeki makalelerinde gelişmekte olan ülkelerin senyoraj geliri elde etmesine müsaade edilmediğine, bunun yerine gelişmiş ülkelerin o ülkeler adına senyoraj hakkını kullanıp 'hard currency'leri dolaşıma sokarak gelişmekte olan ülkelerden vergi aldığına dikkat çekmiştir.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ / BTP GENEL BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR BAŞ
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Peter Fako / Macaristan:MEM'in temel yaklaşımı doğrudur
Şimdiye kadar Milli Ekonomi Modeli konusunda birçok konuşmaya şahit oldum. Yapılan değerlendirmelerde bilim adamlarımız, Milli Ekonomi Modeli'ne ciddi atıflarda bulundular. Ben, önemli bulduğum bazı notlar aldım. Birincisi, Prof. Dr. Baş'ın modelinde, ihtiyaçların sınırlı imkanların sınırsız olması? Kapitalist ekonomi, hepimizin bildiği gibi, diyor ki, ihtiyaçlar sınırsız, imkanlar sınırlıdır. Bu, aslına bakarsanız, insanlar arasındaki mevcut farklılıkları vurgulamak ve bunları bir sisteme oturmak adı altında zengin tarafından fakirin bir yerde sömürülmesidir. Ben Prof. Dr. Haydar Baş'ın eserini okuduktan sonra öğrendim ki, insanların ihtiyaçlarının sınırlı olduğu kesinlikle doğrudur. Kapitalist yaklaşımın faiz dolayısı ile genel olarak ekonomik yapıya verdiği zararlar, Milli Ekonomi Modeli içerisinde ayrıntılı olarak ifade edilmiş bulunuyor. Böylece Prof. Dr. Baş, kapitalizmin önemli temellerinden birini sarsıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.