(Baştan söyleyeyim, ben tanımıyordum) "Kaplumbağa terbiyecisi" tablosu birçoğumuzun sokakta, üst geçitlerde gördüğümüz, birkaç liraya satılan bir resimdir. (korsanı) Adını duyduğumuz için ilgi çeker. Daha doğrusu sosyetede adı çıktığı için sokakta da ilgi görür. 5.5 trilyona satılması asıl ilginin sebebidir. Ama bu tabloyu kim yaptı? Neden yaptı? Ne anlatmaya çalışıyor vs. gibi sorular bizleri ilgilendirmez. Evet, bu tabloyu Rum asıllı Osman Hamdi (1842-1910) yapmış. Osman Hamdi güncel tabirle tam anlamıyla batıya entegre olmuş bir kişi. Zaten eşi de Fransız. Bu tablonun neyi tasvir ettiği konusunda birçok görüş var. Ancak açıkça ifade edeyim ki! Gazetemizin değerli yazarı Prof. Dr. Nurullah Çetin Hocamızın 9 Eylül tarihli yazısını okuduktan sonra bu tablo hakkında başka görüşe bakmaya gerek yok. Bize gereken ise bu tablodan ders çıkarmak ve bizim içimizde büyüyen, yetişen, emeğimizi, ekmeciğimizi yiyenlerin, bizi nasıl aşağıladığını görmemizdir. Sözü daha fazla uzatmadan Sayın hocamızın hoş görüsüne sığınarak yazısını maddelere ayırarak tekrar paylaşmak istiyorum? "Yerli Oryantalist Osman Hamdi, bu resim kanalıyla sembolik olarak emperyalist Batının, İslam dünyasına ve tabii bu arada Türk milletine bakış açısını açıkça ortaya koyar.1- Buna göre mekân, silinmeye ve bozulmaya yüz tutmuş, mavi çinilerle kaplı Bursa Yeşil Cami'dir. Böyle bir mekân tasviriyle, geleneksel Türk-İslam sanatının, kültürünün, dünya görüşünün eskidiği ve yok olmaya yüz tuttuğunu, bu medeniyetin hayattan çekilmesi gerektiğini ifade eder.2- Yani Türk-İslam kültür ve sanatı eskimiştir, silinmek üzeredir. Türk-İslam medeniyeti tamamen yok olmalı ve yerini modern, seküler batı medeniyetine bırakmalıdır. Zihinlerde yerleştirilmek istenen algı budur.3- İslam ülkeleri ve devletlerini temsil eden oda, aynı zamanda bakımsız ve eşyasızdır. (yani) İslam ülkeleri üretmez, gelişmez, kendisini yenilemez, pistir, nizamsızdır, pejmürdedir, geridir, tembeldir, iç karartıcıdır.4- Kırmızı giysili, hırpani kılıklı adam, İslam ülkelerini yöneten Padişah ve diğer yöneticileri temsil eder. Yorumlandığı gibi aydın falan değildir? Kamburu çıkmış, yaşlı bir adamdır. Bununla, Müslümanların önderlerinin dinamizmini kaybetmiş, yaşlanmış, perişan, dünyaya ve hayata dair iddiası kalmamış, zavallı kişiler olduğu ve bunların artık hayattan çekilmesi gereken eski bir yönetici sınıfı temsil ettiği mesajı veriliyor. 5- Elinde ney, sırtında dilenci çanağı olan keşkül, başında sarık vardır. Adam kaplumbağaları yani Müslümanları ney ve nakkare ile uyutmaktadır. Buna göre neyin vurgulu bir şekilde gösterilmesiyle uyutan, uyuşturan, pasifize eden, bu dünyadan uzaklaştıran bir kültür olarak yansıtılan geleneksel İslam tasavvufu kültürü ile alay edilmekte ve küçümsenmektedir.6- Kaplumbağalarla, Müslümanları temsil ettirilir. Bu durumda Müslümanlar yerde sürünen, yaprak yiyen; yani bilim ve teknoloji ile alakası olmayan? ilkel insanlar gibi doğada ne bulurlarsa onunla yetinen, çer çöple beslenen; daha doğrusu beslenemeyen bir hayvan sürüsü olarak sunulmaktadır. 7- Lale Devrinde, Sadabad eğlencelerinde kaplumbağalar, sırtlarına mum dikilerek geceleri ortalık aydınlatması ve eğlence nesnesi olarak kullanılıyordu. Buna göre kaplumbağa ile özdeşleştirilen Müslümanlar ancak sultanların diğer yöneticilerin ve zenginlerin eğlencesi konumuna indirgendiği ifade edilmektedir.8- Müslümanların kaplumbağa olarak sunulmasının bir sebebi de onların yerlerde sürünmesi, ağır, yavaş olmaları, tehditle karşılaştıklarında direnmek yerine kafalarını kabuklarına gömmeleri, ? varlıklarıyla yokluklarının bir olması, üretici, yaratıcı bir işlevlerinin olmamasıdır. Batılı ve yerli oryantalist, Müslümanları böyle görerek, aşağılayarak aslında düşmanını böyle bir kişiliğe sanal olarak hapsederek üstünlük kurma iddiası taşır.9- Batı ve yerli işbirlikçisi, yüzyıllarca karşısında bozkurt olarak gördüğü Müslüman Türk'ü resimle, sanatla, bilimle, propagandayla kaplumbağaya dönüştürürse ve bu uyduruk, sanal kimliği Müslüman Türk'e kabul ettirirse emperyalist projelerinde başarılı olacaktır. Bugün geldiğimiz noktada bunu büyük ölçüde maalesef başarmışlardır. O zaman yapılacak iş bellidir. Emperyalist Batı ve yerli işbirlikçilerinin görmek istediği sünepe kaplumbağa değil, yüzyıllarca gâvurun korkulu rüyası halinde duran, Haçlılara karşı Allah'ın askerleri olarak savaşan bozkurt olmaktır."Evet, ne hazindir ki! Kaplumbağalar azalacak yerine çoğaldı. Yurt içinde kaplumbağa terbiyeciliğine soyunan mücahit kılıklı batı hayranları, kadim dostları karşısında ise dünyanın en iyi kaplumbağası oluverdiler. Amma! "Size iki emanet bırakıyorum; Biri Allah'ın Kitabı diğeri Ehli Beytimdir" emanetine sahip çıkıp, "bir kolumu kesseniz Türk kanı diğer kolumu kesseniz Kürt kanı akar", diyen, "Ben Oğuz boylarından Türkoğlu Türküm", diye haykıran Prof. Dr. Haydar Baş ile Avrupa yine titremeye başlayacak (başladılar) yerli işbirlikçileri ise kaçacak delik arayacaklardır. Başladılar bile?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025