Şefkat ve merhametin ölçüsü

Tarih boyunca müminler, birbirini yıkayan iki el gibi birbirlerine şefkat, merhamet, rikkat ve nezafetle muamele etmişlerdir İlahi ve nebevî metod, yerinde zamanında nasıl hareket edeceğini bilen dengeli ve kararlı insan yetiştirir. Bu da insanı tanımakla,onun için gerekli olanları vermekle, ihtiyaçlarını yeterince karşılamakla gerçekleşir. Resulü Ekremin yaptığı mukaddes görev bu idi. Kamil, olgun, hilm sahibi, dengeli insanı yetiştirmek... Bu insan, yerine göre hareketlerini ayarlayabilen insandır. Mesela, kafirlere karşı son derece şiddetli ve onurlu, müminlere karşı şefkatli ve merhametlidir. Hilm sahibi insan etrafına emniyet, huzur ve selamet telkin eder. Hilm pekçok hayrı toplar.Hilm hususunda şaheser tablolar İslam tarihininin her devrinde ve özellikle asr-ı saadette öne çıkmaktadır. Tarihi boyunca müminler, birbirini yıkayan iki el gibi birbirlerine şefkat, merhamet, rikkat ve nezafetle muamele etmişlerdir. Bunun sayısız örnekleri mevcuttur. Hz. Osman (ra), hilm ve yumuşaklık hususunda çok yüce bir ahlak üzerinde olmuş, onun hayasına melekler bile gıpta etmiştir. Birgün, Resulullah Efendimiz abdest alırken ayağı biraz fazla açılmıştı ki, tam o sırada içeri Hz. Osman giriverdi. Doğrudan Resulullah'ın yanına edeple yaklaştı ve Alemlerin Efendisinin (sav) elbisesini düzelterek fazla açılan kısmı örttü. Hadiseyi yakından seyreden Hz. Ömer ise Hz. Osman'ın bu davranışını Resulullah'a saygısızlık olarak kabul ederek celalllendi ve; "İzin ver ya Resulallah ona haddini bildireyim. Muhakkak ki, senden daha edepli bir insanoğlu yaratılmamıştır" dedi. Efendimiz ise, tebessüm ederek Hz. Ömere; "Ya Ömer, Osman'dan gökteki melekler dahi haya eder" buyurdular.