Mustafa Reşit Paşa, 3 Kasım 1839'da, sabahleyin evinden çıkarken hane halkı ile helalleşiyordu. O günün akşamı evine sağ salim döneceğinden emin değildi. Giriştiği işte gidip dönmeme ihtimali vardı. Paşa nereye gidiyordu? Uzak ve tehlikelerle dolu bir diyara mı? Yoksa kendisi hakkında verilecek bir idam hükmünü işitmeye mi? İkisi de değil. Sadece padişahın tebaasına lütfettiği, ihsan buyurduğu bir Hatt-ı Hümayunu, yani Tanzimat Fermanını okumaya gidiyordu.
Yaptığı kolay bir iş değildi. Osmanlı tarihinde ilk kez, padişahın bile bağlılık yemini ettiği temel ilkeler ve kurallar belirleniyordu. Olumsuz bir durumda, kendisine suç ortağı oluşturmak için Gülhane'de, metinde imzası olan 38 devlet adamını da yanına alarak okumuştu.
Mustafa Reşit Paşa'nın korktuğu başına gelmedi ancak Osmanlı toplumunu padişahın kulu olmaktan çıkarıp; can, mal ve namus emniyetini teminat altına alma, yargısız infazlara ve keyfi uygulamalara son verme amacını taşıyan Hatt-ı Hümayun toplumda karşılık bulmadı. Tepki ile karşılandı çünkü, o dönemde toplumun gelişmelerden haberdar olacağı, bilgileneceği basın yayın araçları yoktu. Olsa da okuma yazma bilen yoktu. Toplum, gelişmeleri; vaizlerden, hocalardan, tekke ve medreselerden ve de ayanlardan duyuyor ve öğreniyordu. Ulema sınıfı ve iltizam sahibi ayanlar Tanzimat'a karşı olduğu için onlardan bilgi alan halkın karşı çıkması da kaçınılmaz oldu.
Ancak yine de Tanzimat; kurtuluştan sonra, kurulan devletin Cumhuriyet olmasının temellerini attığı gibi, Cumhuriyet'i kuran ve büyüten ekibi de yetiştirdi.
Tanzimat'ın ilanının üzerinden tam 181 yıl geçti. Krallıklar dünyanın her tarafında yıkıldı. Her yerde anayasalar oluşturuldu, yasalar yapıldı. Düşünce ve ifade özgürlüğü tüm dünyada kabul edilen en temel hak ve özgürlük oldu. Ancak bazen bizleri yüzlerce yıl öncesine götüren olaylara tanıklık ediyoruz.
Gözümü açan koronavirüsle; süper güç kabul edilen Batı devletlerinin kağıttan kaplan olduklarını gördük.
Havuz ve yandaş medyasıyla kötü yönetimi gizlenen AKP iktidarının beceriksizliğini ve Türkiye ekonomisinin 'tam takır kuru bakır' olduğunu gördük.
Birçok ülke, vatandaşlarının banka hesaplarına paralar yatırırken, bizimkilerin İBAN numarası verip yardım kampanyası başlattığını gördük. Yaklaşık bir aydır maske dağıtımının nasıl olacağını konuşuyoruz.
Son olarak sokağa çıkma yasağının duyurulma şekli, aklı başında olan herkesi hayrete düşürdü.
Sokağa çıkma yasağının başlamasına iki saat kala, kimlerin istisna tutulacağı açıklanmadan, insanların ekmek-su gibi en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağına dair bir duyuru yapılmadan, gecenin onunda iki saat sonra sokağa çıkma yasağı başlayacağının duyurulması toplumda panik oluşturdu.
Yaklaşık bir aydır evinde bekleyip izole olanlarla, bir aydır dışarıda olanlar, fırınların ve marketlerin önünde buluştu. Buluştu demek yetersiz, sarmaş dolaş oldu.
Yaşanan panik ve hükümetin beceriksizliği sosyal medya üzerinden yayılınca, #hükümetistifa hashtagı açıldı. Gerçek olmayan hesaplar, düşüncelerini açıkça yazıyor. Ancak gerçek hesaplardan yapılan paylaşımlar ise ülkenin acı halini önümüze koydu. İnsanların "hükümet İstifa" derken başına bir iş gelebileceği endişesini ne kadar yoğun yaşadıklarını gördük.
Kimisi "yazıp yazıp sildiğini" ifade ediyor, kimisi "anladınız siz onu" diyor… Birçok kullanıcı hesabından ise, "Sayın hükümet! Eğer kızmaz, hesabımı askıya almaz ve de beni savcılığa çağırmazsanız bir diyeceğim var! Acaba istifa edebilir misiniz?" mealinde tweet'ler atıldı.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde, yıllar önce kabul edilip hayata geçirilen ve Padişah Abdülmecit tarafından da onaylanan fermanı okumaya giderken, evindekiler ile helalleşen M. Reşit Paşa fotoğrafı, o dönemin şartlarını göstermekte ve yargısız infazlara izin verilmeyeceği ilkesini duyuran Tanzimat'ın ne kadar gerekli olduğunu ortaya koymaktadır.
Beceriksizliği her tarafından akan hükümete istifa et derken insanların çektiği ıstırapsa, bu hükümetin gitmesi için beceriksizlikten çok daha mühim sebeplerin var olduğunu göstermiştir.
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021