Dünyanın ekonomi büyüme rekortmeni Çin'de Şangay Borsası'nın bir günde tepetaklak olması, kapitalizmin çatırdama sesleri olarak yorumlanıyor. Prof. Hurşit Güneş, dünya ekonomisinde gelecekte liderlerin değişeceğini yazıyor Onca Amerikalı siyasetçiden ABD'nin İran'a karşı askeri saldırı niyeti olmadığına dair açıklamalar dinlememize rağmen, bütün haberler ve istihbarat raporları Bush yönetiminin İran'a bir saldırı planladığına işaret ediyor. New Yorker dergisinin Pentagon'un, Bush'un emriyle İran'a 24 saat içinde yapılacak saldırının planı için bir komisyon oluşturduğu haberi, ABD'nin İran'ı er ya da geç vuracağının en iyi kanıtıdır. Buna başka bazı önemli göstergeler de eklenebilir: ABD'nin Irak'taki Sünni-Şii çekişmesini körükleme girişimi, Şiilere karşı cephe oluşturmak için her iki mezhepten bazı kişiler kanalıyla Sünnileri Şiilere karşı kışkırtması... ABD böylece, İran'a muhtemel saldırısı için Sünnileri yanına çekmeye çalışıyor. Bu kirli yöntemi, ABD ve işgal güçleri İran'ı direniş gruplarına silah ve patlayı vermekle suçladığında, bazı İranlı diplomatları tutukladığında, Mukteda Sadr ve grubunun izini sürdüğünde ve onu İran'a sığınmakla suçladığında da gördük. İran savunma yerine saldırıya geçmeli Bu göstergeler, ABD'nin maliyeti ne olursa olsun stratejisini hayata geçirdiğini anlamak için yeterli. Zaten şu anki soru, ABD'nin İran'ı hangi silahla vuracağıyla ilgili. Hava saldırıları İran'ı 'teslim almak' veya ABD taleplerine boyun eğdirmek için yeterli değil. ABD ve Siyonizm'in yakında nükleer silah üreteceğini iddia ettiği İran'ın, cephanesini ve nükleer tesislerini ortadan kaldırmak için de yeterli değil. Ayrıca ABD'nin hava saldırısı yapması, İranlıların hükümete destek vermek için kenetlenmesine yol açar. Öte yandan, ABD içinde de görüş ayrılıkları var. Demokratlar Bush'un köktenci sağcı yönetiminden farklı düşünüyor; uluslararası toplum da böyle bir savaşa karşı çıkacaktır. Zaten, İran Hürmüz Boğazı'nı kontrol ediyor, Irak'taki ABD güçleri de İran ateşine yakın. Bu ve başka sebeplerden ötürü, İran'a yönelik ABD savaşı bütün durumlarda İran'a yarayabilir. Bu yüzden, ABD'nin İran'a beklenen saldırısında tıpkı Hiroşima'daki gibi nükleer silah kullanacağını düşünüyorum. Umarım yanlış düşünüyorumdur... Fakat ABD'ye savaşı kazandıracak tek silah bu. Peki, ABD'nin Irak'ta yaptıkları meşru mu? Irak'ta kitle imha silahları kullandığı için kim ABD'den hesap soruyor? BM, Arap Birliği ve İKÖ üyesi bir ülkeye açılan savaşın ve işgalin hesabını kim soracak? ABD Irak'ta kargaşa çıkardı, soykırım yaptı, kentleri ve köyleri kıyımdan geçirdi. Yarım milyon Iraklıyı öldürdü ve altı milyonunu sürdü. Dolayısıyla bu sağcı ve yalancı köktenci yönetimin İran'a karşı atom bombası kullanması garip olmaz. Bu yüzden İran hesaplarını bu ihtimale göre yapmalı ve savunmaya geçmek yerine saldırmalı. Burada saldırıyla kastettiğim, İran'ın ABD'ye kendi topraklarında karşı savaş açması. Hatta kardeş Irak'ta da, şu ana kadar sessiz kalan ve işgale kucak açan Şii merciler başta olmak üzere bitirici silahlarını harekete geçirmeli. İran, kendisine koruyucu kalkan olmaları için Arap kardeşlerine da yakınlaşmalı. Bu yakınlaşmanın en belirgin göstergesi, İran'ın elindeki üç adasının Birleşik Arap Emirlikleri'ne verilmesi olmalı. Tüm bu silahlar ABD'nin atom silahını geçersiz kılar. Fevaz el Acemi / Katar gazetesi Şark
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.