Savaş çıkaracaklar!
ABD'nin başında Donald Trump, Rusya'nın başında ise Vladimir Putin gibi kabına sığmayan iki liderin bulunuyor olması dünyayı yeni bir soğuk savaşın eşiğine getirmiş görünüyor. Nükleer silah yarışının fitilini yakan açıklamaların geldiği ABD'ye Rusya, 'Soğuk Savaş başlar' resti çekti.
25.02.2017 00:00:00
ABD Başkanı Donald Trump, en tehlikeli konu olan nükleer silahlar konusuna da el attı. Görünen o ki, ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde ABD ve Rusya arasında imzalanan ve 5 Şubat 2018'e kadar, iki ülkenin de nükleer silahlarını 10 yıl boyunca sınırlandırmalarını şart koşan 'New Start' anlaşması Trump tarafından rafa kaldırılacak.
Bu durum yeni bir silahlanma yarışının düğmesine basılması anlamına geliyor. Aynı zamanda yeni bir soğuk savaş dönemine de girildiğini... Tüm dünyanın en büyük şanssızlığı ise hem ABD hem de Rusya'nın başında kabına sığmayan liderlerin görevde olması. ABD'yi Donald Trump'ın, Rusya'yı ise Vladimir Putin'in yönetiyor olması, soğuk savaşın sıcak savaş dönüşme riskinin de çok uzak bir ihtimal olarak görülmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Trump'tan ağır tahrik!
ABD Başkanı Donald Trump, Reuters'a verdiği röportajda, "Nükleer silahların ortadan kalkmasını isteyecek ilk kişiyim. Ama biz asla nükleer güç olarak başka bir ülkeden, o ülke dostumuz bile olsa, geri kalmayacağız. Tüm ülkeler nükleer silahlardan arınmış olsaydı çok iyi olurdu, Ama eğer başka ülkeler nükleer silah bulundurmak istiyorsa, biz bu işin başını çekeceğiz" dedi.
Bu açıklama ABD'nin Rusya ile nükleer bir yarışa girme kararı aldığını gösteriyor. Trump, seçimleri kazandıktan birkaç hafta sonra attığı bir tweette, "ABD, dünyanın nükleer silah konusunda aklı başına gelinceye kadar nükleer kapasitesini adamakıllı güçlendirmeli ve genişletmeli" demişti.
Bağımsız Silah Denetim Kuruluşu verilerine göre, ABD'nin 6 bin 800, Rusya'nın ise 7 bin nükleer silahı var. ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde ABD ve Rusya arasında imzalanan 'New Start' (Yeni bir Başlangıç) anlaşması 5 Şubat 2018'e kadar, iki ülkenin de nükleer silahlarını 10 yıl boyunca eşit sayıda sınırlandırmalarını şart koşuyordu.
Rusya hemen resti çekti
Trump'ın nükleer yarışın fitilini yakan açıklamasına Rusya'dan cevap gecikmedi. Rusya Parlamentosu'ndan Leonid Slutskiy, ABD'nin nükleer alanda üstünlük elde etme politikası izlemesi durumunda, Soğuk Savaş dönemine dönüşün kaçınılmaz olacağını ifade etti.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy, "Trump'ın sözlerinin endişe yaratmaması mümkün değil. Eğer Washington gerçekten de nükleer alanda üstünlük elde etme politikası izlerse, silahlanma yarışının yeniden kızışması ve Soğuk Savaş'a dönemine geri dönülmesi kaçınılmaz olur" dedi. Slutskiy, uzatılmaması halinde 2021 yılında sona erecek anlaşmanın geleceğiyle ilgili müzakerelerin en kısa zamanda başlaması gerektiğini de belirtti.
Rus vekil, "Nükleer anlaşmanın temel prensiplerine bağlı kalmak gerekiyor. Bu alanda tek bir ülkenin hâkimiyetine müsaade edilemez. Aksi takdirde, uluslararası güvenlik sistemi sekteye uğruyor ve son yıllarda yapılan tüm silahsızlanma çabaları anlamını yitiriyor" dedi.
Patlamaya hazır bomba!
Geçmişte yaşanan Soğuk Savaş döneminin aksine günümüzde sıcak savaşın fitilini yakacak ABD ile Rusya arasında çok sayıda gerilim bulunuyor. Bunlardan ilki Suriye krizi sayılabilir. İki ülke her ne kadar Suriye krizinde anlaşmış görünüyor olsalar da başta Beşar Esad'ın geleceği olmak üzere birçok pürüz hala yerli yerinde duruyor.
Bir diğer gerilim noktası ise Ukrayna konusu. Doğu Avrupa bölgesi Soğuk Savaş döneminden bu yana en gergin dönemini yaşıyor. 2014 yılı ile yükselişe geçen,özellikle son birkaç aydır, ABD'nin NATO konsepti kapsamında Avrupa'ya yaptığı askeri yığınaklar ve Rusya'nın bu yığınaklara cevabı önümüzdeki ayların çok sıcak geçeceğini gösteriyor.
Geçen yıl, ABD'nin Doğu Avrupa'da 10 bin NATO askerinin katılımıyla yaptığı son yılların en geniş çaplı askeri tatbikatı ise Rusya tarafından sert bir dille eleştirilmişti. Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesiyle doruğa çıkan gerilim, şimdilerde stabil hale gelmiş gibi dursa da hala patlamaya hazır bir bomba gibi bünyesinde büyük bir gerilim potansiyelini barındırıyor.
Karadeniz'de gerilim!
İki ülke arasında Karadeniz de bir başka gerilim alanı. ABD Başkanı Trump'ın göreve gelişinin ardından, ABD ve Rus orduları ilk kez 10 Şubat'ta Karadeniz 'de karşı karşıya gelmiş ve Rus savaş uçakları ABD savaş gemilerini taciz etmişti.
Bu durum Karadeniz'in ABD ve Rusya için yeni bir gerilim alanı olacağını gösteriyor. Kırım'ın Rusya'ya ilhakıyla birlikte bölgedeki askeri hareketlilik de had safhaya ulaşmış durumda.
2014 yılından bu yana Rusya, Karadeniz'e taarruz uçakları, ek savaş gemileri, yeni füze sistemleri ve S-400 füzeleri konuşlandırdı. Buna karşılık ABD de, Romanya'nın Karadeniz kıyısındaki Köstence Limanı'ndaki, Mihail Kogalniceanu Hava Üssü'ndeki askeri varlığını güçlendirdi.
Bu durum yeni bir silahlanma yarışının düğmesine basılması anlamına geliyor. Aynı zamanda yeni bir soğuk savaş dönemine de girildiğini... Tüm dünyanın en büyük şanssızlığı ise hem ABD hem de Rusya'nın başında kabına sığmayan liderlerin görevde olması. ABD'yi Donald Trump'ın, Rusya'yı ise Vladimir Putin'in yönetiyor olması, soğuk savaşın sıcak savaş dönüşme riskinin de çok uzak bir ihtimal olarak görülmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Trump'tan ağır tahrik!
ABD Başkanı Donald Trump, Reuters'a verdiği röportajda, "Nükleer silahların ortadan kalkmasını isteyecek ilk kişiyim. Ama biz asla nükleer güç olarak başka bir ülkeden, o ülke dostumuz bile olsa, geri kalmayacağız. Tüm ülkeler nükleer silahlardan arınmış olsaydı çok iyi olurdu, Ama eğer başka ülkeler nükleer silah bulundurmak istiyorsa, biz bu işin başını çekeceğiz" dedi.
Bu açıklama ABD'nin Rusya ile nükleer bir yarışa girme kararı aldığını gösteriyor. Trump, seçimleri kazandıktan birkaç hafta sonra attığı bir tweette, "ABD, dünyanın nükleer silah konusunda aklı başına gelinceye kadar nükleer kapasitesini adamakıllı güçlendirmeli ve genişletmeli" demişti.
Bağımsız Silah Denetim Kuruluşu verilerine göre, ABD'nin 6 bin 800, Rusya'nın ise 7 bin nükleer silahı var. ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde ABD ve Rusya arasında imzalanan 'New Start' (Yeni bir Başlangıç) anlaşması 5 Şubat 2018'e kadar, iki ülkenin de nükleer silahlarını 10 yıl boyunca eşit sayıda sınırlandırmalarını şart koşuyordu.
Rusya hemen resti çekti
Trump'ın nükleer yarışın fitilini yakan açıklamasına Rusya'dan cevap gecikmedi. Rusya Parlamentosu'ndan Leonid Slutskiy, ABD'nin nükleer alanda üstünlük elde etme politikası izlemesi durumunda, Soğuk Savaş dönemine dönüşün kaçınılmaz olacağını ifade etti.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy, "Trump'ın sözlerinin endişe yaratmaması mümkün değil. Eğer Washington gerçekten de nükleer alanda üstünlük elde etme politikası izlerse, silahlanma yarışının yeniden kızışması ve Soğuk Savaş'a dönemine geri dönülmesi kaçınılmaz olur" dedi. Slutskiy, uzatılmaması halinde 2021 yılında sona erecek anlaşmanın geleceğiyle ilgili müzakerelerin en kısa zamanda başlaması gerektiğini de belirtti.
Rus vekil, "Nükleer anlaşmanın temel prensiplerine bağlı kalmak gerekiyor. Bu alanda tek bir ülkenin hâkimiyetine müsaade edilemez. Aksi takdirde, uluslararası güvenlik sistemi sekteye uğruyor ve son yıllarda yapılan tüm silahsızlanma çabaları anlamını yitiriyor" dedi.
Patlamaya hazır bomba!
Geçmişte yaşanan Soğuk Savaş döneminin aksine günümüzde sıcak savaşın fitilini yakacak ABD ile Rusya arasında çok sayıda gerilim bulunuyor. Bunlardan ilki Suriye krizi sayılabilir. İki ülke her ne kadar Suriye krizinde anlaşmış görünüyor olsalar da başta Beşar Esad'ın geleceği olmak üzere birçok pürüz hala yerli yerinde duruyor.
Bir diğer gerilim noktası ise Ukrayna konusu. Doğu Avrupa bölgesi Soğuk Savaş döneminden bu yana en gergin dönemini yaşıyor. 2014 yılı ile yükselişe geçen,özellikle son birkaç aydır, ABD'nin NATO konsepti kapsamında Avrupa'ya yaptığı askeri yığınaklar ve Rusya'nın bu yığınaklara cevabı önümüzdeki ayların çok sıcak geçeceğini gösteriyor.
Geçen yıl, ABD'nin Doğu Avrupa'da 10 bin NATO askerinin katılımıyla yaptığı son yılların en geniş çaplı askeri tatbikatı ise Rusya tarafından sert bir dille eleştirilmişti. Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesiyle doruğa çıkan gerilim, şimdilerde stabil hale gelmiş gibi dursa da hala patlamaya hazır bir bomba gibi bünyesinde büyük bir gerilim potansiyelini barındırıyor.
Karadeniz'de gerilim!
İki ülke arasında Karadeniz de bir başka gerilim alanı. ABD Başkanı Trump'ın göreve gelişinin ardından, ABD ve Rus orduları ilk kez 10 Şubat'ta Karadeniz 'de karşı karşıya gelmiş ve Rus savaş uçakları ABD savaş gemilerini taciz etmişti.
Bu durum Karadeniz'in ABD ve Rusya için yeni bir gerilim alanı olacağını gösteriyor. Kırım'ın Rusya'ya ilhakıyla birlikte bölgedeki askeri hareketlilik de had safhaya ulaşmış durumda.
2014 yılından bu yana Rusya, Karadeniz'e taarruz uçakları, ek savaş gemileri, yeni füze sistemleri ve S-400 füzeleri konuşlandırdı. Buna karşılık ABD de, Romanya'nın Karadeniz kıyısındaki Köstence Limanı'ndaki, Mihail Kogalniceanu Hava Üssü'ndeki askeri varlığını güçlendirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.