Sakın Müslümanlara su-i zanda bulunma!
En kötü huylardan biri Müslümanlara su-i zanda bulunmaktır. Bundan hatta kötüleri itham etmekten bile kaçınmak gerekir. Herkesin kusurunu okuyarak, onun-bunun hakkında kötü düşünceleri ileri süren kimse gördün mü, bilesin ki onun içi pistir ve kendi iç pisliği dışına sızmaktadır
12.02.2024 09:11:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Şeytanın, kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun birtakım sıfatlarıdır.
Bu huylardan biri de cimrilik ve yoksul düşme korkusudur.
İnsanı fakirlere yardım etmekten, sadaka vermekten alıkoyan, biriktirme ve varlık yığma hırsını kışkırtarak neticede acı azaba sürükleyen bu huydur. Pintiliğin afetlerinden biri mal biriktirmek için çarşı-pazar dolaşmaktır. Zaten böyle yerler şeytanların cirit attıkları yerlerdir.
Bu huylardan biri de taassubdur.
Kendi görüşlerine körü körüne bağlanmak, karşı taraftakilere kin beslemek onlara küçümseyen bakışlarla bakmaktır.
Bu tutum, cemiyetin hem iyilerini ve hem de kötülerini birlikte helâke sürükler.
Hasan Basrî der ki: "Duyduğumuza göre İblis şöyle demiş: 'Muhammed'in ümmetini ayartarak bazı günahlara soktum fakat Allah'tan af dileyip kusurlarını bağışlatarak belimi kırdılar. Fakat ben onlara öyle günahlar işletiyorum ki, onlar için Allah'tan af dilemezler. Bunlar boş arzu ve heveslere kapılarak burunlarının doğrusuna gitmeye dayanır.'
Şeytan doğru söylüyor. Böyleleri, saplantıları yüzünden günahlara sürüklendiklerini bilmezler ki tövbe etsinler."
Bir diğer kötü huy da Müslümanlara su-i zanda bulunmaktır.
Bundan hatta kötüleri itham etmekten bile kaçınmak gerekir. Herkesin kusurunu okuyarak, onun-bunun hakkında kötü düşünceleri ileri süren kimse gördün mü, bilesin ki onun içi pistir ve kendi iç pisliği, dışına sızmaktadır.
Şu halde insan şeytanın içeri girmesini önlemek için kalbinin bu kapılarını kapatmalı, bunlara karşılık Allah'ı zikretmesine yardımcı olmalıdır.
Dedikodu ve koğuculuk bahsine gelince.
Bilesin ki, Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de gıybeti kınamış ve gıybetçiyi ölü eti yiyene benzetmiştir. Allah (c.c.) söyle buyuruyor: "Birbiriniz hakkında gıybette bulunmayın. İçinizden herhangi biri, ölü bir din kardeşinizin etini yemeyi sever mi? Hiç şüphesiz bu iğrenç bulacağınız bir şeydir." (Hucûrât, 12).
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Her Müslümanın diğer Müslümanlara kanı, malı ve ırzı haramdır."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyuruyor: "Dedikodudan sakınınız, çünkü dedikodu zinadan daha ağır bir günahtır. Zira zina eden bir kimse tövbe edince tövbesi Allah (c.c.) tarafından kabul edilebilir. Fakat dedikodusu yapılan kimse affetmedikçe dedikoducunun affedilmesi mümkün değildir."
Âlimler, gıybet eden kimsenin sapan kuran bir çocuğa benzediğini söylerler. Bu çocuğun sağa sola tas atması gibi gıybetçi de iyi amelini öteye beriye savurur.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)
Şeytanın, kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun birtakım sıfatlarıdır.
Bu huylardan biri de cimrilik ve yoksul düşme korkusudur.
İnsanı fakirlere yardım etmekten, sadaka vermekten alıkoyan, biriktirme ve varlık yığma hırsını kışkırtarak neticede acı azaba sürükleyen bu huydur. Pintiliğin afetlerinden biri mal biriktirmek için çarşı-pazar dolaşmaktır. Zaten böyle yerler şeytanların cirit attıkları yerlerdir.
Bu huylardan biri de taassubdur.
Kendi görüşlerine körü körüne bağlanmak, karşı taraftakilere kin beslemek onlara küçümseyen bakışlarla bakmaktır.
Bu tutum, cemiyetin hem iyilerini ve hem de kötülerini birlikte helâke sürükler.
Hasan Basrî der ki: "Duyduğumuza göre İblis şöyle demiş: 'Muhammed'in ümmetini ayartarak bazı günahlara soktum fakat Allah'tan af dileyip kusurlarını bağışlatarak belimi kırdılar. Fakat ben onlara öyle günahlar işletiyorum ki, onlar için Allah'tan af dilemezler. Bunlar boş arzu ve heveslere kapılarak burunlarının doğrusuna gitmeye dayanır.'
Şeytan doğru söylüyor. Böyleleri, saplantıları yüzünden günahlara sürüklendiklerini bilmezler ki tövbe etsinler."
Bir diğer kötü huy da Müslümanlara su-i zanda bulunmaktır.
Bundan hatta kötüleri itham etmekten bile kaçınmak gerekir. Herkesin kusurunu okuyarak, onun-bunun hakkında kötü düşünceleri ileri süren kimse gördün mü, bilesin ki onun içi pistir ve kendi iç pisliği, dışına sızmaktadır.
Şu halde insan şeytanın içeri girmesini önlemek için kalbinin bu kapılarını kapatmalı, bunlara karşılık Allah'ı zikretmesine yardımcı olmalıdır.
Dedikodu ve koğuculuk bahsine gelince.
Bilesin ki, Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de gıybeti kınamış ve gıybetçiyi ölü eti yiyene benzetmiştir. Allah (c.c.) söyle buyuruyor: "Birbiriniz hakkında gıybette bulunmayın. İçinizden herhangi biri, ölü bir din kardeşinizin etini yemeyi sever mi? Hiç şüphesiz bu iğrenç bulacağınız bir şeydir." (Hucûrât, 12).
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Her Müslümanın diğer Müslümanlara kanı, malı ve ırzı haramdır."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyuruyor: "Dedikodudan sakınınız, çünkü dedikodu zinadan daha ağır bir günahtır. Zira zina eden bir kimse tövbe edince tövbesi Allah (c.c.) tarafından kabul edilebilir. Fakat dedikodusu yapılan kimse affetmedikçe dedikoducunun affedilmesi mümkün değildir."
Âlimler, gıybet eden kimsenin sapan kuran bir çocuğa benzediğini söylerler. Bu çocuğun sağa sola tas atması gibi gıybetçi de iyi amelini öteye beriye savurur.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)