BTP Tokat İl Başkanı Bekir ERGÜN yazılı bir basın açıklaması yayınlayarak, "Ülkemizde yine her zaman olduğu gibi gündem kargaşası yaşanıyor. Yalan yanlış her şey ortaya atılıyor. Ancak hiç bir konu 'çözüm' noktasında ele alınmıyor" dediBu kargaşa içinde memleketin gerçek gündeminin ısrarla göz ardı edildiğine işaret eden Bekir Ergün, görünürde her şeyin konuşulduğunu, yazıldığını ancak neticede hep kaybedenin 'milletimiz ve ülkemiz' olduğuna işaret etti. Kuşatma altındaki ülkemizBTP Tokat İl Başkanı Bekir Ergün açıklamasını şöyle sürdürdü: "Başta ABD olmak üzere AB ve yan kuruluşlarıyla Türkiye tam bir kuşatma altında iken, bu kuşatmaların nasıl ve niçin yapıldığını, kimlerin yaptığını ve dahası ne yapmak istediklerini ve bundan nasıl çıkılacağını kimse gündem etmiyor. 'Alan razı, satan razı' politikalarıyla ülke tarihi bir tehlike ile karşı-karşıya. Bir taraftan ABD neredeyse bizi savaş suçlusu ilan ediyor. Kimsenin bir cevabı yok. Bir taraftan AB insan haklarıydı, ekonomiydi, Kıbrıs'tı, hukuktu derken ülkeyi müstemleke, idari kadroları da şamar oğlanına çevirdiler. Yine bir ses yok. Bütün bunlar ve daha niceleri yetmiyormuş gibi toplumu uyutan, uyuşturan, oyalayan, taptıran, kafaları karıştıran hutbeler, röportajlar, yazılar birbirini kovalıyor.Bir kaç örnek vermek gerekirse, Masonlukla ilgili seri yazılar, Nostromus'un kehanetleri, Dinlerarası Diyaloglar, v.s, v.s...Bunlar elbette tesadüf değil. Hele bu ısrar, bu yoğunluk, bu gayret kesinlikle tesadüf değil. Siyasi bağımsızlığımızın ardından ekonomik ve kültürel bağımsızlığımız da tam bir kuşatma altında olduğu bir dönemde ülkemizin ve milletimizin değil yarını bugünü dahi tehdit ve tehlike içerisinde iken ülke gündeminin böylesine saptırılması asla tesadüf olamaz." *Gerçek gündem sorularıErgün, Türkiye'nin gündemine hakim olması gereken konulara ilişkin bir dizi soru yöneltti. Ergün'ün öne çıkardığı sorular şunlar: * Bir milleti yok etmenin her halde en tehlikelisi bu olsa gerek. Ülke gerçekleri yerine dışardan güdümlü suni gündemlerle milleti oyalamak, eğlendirmek, meşgul etmek yanıltmak, saptırmak ve kafaları karıştırmak nasıl tesadüf olabilir?* Bu millet niçin her gün biraz daha fakirleşiyor, yoksullaşıyor. Bu devlet niçin hala borç batağına itiliyor?* Tarlalarımız, bağımız, bahçemiz hala niçin tahdit yasalarının ambargosu altındadır?* Merkez Bankası niçin hala para basamaz? Kendi parasını basamayan, kendi taprağını ekemeyen bir millet, bir milletin bağımsızlığından bahsedilebilir mi?* Bu yabancı sermaye hastalığının iç yüzü nedir? Bu özelleştirme ile ülke nereye gitmektedir?* Bütün bunlar çok uluslu şirketlerin ülkemizi işgali değil midir?* Her türlü üretim ve imalatı durdurmak ülkeyi başkalarına el açıp dilendirmeye niçin mecbur ediliyor?* Bu ülke kendi bağımsızlığını ne zaman konuşacak? Bu devlet kendi parasını ne zaman basacaak?* Bu millet kendi buğdayını, kendi pamuğunu, kendi pancarını, kendi fındığını, kendi tütünü, kendi tarlasını, bağına, bahçesine dilediği gibi, istediği kadar ne zaman ekecek?* Bu milet ne zaman işsizlikten borçtan, açlıktan, yoksulluktan kurtulacak.* Bu ülke ne zaman kapkaçcılar ülkesi olmaktan kurtulacak?* Bu ülkenin sınırları ne zaman tartışma konusu olmaktan çıkacak?* Bu ülke daha ne zamana kadar bölünme, parçalanma tehditleri altında tavizkar politikalarla müstemleke muamelesine maruz kalacak?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.