Sağlık çalışanlarına 14 bin 130 saldırı
Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi verilerine göre, son 1.5 yılda sağlık çalışanlarına yönelik 14 bin 130 sözlü ve fiziksel saldırı gerçekleşti. Bunlardan 9 bin 386 adedi adli mercilere intikal etti
16.11.2013 00:00:00
HABER MERKEZİYaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorununa dikkat çekmek için İzmir Tabip Odası ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğiyle 23 Kasım Cumartesi günü "Sağlıkta Şiddet Sorunu" başlıklı sempozyum düzenliyor. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, sempozyumda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, yapılması gerekenler, hukuki düzenlemelerin son durumu gibi konuların her yönüyle tartışılacağını söyledi. 2012 sonu rakamlarına göre 698 bin 519 çalışanı bulunan Sağlık Bakanlığı'nın, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Beyaz Kod Birimine, 14 Mayıs 2012 ile 7 Kasım 2013 tarihleri arasındaki 1.5 yıllık sürede, çalışanlar tarafından 14 bin 130 "şiddet" bildiriminde bulunuldu. Bunlardan 4 bin 603 tanesi fiziksel, 9 bin 527 tanesi ise sözlü şiddet olarak gerçekleşti. Bu bildirimlerden 9 bin 386 adedi adli mercilere intikal ettirilirken 476 tanesi sonuçlandı. İzmir'de ise 2013 yılında İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Beyaz Kod Birimine 672'si sözlü, 316'sı fiziksel toplam 988 şiddet bildirimi gerçekleşti. Yaklaşık 120 olaya ilişkin ise dava açıldı.Beyaz Kod Birimi nasıl çalışıyor?Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını takip etmek üzere Bakanlık, Beyaz Kod Birimi kurdu. 24 saat hizmet veren "113" numaralı telefon ve "www.beyazkod.saglik.gov.tr" internet sayfası aracılığıyla kamu ve özel tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında gerçekleşen şiddet olayları bu birime bildiriliyor. Çalışanın bireysel şikayeti olmaksızın olay anında adli mercilere intikal ettiriliyor. Gerekli hallerde Bakanlık Hukuk Müşavirliği, davalarda, şiddete uğrayan personele hukuki yardımda bulunuyor.Şiddet mutlaka ihbar edilmeliYaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını genel şiddetten ayrı düşünmemek gerektiğini belirterek, "Sağlık çalışanı olarak kutsal bir meslek icra ediyor olmaları ayrı bir duyarlılık yaratıyor. Ancak ayrı bir suç tipi olarak değerlendirmek mümkün değil. Çünkü suç tipleri düzenlenirken Türk Ceza Kanununda hekime ya da başkasına karşı ayrımı yok. Kasten yaralama ve hakaret, kamu görevlisine karşı yapıldığında ağırlaştırıcı unsurlar oluyor. Ayrıca takibi şikayete bağlı bir suç da olmaktan çıkıyor, kamu davası haline geliyor. Ancak genellikle para cezasına çevrilme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi sonuçlar çıkıyor. Sempozyumdaki amacımız, duyarlılık yaratmak. Sadece vatandaşlara da değil, sağlık çalışanlarına da bilinçlendirme yapacağız. Neler yapmaları gerektiği konusunda. Şiddetin mutlaka kolluk birimine, kovuşturma organlarına intikal etmesi gerekli. Kurumların duyarlılığını artırmak da önemli" dedi. Erdem, şiddet olaylarının ardından açılan ceza davalarını hatırlatarak, "Ceza Kanununu tek seçenek olarak görmemek lazım. Baktığımızda, tazminat davası açılabilir, eğer şiddet uygulayan kamu görevlisiyse disiplin suçu da gerekir. Çok boyutlu bakmak lazım. Önemli olan düzenlemelerin nasıl işletileceği" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.