Rüşvetin devlet dairelerine, özellikle mahkemelere girmesi çok büyük bir suçtur. Rasul-i Ekrem Efendimiz "Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lânet etsin "diye beddua etmiştir Ammar oğlu Abdullah (r.a.) "Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle söylediğini işittim." dedi: "Kim yapmış olduğu ameli insanlara göstermek için açığa vurursa, Allah Kıyamet günü bütün insanların huzurunda onun gizli niyetini açığa vurarak onu rezil ve rüsvay eder." (Tergib ve Terhib, c.1/71)***Rüşvetle ya hak edilmeyen bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına tecâvüz edilmektedir. Rüşvet yalnız alan için değil veren ve aracılık yapan için de harâmdır. Allah Teâlâ; "İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günâh işleyerek ele geçirmek için iş başındakilere yedirerek mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin" (el-Bakara, 2/188) buyurmuştur.Rüşvetin devlet dairelerine, özellikle mahkemelere girmesi çok büyük bir suçtur. Rasul-i Ekrem Efendimiz "Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lânet etsin " (Tirmizi, Ahkâm, 9) diye beddua etmiştir.İslamiyet rüşveti şiddetle yasaklamıştır. Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazılarına bakalım:Abdullah b. Amr (r.a.) der ki: "Resulullah (s.a.v.) rüşvet verene de alana da lanet etti."İbn Mace'nin rivayeti de şöyledir: "Resulullah (s.a.v.) Allah'ın laneti rüşvet verenin ve alanın üzerinde olsun, diye beddua etti." (Tergib ve Terhib, c.4/428)Yine Abdullan b. Amr'dan (r.a.) Peygamber'in (s.a.v.): "Rüşvet veren ve alan cehennemdedir." buyurduğu rivayet olundu. (a.g.e., c.4/428)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.